Şehirler üzerine oluşturulan birliktelikler, üretilen fikirler ve yapılan çabalar şehre değer katar. Geçenlerde Manisa’da şehrin kimliği üzerine yapılan bir toplantıya dostlarımızla birlikte katıldık. Dil Edebiyat derneğinin öncülüğündeki etkinliğe bizim de yakından tanıdığımız değerli konuşmacılar katıldı. Bunlar, akademiysen Necdet Bilgi, yazar Osman Akbaş, Araştırmacı Erkan Akbalık ve genç tarihçimiz Necdet Cura idi.

     Nezih bir misafir topluluğu karşısında Manisa İrfan Meclisinde yapılan konuşmalar oturum başkanı Muzaffer Yurttaş’ın idaresinde Soru cevap şeklinde devam etti. Şehrimiz hakkında ne düşünüyorsunuz? Burada olmaktan memnun musunuz? Sorunlar ve çözüm önerileri hakkında benzeri sorulara fikirler beyan edildi. Necdet Bilgi, Manisa’nın şehri tanımak için şehri tanıyanların fikir, yazı ve hatıralarının önemli olduğunu, şehri tanıtacak yazıların az olduğunu, zamanında faaliyet gösteren yarı kamu hükmünde olan Turizm Derneğini şehrin kültürüne hizmet ettiğini, dergi ve kitaplar çıkarıldığını fakat onlarca senedir bu faaliyetlerden uzaklaştığını anlattı. Osman Akbaş, Şehrin kendine özgü kurum ve yerlerinin şehre ayrı bir güzellik verdiğini akıl hastahanesinden tutun Çaybaşı mevkisini ve Sultan camisinin şehri bütünleştirip güzelleştirdiğini, burada yaşamanın ayrı bir keyif olduğunu söyledi. Erkan Akbalık şehrin tarihinin ve eserlerini bilinmediğini birçoğunun kendi elimizle yıkıldığının, Çaybaşı deresinin isminin eski kayıtlarda Akbaldır diye geçtiğini, Akbaldır’ın Horasan Erenlerinden ve şehrin fatihlerinden olduğunu, mezarının Mevlevihane taraflarında yol altında kaldığını şehrin eserlerini yok edildiğini belirtti. Necdet Cura da şehrin tarihiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

 Tarihe vakıf olan konuşmacılar, şehrin tarihi kimliğinden uzaklaştığını, bununla da kalmayıp çeşitli karmaşa ve düzensizliklerle, şehrin yaşanması güç hale geldiğini, anlatan konuşmalar yaptılar.

   Bu toplantıda her ne kadar çözüm önerisi getirilmediyse de biz, şehirle ve kimliğiyle ilgili ilgili bu tür konuşma ve toplantıları çok mühim görüyoruz. Kamu veya özel kurum ve kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerini harekete geçirilmesine bu tür faaliyetler yardımcı olur.

     Bizim düşüncemiz ve çözüm önerimiz, zamanın, mekânın ve insanın, birbiriyle uyumlu ve hedefi olan bir şekilde birliktelik sergilemesidir. Zamanın ve çağın gereklerinden kaçılamaz ve ona uymak gerekir. Mekânlar da insanın huzur ve rahatını sağlar, ancak onlar gereğince ve usulünde olmalıdır. İnsan ise her şeyin başı ve sonudur. İnsanın gayesi birbirini ve ülkesini sevmek ve yüceltmektir. Bu ise ailede başlayıp eğitimle devam eden bir süreçtir ki belirli prensipler ve değerler üzerine kurulu olmalıdır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.