Güneşin kızıl vakti. Belli, gün kavuşuyor geceye. Gün tekrar geldi, yine gelecek. Bahçende çiçekler birbiri ardınca tekrar eder yarını, değişir döner kaybolur gider. Geri gelir hep başka biçimde, başka elbiseyi giymiş olarak. Hep bir yenilik sunar bize. Dönmeyen ne var ki, nereye döner, geldiği yere mi? “Yaz gelir de heveslenir bitersin / Güz gelince başın alır gidersin”, diyen Karacaoğlan, alır götürür. Aylar, yıllar, mevsimler hep kendi hükmünde yaşar. Bin bir renk ve bin bir hülyayla, bazen ak bazen karayla. Bekler her bir zaman yeni bir zamanı, varmaya ömrün yeter mi?

**

Tabiat Şarkısı

Sevdalı yaz 

giydiğin ateşten elbisen,

birbirine yakın etti herkesi.

Geçmez denilmiş, geçivermiş

yarım kaldı kiminin sevgisi 

kiminin hevesi

*

Güneş yanmış, batıyor ufukta

Dur durak bilmez bu devran

Mevsimler bir gidip gelmede

Yoruldu, yaz çekildi köşesine

*

Kararı var sanma hayatın 

Sıcaklar usanır, sular bulanır

Dökülür yaprak, toprak sararır

Son bir gayretle bekler

Hatme yeniden açmayı

*

Geçen geçer, ömür sürer

Yeniden yeni bir renge döner

Başlar hükmü kasımpatının 

*

Gittik uzun yol kısaldı

Nişanedir artık belli

Tumturaklı kış 

senin zamanın

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.