Dünkü yazının devamıdır..

Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük tehdidi ile karşı karşıya olduğu bir dönem yaşanmaktadır.

Kerkük, Musul, Telafer, Tuzhurmatı, Halep ve Bayır-Bucak’ta Orta Doğu Türkmenleri, Doğu Türkistan da Uygur ve Kazaklar yaşama savaşı vermektedirler.

Türkiye’nin varlığı ve birliğini her şeyin üzerinde gören, Türk Milliyetçileri, Atatürk ve arkadaşlarının kurucu iradesini esas alarak Türk Siyasi hayatına dahil oldukları günden itibaren, milli ideolojisi ve milli duruşu ile Türk Vatanının ve Türk Milletinin, bölünmez bütünlüğünün en önemli siyasi koruyucusu olmuşlardır. Bu gün, istisnalar dışın da siyasi partiler için de ve dışında faaliyetlerini sürdürmektedirler.

Türkiye'nin, her alanda, içinde bulunduğu ağır, tehdit ve tehlikelerden kurtulabilmesi, içeride huzurlu, laik, demokrat, hoş görülü, hukukun üstünlüğüne inanmış ve uygulayıcı, dışarıda itibarlı olabilmesi ancak Ülkücü, Türk Milliyetçilerine ihtiyaç olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Bu gün, bazı siyasi partiler yöneticilerince oluşturulan ittifaklar, kullanılan, ağır dil adeta ötekileştirmeyi, Allah korusun, bölünmeyi çağrıştırmaktadır.

Milliyetçilik, temelde topluma ve toplumu temsil eden devlete karşı görevleri en iyi şekilde yapmaktır. Burada Türk Milliyetçiliği Ülküsüne yürekten inanmış her birey siyasi mülahazaların ötesin de, ayrıştırmak yerine, hoş görüyü, birleştirmeyi esas alan bir ortak alan, oluşturmaya çalıştırmalıdır diye düşünüyorum.

Selam ve Dua İle !..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.