Son zamanlarda bazı adetler, terimler, birbirinin içine geçmiş şekilde kullanıma sunulmaya başladı. Bazı değerlerimiz bazı bildik tanımlar üzerinden, bize ait olmayanlarla karıştırılıp kullanılarak, bizimmiş gibi bir hava yaratıldı, Şimdilerde Nardugan Bayramı ile yılbaşı benzerliği görülmekte birlikte, yılbaşına tepki şeklinde bizim âdetimiz olarak gösterilmesine de şahit olmaktayız.

    Yılbaşı- Noel kutlamasının kökleri Hıristiyanlıktan önce var olan çok tanrılı Pagan İnançlarına dayanmakta olup sonrasında Hıristiyanlıkta kendine yer bulmuş ve yakın zamanlarda çokça milletlerde kutlanır hale gelmiştir. Basılı olarak, 19 yüzyılda kullanılmaya başlanan Nardugan kavramının anlamı güneşin doğuşu olarak niteleniyor, 21 Aralık gündüzle gecenin mücadelesi,  günlerin uzamasıyla güneşin öne geçmesini, kötünün geri çekilmesi ve sıcak günlerin habercisi olduğu ifade ediliyor. İsa’nın doğduğu gün de 21 Aralık olduğu, Nardugan’ın başlangıcı aynı kabul edildiğinden, bu iki zaman denkleşiyor, İsa’nın doğuşu ile Narduvan’ın da aynı gün olması dolayısıyla, bilinçli olarak aynı günün işaret edildiğini düşündürmektedir. Ayrıca Hıristiyanlık motiflerinin çokça bulunması ve benzerliklerle kafalar çok karışıyor veya karıştırılıyor, Cumhuriyetten sonra batıyla uyum için takvim güncellemesi yapılınca bu benzerlik daha pekişmiştir. Fakat Eski Türklerde yılbaşı baharda, 21 Marta denk gelen zamanda kutlanmaktadır.

     Nardugan Bayramının Sibirya kökenli bazı Türk topluluklarında kullanıldığı ifade edilmektedir, ancak zamanlamasının güz ile bahar başlangıcında olduğu kayıtlarda mevcuttur, hatta onun da Frigler’den alındığı. Ayaz Ata, Ayaz Kız tabirlerinin, Rus kültüründen geçtiği iddia edildiğini de görüyoruz. 

     Velhasıl zaman içinde yaşanmış olan bazı değerlerimiz, yeni yeni şekillere bürünmekte bazen de aslından uzaklaşmaktadır. Bu konularda bilgisizliğin etkili olduğu düşünülebilir. Fakat bizce dikkat edilmesi gereken husus, kültür emperyalizmi ile değerlerimizi değiştirip yeni bir şekle koymak, hatta kendine uyumlu hale getirmek için uğraşılmasıdır. Bunun medeniyetler arası diyalog denilen çeşidine şahit olduk, bu gibi nicelerinin, kültürümüzün birçok alanlarında bilinçli uygulandığını düşünmekteyiz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.