Manisa’nın ilk tarihçilerinden olan Nuri Yörükoğlu 1884 yılında şimdiki ismi Yeşilköy olan Dereköy’de doğmuştur. Hukuk eğitimi de almasına rağmen öğretmenlik yapmış hem şehirle ilgili hem çeşitli konularda yazılar yazmıştır. Osmanlının yıkılışını, Yunan işgalini ve acılarını görmüştü. Yunan işgali ve kaçarken şehrin yakılmasıyla ilgili yazılar yazmıştır. 

     Babası Mustafa, köyünde muhtarlık yapmış, Yörükoğulları denen köklü bir aileye mensuptur. Manisa’daki Alaybey ve Muradiye Medresesinde okumuştur. Nuri’nin kabiliyeti ve zekâsı daha ilk çıraklık okulunda fark edilmiştir. Babası onu okumasını teşvik etmiştir. Manisa’daki rüştiye ve daha sonra idadiyi bitirmiştir. O zamanlar idadiyi bitirince devlet hizmetinde ve memuriyetlerde rahatlıkla iş bulunabilmektedir.  Fakat o Hukuk okumayı da istemiş ve onun için Manisa’daki İbrahim Çelebi Medresesinde dersler almıştır. Fakat hukuk bitirmesine rağmen yalnızca öğretmenlik yapmıştır. Onu herkes muallim diye bilmiş hem de kendini Muallim Nuri diye ifade etmiştir. 

     Manisa’da 1899 yılında, Manisa ileri gelenlerinden Çelebizade Cevdet Efendi tarafından kurulan, çok sayıdaki ecnebi okulun yanında Türk Okulu olan Ravzatül İrfan ve Şemsül İrfan adlı okullarda öğretmenlik yapmıştır.

    İkinci Meşrutiyet yıllarında 1909 Hatice Hanım ile evlenmiş ikisi de hekim olacak Nihat ve Sedat Yörükoğlu adında oğlu dünyaya gelmiştir. Fakat eşi altı yıl sonra vefat etmiş küçük çocukların bakımı üzerinde kalmış, dört yıl sonra yapılan evlilikte eşi bir yıla kalmadan vefat etmiş. Bir yıl sonra tekrar evlenmiş Türkan ve Turhan isimli çocukları doğmuştur.

     Nuri Yörükoğlu Manisa idadisinde muallimlik yapmıştır. Mayıs 1919 da Manisa Yunanlılar tarafından işgal edildiği zamanlarda şehir çok acılar çekmiş, yazarımız bunları bizzat görmüştü. Ömrü hep mücadeleyle geçti. Milletine ve ülkesine faydalı bir fert olarak yaşamaya çalıştı. Hayatın sıkıntıları ve zorlukları fazlaydı. Etrafına faydalı olabilmek için varını yoğunu ortaya koyan çalışmalar sebebiyle zarif vücudunu zayıf düştü 1923-24 yılında itibaren derslere ara verdi, sonrasında hasta hasta devam etti.

     Öğrencilerine faydalı olmak iyi bir insan olarak yetişmesini sağlamak düsturuydu. Güzel konuşur ve yazardı. Arapça, Farça ve Fransızca bilirdi. Dersleri ilgiyle takip edilirdi. Tarihçi olmasına rağmen coğrafya, kozmoloji ve matematikle ilgili derslere de girdi. Zamanının, mühim yerlere gelen birçok kimsenin hocası olmuştu. Tarih ve edebiyat alanında çalışmalar yaptı. Gece gündüz okudu araştırmalar yaptı. 

     Tarihi ve hissi piyes-tiyatro eserleri yazdı ancak bunlar basılmamıştır. Eserlerinden Manisa Tarihi, sağlığında pek çok kimse tarafından okunmuş bütçesi oluşturulmuş fakat basılmamıştır, nüshaları ise yazık ki elimize ulaşmamıştır. Yazmış olduğu, Manisa Mimari tarihi de basılamamıştır. Yunanlıların Manisa’da yaptıkları zulüm, Ermeni cinayetleri ve Manisa Yangını ile ilgili “ Siyah Kitap” ise Saruhan Gazetesinde yayınlanmış fakat nüshaları günümüze ulaşmamış, kitap basılmadan kaybolmuştur. Kıymetli eseri Manisa Yangını ise çok şükür günümüze kadar gelmiştir.

     Devrin, sosyal, fikri ve siyasi akımlarına kayıtsız kalmamış, İttihat ve Terakkiyle irtibat kurmuş, cumhuriyet sonrası Manisa Türk Ocaklarında fiili olarak faaliyette bulunmuştur.

    Kendisi buğday tenli, narin, ince yapılı bir çocuktur, sporla da uğraşmasına rağmen genç yaşında yakalandığı verem hastalığı için babası servetini harcamıştı. Ancak yine hastalık ortaya çıkınca 1928 senesinde, kırk iki yaşında vefat etmiştir.

     Kıymetlerimizin değerini zamanında da bilemediğimiz olmuştur. Değerlerimizin sahip çıkmaz boynumuzun borcudur.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.