Haset, bir kimsenin, sahip olduğu mevki, şan, şöhret, sıhhat gibi manevi mal, mülk gibi maddi nimetlerini çekememek… Bunlardan rahatsız olmak ve o kişinin elinden bütün bunların gitmesini istemektir.
Bu tariften sonra başka söze hacet var mı?
Sana ihsan edilen dünya nimetlerini kaybetmek istemiyorsan,
Kalbinin kararmasını istemiyorsan,
Öfkeden arınmak istiyorsan,
Kanaat ehlinin huzurunu duymak istiyorsan,
Kardeşlik ruhunu yaşamak istiyorsan,
Ahlâkının kemâle ermesini istiyor ve Allah’ın gazabından emin olmak diliyorsan haset etme.
Başarılarını alın terleriyle kazanan insanların lâyıkıyla takdir görmesi onların fazlasıyla hak ettikleri karşılıktır.
Sense o takdiri yaparak insanlık olgusunda olgunluk seviyesine ulaşan bir birey olma hakkını kazanmışsın demektir.
Ne mutlu kıskançlık duygularını bir kenara bırakıp sadece ahlakça üstün davranışları sergileyebilenlere.