Alkol, uyuşturucu ve uyarıcı maddeler ile tütün mamulleri tüketimi giderek artan tehdit boyutunda.

Kimi tehdit ediyorlar? Her yaştan tüm toplumu.

Bizim olduğuna bir türlü inanamadığım bir alkollü içki kültürü, birtakım çevreler mensubu kişilerce sürekli, yayılmaya, her türlü tedbire karşı çıkılarak yayılmaya çalışılıyor.

Erkek adam içer arkadaş. Ne içer? Rakı. Kadınlar niye içer? Eşitlik ispatı herhalde.

Şarap, pek kabul görmez, aşağılanır toplumun bir kesiminde, oysa ne kitaplar yazılmıştır, üretimi ve nasıl içileceği hakkında.

İçeceksen adam gibi iç, ağzınla iç, gibi tavsiyelerde vardır. içip de dağıtanlar ile ilgili. Nedense içme şunu kardeşim denmez.

Geçmişte Türk Meyhaneci, içki üreticisi yoktur bizim toplumumuzda, belli ki batıdan almışız.

İlk Öğretim yaşından itibaren çocukların ellerinde sigara ile dolaşmasını görünce, Orta, Yüksek Öğretim ve muadili yaş guruplarındaki esnaf vs. gençleri yadırgamayacağız nerede ise.

Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımı okullara inmiş, Polis, Üniversiteler ve bazı gönüllüler Elele cansiperane mücadele ediyorlar.

Birahaneler, meyhaneler, içkili lokantalar, cadde ve sokaklara yayılmış.

Eskilerde bu kabil yerlerin perdelerinin kapalı olması şartı var idi. Kalkması için basın öncülüğünde büyük mücadele verdilerdi de kalktıydı.

Adam, adam gibi evde sofrayı kuruyor, şişeyi açıyor, kadehi dolduruyor, ev ahalisinin şerefine içiyor, birahane, meyhane, lokantada adamlar ve kadınlar, yanlarında her yaştan çocuklar ''sağlığına'' deyip neşeyle içiyorlar. Yarasın, afiyet olsun.

Sarhoş koca, sevgili, bilmem ne karısını, kızını, oğlunu, dövüyor, ilerisi öldürüyor. ''İçki alemi Cinayetle bitti'' manşetleri sık görülür haberlerde.

Adam veya kadın direksiyona oturuyor, trafik kazası, hasarlı, ölümlü veya yaralamalı.

Bu olaylar bile ibret çerçevesinde eğitim olmalı ama nerede?

İçmeyin diyen, gerici, yobaz, alkol kontrolü yapan trafik polisi, pusu kuruyor, anlayışsız, amiri, müdürü, cemaatçi zaten.

Alkol, uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımı ve kumarın toplumda yarattığı tahribatı bir Polis olarak çok yakından gördüm ve yaşadım.

Bu sebeple, Milli Mücadele döneminde, Yunanlıların, işgal bölgelerinde gençliği alkol ve uyuşturucuya alıştırma faaliyetlerine karşı kurulan Hilal-i Ahder, Yeşilay, Cemiyetini destekleyerek etkin hale getirmek şart.

Narkotik, uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin suiistimali,

Tütün ve tütün mamullerinin tüketimi,

Toplumu, özellikle genç kuşakları tehdit eden üç türev.

1984 öncesi, kanun, nizamname ve yönetmeliklerde bu konularda etkin ve önleyici düzenlemeler var idi.

Yasal düzenlemelerden öte;

 Örf, adet, paralelinde AYIP,

Dini inanç doğrultusunda GÜNAH,

Yasal düzenlemeler ile de CEZA önleyici ve engelleyici faktörler idi.

Toplumumuzda sürekli örselenen örf, adet, dini inanışlara karşı, tehdit unsurunca yürütülen bilinçli psikolojik savaş neticesi, yapılan yasal düzenlemeler ile toplumu koruma faaliyetinin, üreticiler ve satıcılarca engellenmeye çalışılması görülüyor ki  yeterli olmamaktadır.

 İnsan merkezli, insanın insanlık onuruna yakışır bir hayat  yaşaması gerektiğini temelde esas olarak alan düşünceyi temsil eden ve bu konuda hedef ve çalışmalarını belirleyen siyasi siyasi yelpaze içinde ki tüm  partiler ile sivil toplum örgütleri ve kişilerin bu çalışmada eksik var ise tamamlamaya çalışmaları ve destek vermeleri uygun olur diye düşünüyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.