Bilindiği gibi, Mustafa Kemal’de eski ittihatçıdır…1905 yılında Surıye’de kurduğu Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kapatarak Selanik’te İttihat ve terakki’ye katılmıştır…Mustafa Kemal  1909 yılındaki İttihat Terakki kongresi’nde orduyla siyasetin birbirinden ayrılmasını savunmuş ve İttihatçılarla yollarını ayırmıştır…Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşına başlarken bir çok örgütsel faaliyetlere de katılmıştır…Bunlardan bir tanesi de Mim Mim grubudur…Bu örgütün lideri Topkapılı Cambaz Mehmet’tir…Mustafa Kemal işgal İstanbul’unda Topkapılı Cambaz Mehmet ile iki kez görüşmüş ve ona çok önemli bazı görevler vermiştir…Mim Mim grubu da kurtuluş Savaşı sırasında çok önemli vazifeler icra etmiştir…İstanbul’da kaldığı 6 ay süre boyunda Mustafa Kemal’i korumuş ve Damat Ferit’i gizlice izleyerek faaliyetlerini Mustafa Kemal’e rapor etmiş ve İngiliz istihbaratının içine sızarak ele geçirdiği bilgi ve belgeleri yine Mustafa Kemal’e rapor etmiştir…İstanbul’da Ele geçirdiği cephaneleri Anadolu’ya Mustafa Kemal’e göndermiştir…Tabii bir de Mim Mim Cemiyetinin yanında bir de Karakol Cemiyeti Kurtuluş Savaşında yolları birleşse de sonra ki günler de yollar ayrılmıştır… Durumu tüm 9 Ağustos 1919 da bütün kuruluşlara tamim göndererek bu örgüt ile ilgisinin kalmadığını belirtmiştir…Karakol Cemiyeti ile yollar ayrılınca Mustafa Kemal Mim Mim Grubuna önem vermiştir….Durum bu kadar açık olduğu halde yalancıların, iftiracıların dediği gibi “Atatürk’ü Kurtuluş Savaşına İttihatçıların soktuğunu “ iddia etmek kara bir cahillikten başka bir şey değildir…Yalnız karakol Cemiyeti  Milli Hareketi İttihatçı bir hareket görünümüne sokup kontrol altına almak istemiştir…Bu hedefte başta eski Maliye Nazırı Cavit Bey olmak üzere bir çok ittihatçı kodamanlar birleşmişlerdi… Atatürk,  İttihatçılar ve Karakol Cemiyeti’yle yollarının ayrılmasının nedeni, Kara Vasıf ve Kara Kemal gibi ittihatçıların ısrarla “fırkacılık” yapmalarıdır…Mustafa Kemal ise toplumsal bir ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyulan o günler de ısrarla hareketin bir halk hareketi olduğunu ve tüm fıkraların üstünde olduğunu belirtmiştir…Mustafa Kemal’in Milli hareketin sonuna kadar  İttihatçılarla birlikte yola devam etmemesinin nedeni Kara Kemal ve Kara Vasıf gibi ihtiraslı ittihatçıların Milli Hareket’in önderliğini ele geçirmeye çalışmaları ve Milli Hareketin İttihatçı görünümüne bürünmesi gibi nedenlerdir….

Diğer bir yalan da Kurtuluş Savaşının başlamasına sebep Enver’in olduğu yalanıdır…Eric Jan Zürcher  Anadolu direnişine yönelik ilk hazırlıkları 1915 yılında herkesten önce Enver Paşa’nın yaptığını iddia etmiştir…İhtilaf Devletleri 1915 te Çanakkale’ye saldırdıklarında Enver Paşa Çanakkale’nin geçileceğini düşünerek savaşa Anadolu’dan devam etme kararı vermiş ve “işgal halinde Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yerel savunma örgütleri kurmaları için bazı subaylara talimatlar” yollamıştır…Zürcher bunu Henry Mongenthau’nun 1918 de Londra’da basılan “Secrect of the Bosphours “ adlı kitabını Şeref Çavuşoğlu’nun 1963 – 63 te basılan “Yakın Tarihimiz” adlı  kitabını kaynak olarak almıştır…

Diyelim bu tez doğru ,Enver Paşa 1915 de bir kısım silah ve cephaneyi saklatmış olsun, peki bu cephaneler Kurtuluş Savaşın da bu silahlar neden ortaya çıkmamıştır?...Bilindiği gibi Kurtuluş Savaşında Sovyetler bize silah ve cephane yardımı yapmıştı…İstanbul işgal devletlerinin cephaneliklerinden silah ve mühimmat çalarak Anadolu’ya göndermişti…Daha sonra İtalya ve Fransa Anadolu’dan çekilirken geride bıraktıkları silahlardan karşılamıştır…Bu da göstermektedir ki Kurtuluş Savaşını Enver başlattı demek yalanın daniskasıdır.. .Zaten Mustafa Kemal’i çekemeyenler kurtuluş Savaşı boyunca ve Kurtuluş Savaşından sonra da bu iftiraları atmaktan çekinmemişler ve onu Kurtuluş Savaşında önemsiz bir kişi olarak göstermek adına her türlü yalan ve iftira atılmaya çalışılmıştır…Tabii ki bunda da çok az da olsa da muvaffak olmuşlardır…

Faydanalılan eser ; Cumhuriyet tarihi Yalanları …İstanbul 2017…Sinan Meydan..İnkilap yayınları…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.