— İlim bil, irfan bil, söz bil.

— İkram bil, kural bil, doyum bil.

— Usul bil, adap bil, sınır bil.

— Yol bil, yordam bil.

— Hal bil, ahval bil, gönül bil.

— Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma.

— Mert ol, yürekli ol.

— Kimsenin umudunu kırma.

Sen seni bil; ömrünce bu yeter sana.

Demiş idi Şeyh Edebali

İnsanın gerçek büyüklüğünün, nefsini terbiye etmek, Enaniyetten sıyrılmak ile mümkün olduğunun bilmiyorlar, unutuyorlar veya aldırmıyorlar. En acısı, bu kabil insanların enaniyetleri içinde yüzerken dini söylem ve değerleri adeta toplumu aldatma vasıtası olarak kullanmakta olmaları, vicdanları yaralıyor.

Enaniyet, Allah’ın yarattığı insana lütfettiği nimetleri, insanın, sahiplenip kendine mal etmesi ve kendinden bilmesidir. Kişi, kendisine verilen kabiliyet ve nimetleri Allah’tan değil de kendinden biliyor. Benim gözüm, benim kulağım, benim sesim, benim gücüm, benim aklım, ben bilirim, ben yaptım, en iyi benim diyerek işi hakiki benliğe götürüyor. Kendisine verileni kendinin kabul etmeye başlıyor. Tek olanın Allah olduğu, her olanın O nun arzusu, OL demesi ile olduğunu unutuyor, ''BEN'' diyerek kibir sahibi oluyor.

Giderek, ben sahipleri birbirlerinin benliklerini ya okşayarak hep birlikte çoğalmaktalar, ya da birbirlerine hasım olmakta, etraflarındaki, dalkavuklarında ''en yüce sizsiniz....'' yalakalığı ile toplumu bölmekte, kişisel çıkarlarını öne çıkarmakta, çözümsüzlük, buhran yaratmaktalar.

Gerçekte biliyoruz veya bilmeliyiz ki, ten, vücut, mal, makam, kısacası mülk insanın değildir ve emanettir. Mülk 'ün gerçek sahibi Allah'tır. En acısı, bu kabil insanların enaniyetleri içinde yüzerken dini söylem ve değerleri adeta toplumu aldatma vasıtası olarak kullanmakta olmaları, vicdanları yaralıyor.

Görülüyor ki, Allah'ı tanımak için sahip kılındığımız benlik hissi nerede ise inkar ve meydan okuma aracı haline dönüşmektedir.

Anlatırlar ki:

İnsan, fıtratıyla en aciz ve fakir olduğunun şuurunda olmalı, her biri bir görevle dünyada var olunan bütün insanlara, alim ve evliyalara, Ebu Cehil misali Allah Resul’ü Peygamber efendimize S.A.V , Firavun misali Allah'a karşı Enaniyetten kaçınmalı, nefsine karşı Allah'ın sonsuz kudret ve zenginliğine sığınmalıdır ki, ben den güzeli yok diyerek, çakılıp kaldığı nehir kenarında günler geceler boyu kendini seyretmeye dalmış ve sonunda oracıkta açlık, susuzluk ve uykusuzluktan eriyip gitmiş ve can vermiş. Su kenarlarında o günden sonra bitip yetişen Nergis çiçeği o gencin yerini almıştır.

İnsan, fıtratıyla en aciz ve fakir olduğunun şuurunda olmalı, her biri bir görevle dünyada var olunan bütün insanlara, alim ve evliyalara, Ebu Cehil misali Allah Resul’ü Peygamber efendimize S.A.V , Firavun misali Allah'a karşı enaniyetten kaçınmalı, nefsine karşı Allah'ın sonsuz kudret ve zenginliğine sığınmalıdır.

Allah bizlere:

Ehil olmayı, nasıl, neyi ve ne şekilde vereceğimizi iyi bilmeyi,

Muhatabımızın terbiyesine; ihlas, samimiyet ve lütufla gayret göstermeyi,

Yanlış davranışlarımızın temeline inerek manevi eksikliklerimizi keşfetmeyi,

Acele etmeden, bazı gelişmeler veya olaylar karşısında tepkimizi zamana bırakmayı,

Her bildiğimizi zannettiğimiz, düşündüğümüzü, tartıp biçmeden her yerde söyleme ve uygulama hatasına düşmemeyi,

Bütün insanlara iltifatla yaklaşıp hürmetle muamele etmeyi,

Sadece dilimiz ile değil, hal, tavır ve yaşayışımız ile örnek olmayı,

''Padişahım çok yaşa, senden büyük Allah var!'' deyişindeki manayı kavramayı nasip etsin inşallah.

Selam ve dua ile..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.