Temiz ve sakin bir çevrede yaşamak hepimizin doğal hakkıdır, yöneticilerin olduğu kadar vatandaş olarak bizlerin de bir takım sorumluluklarımız vardır. Toplum içinde yaşadığımıza göre toplumundaki kurallara uymak görevimizdir. Şehzadeler ilçesi merkezinde bir mahallede ikamet etmekteyim, ikamet ettiğim mahallede birkaç haftadan beri sokaklarda hafta sonları gündüz ve akşamları sünnet merasimi ve düğünler yapılmaktadır. düğün sahipleri trafiğe açık olan sokağa çöp bidonlarını koyarak otomobillerin giriş ve çıkışını engellemekte, trafik akışını durdurmaktadır.
O sokaklarda 90 yaşında yatalak hastamız, vardiyalı çalışan ve dinlenmek zorunda olan işçilerimiz, hastalarımız ve bebeklerimiz bulunmaktadır. Düğün sonrasında sokakta çöp yığını ortaya çıkmakta, çevre kirliliği oluşmaktadır. Gece yarısına kadar sesli müzik dinlemekten uyuyamıyoruz. Geçmiş yıllarda sokaklarda düğün yapılması yasaklanmış ve rahata kavuşmuştuk, şimdi yine sokak düğünleri serbest bırakılmış ve vatandaş rahatsız edilmektedir.
Şüphesiz ki hayvan haklarına saygı göstereceğiz, onlar da bir can taşımaktadır, onlar da Allah'ın yarattığı yaratıklardır. Ancak sokaklarımızda ve caddelerimizde sahipsiz köpeklerin pisliklerinden yürüyemez olduk, yetkili mercilerin ve ilgili kuruluşların bunlara bir çare bulması gerekir. Bizim de temiz bir çevrede yaşama isteğimiz ve hakkımız vardır. Çarşı Bulvarında fırının az ilerisinde köşe başında bir yaşlı vatandaşımız tahta oyma işleri yapmaktadır, kimsenin ekmeğini kazanmasına, çalışmasına karşı değilim ama burada çevre kirliği mevcuttur, bir meczup köpeklerini ve ördek sürülerini burada toplamakta, yerlere kemik parçaları atmakta, çevre kirliliğine, pis koku yayılmasına sebep olmaktadır. Kaldırım, köpek pisliği ile yürünemez hale gelmiştir, bu bulvar üzerinde bulunan esnaflar pisliklerden şikayetçidir. köşe başında tahta oyma yapan yaşlı kişi küçük tuvalet ihtiyacını yol kenarındaki arabaların arkasında veya ara sokaktaki duvarların önünde gidermektedir. Oysa karşı dükkanların üzerindeki evlerde aileler ikamet etmektedir.
Beyaz Fil binasının karşısında tartı ile üç beş lira kazanmak isteyen kimsesiz yaşlı bir vatandaşımızı kovalayan, kimsenin geçmediği ara sokaktaki esnaf denetleyen zabıta memurlarımız, ne hikmet ise Sadık Ahmet, Konuk ve Karamızrak Caddelerinde kaldırımların üçte ikisini işgal eden hatta Yarhasanlar Mahallesinde kaldırıma masaları monte ederek yürünmez hale getiren, Alaybey semtindeki kaldırımları işgal eden kahvehaneleri ve esnafları görmemektedir.
Yeni Caminin doğu tarafındaki caddedeki kaldırım taşları bombeli olmuş, caddede yürüme bilhassa sabah ve yatsı namazına giden yaşlılarımız için tehlikeli hale gelmiştir ama yıllardan beri ilgilenen olmamıştır.
Amacım, üzüm yemek veya bağcı dövmek değildir, sorunları dile getirmektir, Beyaz masaya yazsam, nasıl olsa herkes topu birbirine atar ve top taca çıkar. Zabıtanın etkisi ve yetkisi sınırlıdır, burada yazamayacağım bir çok olaylara şahit olmaktayız.
