Birkaç gün önce bir T.V. Programında konuşmacı hanım bilmeden, araştırmadan ve öğrenmeden Kıbrıs TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATI'NI yasa dışı illegal bir örgüt olarak ilan ederek Yunanlıların ve Kıbrıslı Rumların eline koz vermiştir. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bu hanım efendinin bilinçsiz konuşması Ülkemize ve Devletimize zarar vermiştir. Aynı hatayı yıllar önce kendisini sanatçı zanneden bir kara cahil tiyatrocu da yapmıştı. ZIRVA, TEVİL GÖTÜRMEZ. Kıbrıs Türklerinin kendilerini savunmak, varlığını devam ettirmek için kurdukları, bu uğurda binlerce kişinin can verdiği T.M.T. hakkında daha önceki yıllarda yayınladığım bir makalemin özetini  sizlerle paylaşmak istiyorum.

1955 yılından itibaren Kıbrıs Türkleri, Rum çetelerine ve EOKA militanlarının saldırılarına karşılık vermek amacıyla KİTEMB, VOLKAN, KARA ÇETE, 9 EYLÜL gibi teşkilatlar kurmuşlar 7-8 tabanca ve kırık bir makineli tüfekle direniş yapmaya çalışmışlar bu birbirinden kopuk mücadele eden teşkilatlar ve spor kulüpleri 26 Kasım 1957 günü T.M.T. adı altında birleşmişlerdir. 1958 yılı başında Genel Kurmay 2. Başkanı Orgeneral Salih COŞKUN, Özel Harp Dairesi Başkanı, Kore Gazisi Tümgeneral Daniş KARABELEN Paşa'yı gizlice görevlendirir, aslında bu gizli emri Dış İşleri Bakanı rahmetli Fatin Rüştü ZORLU vermiştir. Bu işleri organize etmek için Kore Gazisi Binbaşı İsmail TANSU görevlendirilir, kendisine Cevdet SUNAY Paşa da yardımcı olur. 

Kıbrıslı Türk gençlerine silahlı eğitim vermek için Antalya ve Ankara'da eğitim kampları kurulur, Dr. Burhan NALBANTOĞLU Bey'in gizlice Ankara'ya getirdiği 8 Türk genci ile silahlı eğitime başlanır. Dr. Fazlı KÜÇÜK ve TOROS kod isimli Rauf DENKTAŞ Beyler gizlice Ankara'ya gelerek kendilerine bilgi verilir. Kıbrıs 10 bölgeye ayrılır, her bölgede bir Sancaktar görevlendirilir, mücahitlerin eğitimi için subaylar gönderilir. Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu bazı subaylar Bankacı, öğretmen, din adamı kılığında Kıbrıs'ta görevlendirilir, T.M.T. Liderliği ve Komutanlığına ise Yarbay Rıza VURUŞKAN Lefkoşa İş Bankası Şubesine müfettiş kimliği ile gönderilir. 1974 yılında T.M.T.'ye bağlı mücahit sayısı 18 bin kişi idi.

1958 yılı Ağustos ayında ARI EKİBİ kurularak Anamur, Mersin ve İskenderun bölgelerinden Türk Genel Kurmay Başkanlığından teslim edilen silahlar üç mücahit genç tarafından mavnalarla Kıbrıs'a taşınır ve T.M.T.'na teslim edilir. Bir defasında denizde fırtına çıkar ve iki genç şehit olur, bunun üzerine daha büyük gemi satın alınır, yolda İngilizler tarafından durdurulunca gemi batırılarak silahlar yok edilir. Asaf Mustafa başta olmak üzere birçok Türk genci ölümü göze alarak bu gizli görevi yerine getirirler.  

Bizim okumuş çeyrek aydınlarımız ile okumamış aydınlarımız Filistinli Leyla Halid'i bilirler ama E.O.K.A teşkilatına sızan ajanımız Halide Mustafa'yı, Asil Nadir Bey'in annesinin fedakarlıklarını tanımazlar, ölümü göze alarak istihbarat toplayan bu kadın kahramanlarımızı bilmezler. Ankara'da Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulunda ayn sınıflarda okuduğumuz Kıbrıslı Mücahit arkadaşlarımız kışın Ankara'ya gelerek öğrenim görürlerdi, yaz tatilinde ise Kıbrıs', St. Halarion Kalesine, kıyı başında elimizde bulunan tek Türk köyü olan  ERENKÖY'e göreve giderlerdi. Aynı sınıfta ve aynı okulda okuduğum Mücahit arkadaşlarım Kamil Fahri,Mehmet Ali, Mustafa SERDENGEÇTİ, Aykan ablayı, Mağosa'yı savunanların arasında yer alan Arapçik'i, unutmadım. Mehmet Ali'nin Sandallar katliamında şehit olduğunu duyunca çok üzülmüştüm.

Ne acıdır ki ARI EKİBİ'nin faaliyetlerinin, Kıbrıs Türklerine gönderilen silahların hesabı 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra Yassıada'da kurulan çadır mahkemesinde Başbakan Adnan MENDERES'ten ve Dış İşleri Bakanı Fatin Rüştü ZORLU'dan sorulmuştur. Başbakan Adnan MENDERES: " Devlet sırrıdır, söyleyemem." demiş, ser vermiş ama devlet sırrını vermemiştir.  T.M.T. 1 Ağustos 1976 tarihinde K.T.G.K.'ne dönüştürülmüştür.

Allah, insanlara iki kulak, iki göz ama bir ağız vermiştir ki iki defa gör, iki defa işit ama bir defa konuş amacıyla bu özelliği bize bahşetmiştir. Eski Devlet adamlarının konuşurken yavaş ve düşünerek konuşmalarının sebebi bu idi., söz ok gibidir ağızdan çıktıktan sonra geri dönmüyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.