Her hafta geldiğinde o kadar karışık bir gündem ile karşılaşmaktayız ...İşe hangi tarafından başlayacağımızın bilincine varmak için zorlanmaktayız... Malum anayasa değiştirilmesinin ikinci görüşmeleri mecliste devam etmekte...Kılıçdaroğlu mecliste Bahçeli’yi her şeye rağmen ziyaret etti.. Bildiğimiz gibi ziyaretten önce Bahçelinin Twitter hesabından yaptığı açıklamalar CHP'ye hiç de hoş değildi...Buna rağmen Kılıçdaroğlu ziyaretini iptal etmedi....ve Bahçeli'yi ziyaret etti...Bence bu ziyaretin en önemli ögesi şu idi..Kılıçdaroğlu baktı ki MHP liderinden umut yok gözünü MHP tabanına dikti...ve şunu demek istedi..." Bakın ben Bahçelinin twitlerine rağmen ziyaretimi ertelemedim...ama lideriniz fikri sabit....Bu arada artık iş size düşecek ve referandumda görev sizin...." mesajını verdi...Artık bundan sonrası MHP seçmenine düşecek...Her akşam Televizyonlarda açık oturumları seyretmekteyim....İki taraf var...Birisi anayasa değişikliğini her şeye rağmen savunanlar ki bunlar anayasa değişikliğinin ülkede parlamenter sistemden oluşan çift başlılığı ve aksayan diğer yönlerinin ortadan kalkacağı ve başbakanlık sisteminin ortadan kalkması ile yürütmenin hız kazanacağı görüşündeler ve diğer grup ise getirilmek istenen anayasa taslağında cumhurbaşkanının yürütme yasama ve yargı üzerine tam bir yetki ile baskı oluşturduğu görüşünde bununda tek adamlık sistemine dönüşeceği düşüncesindeler...Cumhurbaşkanının yasama tarafından denetlenmediği ve çek balans sisteminin ortadan kalktığını savunuyorlar ...Hele bir de partili ve parti genel başkanı olan bir cumhurbaşkanının mecliste denetleyeceği ve kontrolü altına alacağı endişesi taşımaktalar...Bunu da ileride çok sıkıntılara gebe kalınacağının bir göstergesi olarak görmekteler...Meclisi fesh etme gibi bir garabetin hem de hiç bir gerekçe göstermeden yapabilmesi ve anayasa mahkemesi üyelerinin (15 kişi ) bunun 7 sini atama ve geri kalanının da cumhurbaşkanının denetiminde olan meclisin seçmesini bir garabet olarak görmekteler...Tabii bütün bu savunma ve itirazlar gerçek manası anayasa uygulamaya girdikten sonra göreceğiz. Tabii bu hem mecliste hem de kamuoyunda bu tartışmalar halkı da germekte herkes bilir bilmez duydukları kadar, bildikleri kadar tartışmaya dahil olmaktadırlar...Bekleyip göreceğiz. Âmâ bu arada toplum gerilmeye devam ediyor...
Bir diğer olayda bugün ABD'nin yeni başkanı Trump bugün görevi Obama'dan devralacak ve hem ABD ve hem de Dünya için yeni bir dönem başlayacak...Tabii Trump'ın nasıl bir Orta Doğu politikası uygulayacağını bilmiyoruz...Bildiğimiz tek şey Obama'nın izlediği Orta Doğu siyaseti izlemeyeceği...Şimdiden Putın'e övgüler düzmekte. Görüleceği Rusya ile yakın ilişkide bulunacağını açıkladı...Bu arada Fetö bile bu dönemde iade edilebilir...Fakat Trump'ın en önemli siyaseti sermayenin Amerika'da kalması ve yatırımları teşvik edip yeni işsizlere iş olanakları sunmak yeni dönemin işlerinden sadece biri...Ve en önemlisi Çin'den gelecek mallara vergi koymak istemesi...Tabi bunları yaşayıp göreceğiz...
Bu arada içeride dolar 3.80 sularında dolaşması ve bu aşırı dolar yükselmesine devletin müdahale etmek için çeşitli yollara başvurması...Kanımca bu yükselmenin en önemli ögesi İstihdamın yeterli olmaması hatta hiç olmaması ve içerde kaos'tan dolayı yabancı yatırımcının Türkiye’yi terk etmesi ve Borsa'dan çıkması...Kredi derecelendirme kurumlarının Türkiye'nin kredi notunu düşürmesi...Bu kuruluşlara üye olmamız ya da olmamanız mühim değil...Yatırımın yapacak yabancı yatırımcılar bu kuruluşların vereceği nota bakarak yatırımlarını ülkeye getirmeleri...Bu kuruluşları boş veremezsiniz...En ürkek olan paranın istikrar istemesi ve istikrar olan yerlere gitmesi...İstikrar olmayan yerde de durmaması.. Ülke de istikrar var denilebilinir mi?...Fetö,PKK, Deaş ve Fırat kalkanı ve içerdeki canlı bombalarla yapılan terör eylemleri bunun en büyük etkeni... Zaten ekonomi sıcak para üzerine oturmuştu...Sıcak para olmazsa sermaye birikimi nasıl olacak ..? Üretim yapıp mal satmalısınız ve teknoloji üretmeli ve dışa bağımlılıktan mümkün olduğu kadar kurtulmalıyız. Sizin bir kamyon domatesiniz ancak bir çip'e denk gelmekte ...onun için bu boş tartışmaları ve birbirimizle uğraşmayı bırakıp nasıl, neyi üretip dış satım yapabiliriz ona odaklanmalıyız. .. Her tarafı İmam Hatip okulları ile donatacağımıza Fen Liseleri ile donatmalı ilme ve fen'e önem vermeliyiz.. Liyakat şiarımız olmalı...Yandaşları sırf yandaş oldukları için önemli mevkilere koymaktan vazgeçmeliyiz. Şu müfredat garabetini çağın icaplarına uydurmalı çocukları tartışabilir araştırabilir pozisyona geçirebilmeliyiz...
Tüm bunlardan gayri Türk polisinin bir büyük başarısı Reına katliamını yapan teröristin yakalanması...Bu da gösterdi ki terör yapanın yanına kar kalmayacak ve kalmamalı....Bu adam konuşturulup önemli adreslere varılabilir...Cefakar Türk polisi gerçekten bir büyük başarıya imza attı..
