“ İngilizler, Kızılderililer’in kampına üşüşerek hareket eden her şeyi kesip biçtiler. Sonra sağ kalan Pequotlar da yakalanarak hemen hemen tamamen yok edildiler. İngiliz Komutan John Mason, kasaplığının onuruna Connecticut silahlı kuvvetleri Tümgeneralliği makamına terfi etti. Kızılderili avı o dönemde New England’da popüler bir spor olmuştu, yüzlerce Kızılderili’nin öldürülmesine ilişkin rapor üstüne rapor geliyordu. Bir çukura saklanan 30-40 kadar kadın vardı, altı yaşlarında küçük bir kız çocuğunu ince bir dala bağlanmış beyaz bir bayrakla dışarı gönderdiler; ancak çocuk henüz bir iki adım atmadan, askerler tarafından vuruldu .
Bu kadınların hepsi de öldürüldü, gördüğüm her ölünün kafa derisi yüzülmüştü. Doğmamış çocuğu karnı yarılarak çıkarılan bir kadın gördüm, edep yerleri kesilip çıkarılan bir kadın da gördüm. Cesetler korkunç bir şekilde doğranmıştı. Çatışmadan sonraki günün sabahı bir hendek içinde gizlenen Kızılderililer arasında küçük bir çocuk gördüm, hala sağdı, 3. Alaydan bir binbaşı tabancasını çıkarıp bir darbede çocuğun kafasını patlattı. Batı Abenaki halkının % 98’i, Mahican’ların % 92’si, Mohawk’ların % 75’i ve Doğu Abenak’ilerin ise % 78’i yok edilmişti.
Avrupalıların, Amerikan yerlilerine yönelik düşmanlıklarında ayrımsız olarak kadın ve çocukları öldürme alışkanlıkları gaddarlıktan fazla bir şey, düpedüz ve kasıtlı bir soykırımdır. Çünkü, kardın ve çocukları öldürülen bir halk yaşayamaz. Alıntılar yaptığımız yazar en yok edici savaş yıllarından örnekler vererek; mesela atom bombası atılan Japonya’nın 1940- 1950 yılları arasında nüfusunun % 14 arttığını söylüyor ve Amerika kıtasında yapılan bilinçli ve korkunç soykırımın boyutlarına dikkat çekiyor. Kaynak: Amerika’nın Soykırım tarihi David E. Stannard Sahife 185- 191
A.B.BD. 5 Ağustos 1945 günü attığı atom bombası ile Japonya’nın Hiroşima şehrinde ilk aşamada 80 bin ve 1945 yılı sonuna kadar 140 bin kişinin ölümüne sebep olmuştur. 9 Ağustos 1945 günü attığı ikinci atom bombası ile de Nagazaki şehrinde en az 70 bin sivilin ölümüne yol açmıştır. Toplan 290 bin sivil Japon vatandaşı can kaybına uğramış, şehirler enkaz haline gelmiş ve yüz birlerce kişi tedavi görmek zorunda kalmıştır. Bu felaketler karşısında Japonya, A.B.D. ile barış anlaşması imzalamak zorunda kalmıştır, atom bombası kullanmak temel insan haklarına aykırıdır.
1950 yılında Kuzey Kore ordusunun, Güney Kore’ye saldırması üzerine Kore Savaşı başlamıştır, B.M. Teşkilatına üye çok sayıda ülke Kore Savaşına iştirak etmiş ve 5.090 kişilik bir Türk Tugayı da Kore’de savaşmıştır. Kore Savaşında 1.5 milyon Çinli ve Kuzey Koreli can vermiş, Güney Kore’nin can kayıpları daha az olmuştur. 1958 yılında People isimli bir A.B.D. gemisi Vietnam Körfezinde batırılmıştır, aradan geçen on sene sonra Vietnam Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye ayrılmış, Kuzey Vietnam çeteleri Kızıl Kmerler Güney Vietnam’a saldırınca aynı milletin evlatları arasında ideolojik savaş başlamış, savaşa iştirak eden A.B.D. ordusu ile kızıl Kmerler arasındaki savaş yıllarca devam etmiştir. Bu savaşta A.B.D. 58.175 asker kaybederken, Kuzey ve Güney Vietnamlıların sivil ve asker kaybı toplam iki milyonu aşmıştır. A.B.D. askerleri katliamlar yapmış, sivilleri bile bombalamıştır.
A.B.D. ordusunun Irak’a müdahalesi ile başlayan savaşta ve iç çatışmalarda bir milyon kişi hayatını kaybetmiştir, Afganistan’da A.B.D. müdahalesi ile çıkan iç savaşta 75 bin sivil vefat etmiştir. Suriye’de ise devam eden çatışmalarda en az 500 bin kişi can kaybı meydana gelmiş, milyonlarca insan mülteci durumuna düşmüştür.
