Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan çok partili Genel seçimler sonrasında % 55.2 oranında oy alarak ezici bir çoğunlukla iktidara gelmiştir. Siyasi yönden sağladığı yardımlar sayesinde ekonomide liberal bir politika izleyerek özel sektör yatırımlarını ön plana almıştır. Sanayileşme ile birlikte imar ve iskan işlerine de önem vermiş, İstanbul’da Barbaros Bulvarı, Vatan ve Millet Caddeleri ile birlikte E-5 Oto yolu da kullanıma açılmıştır. Tüm ülkemizin her köşesinde şantiyeler kurularak imar çalışmaları seferber edilmiştir. Ancak bu yeni yollar yapılırken tarihi binalar, mezarlıklar, Selçuklu ve Osmanlı eserleri de ortadan kaldırılmış, şehirlerimizin hafızası yok edilmiştir. İlk Uydu Kent, İstanbul- Bakırköy semtinde Ataköy inşa edilmiştir.
1950 yılından itibaren A.B.D. güdümüne girilmiş, Cumhuriyet döneminde ilk defa yabancı Kredi Kuruluşlarından uzun vadeli krediler temin edilmiştir. A.B.D. otomobil satışlarını artırmak için Menderes Hükümetine Demir Yolu taşımacılığı ve yatırımları yerine Kara Yollarının inşası için Marshall Planı gereğince ekipman, teknik eleman ve kredi vermiş, Demir yolu yapımından vazgeçilmesini sağlamıştır. Kara yolu uzunluğu 14 bin Km.’ye çıkarılmıştır. O dönemde nüfusumuzun % 75’i köylerde yaşamaktadır, tarımda modernleşme ve makineleşme için Sulu Ziraat Enstitüsü, Devlet Üretme Çiftlikleri, Deneme İstasyonları, sulu tarım için reformlar yapılmıştır. Köylerde binlerce ilkokul açılmış, Ziraat Meslek Liselerinde Ziraat Teknisyenleri yetiştirilmiştir.
Aynı dönemde 50 bin işyeri açıldı ve 360 bin kişiye istihdam sağlandı, 1951 yılında Esnaf ve Sanatkarlar Kefalet Kooperatifleri kuruldu, Pankobirlik ve Çukobirlik, Tariş dahil çok sayıda kooperatifler kuruldu ve Kooperatifçilik Kanunu yürürlüğe girdi. Çiftçilere tarımsal kredi muslukları açıldı, hastalık ve Analık Sigortası, İş Mahkemeleri, Deniz- İş gibi yasalar çıkarıldı, özel sektör desteklendi, sanayi kredileri verilmesi amacıyla Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, Denizbank kuruldu. Et ve Balık Kurumu, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Devlet Su İşleri, Seka, Türkiye Kömür İşletmeleri, Devlet Malzeme Ofisi, Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Toprak- İskan İşleri Genel Müdürlüğü, Ereğli Demir Çelik Fabrikası kurulurken P.T.T. ve T.C.D.D.Yolları Kamu İktisadi Teşkilatı kapsamına alındı.
1954 yılında çıkarılan bir Kanun ile yabancı Şirketlere petrol arama izni verildi, ihracatımız 60 milyon ve ithalatımız da 185 milyon A.B.D. Dolarına çıkarıldı. Dış borçlanmaya özel bir önem verildi, dış ticaretin önündeki engeller kaldırıldı ancak 1954- 1956 yılları arasında istikrarsızlık ve döviz darboğazı meydana gelince dış ticaretimiz zora girdi. Ben o yıllarda ilkokulda öğrenci idim, şeker bulamadığımızdan sabah kahvaltısında çayımızı kuru üzümle beraber içtiğimizi hatırlıyorum, okulda bizlere süt tozu, mahallemizde ise Hollanda peyniri dağıtırlardı ve halkımızda bir A.B.D. Hayranlığı yaratılmıştı. İkinci Dünya Savaşının olumsuz etkilerini halen atlatamamıştık, ülkemizin zor yılları idi, yokluk ve yoksulluk yıllarımızdı. Denize düşen yılana sarılır misali A.B.D. ve Nato Teşkilatını kurtarıcı olarak görüyorduk.
Özellikle köylerimizde Trahom, sıtma ve verem hastalıkları salgın idi, köylerimizde Trahom ve sıtma ile Savaş dispanserleri açılmıştı. Şehirlerimizde ise alt yapı yetersizdi, yollarımız topraktı, su tesisleri ve alt yapı yetersiz olduğundan su ve elektrikler devamlı kesilirdi, evlerin çoğunda elektrik ve çeşme yoktu, toprak ve rutubetli evlerde yaşam sürüldüğü için yetersiz belemeden dolayı verem hastalığından genç yaşta ölüm oranı çok yüksekti, ortalama ömür 45 yıl idi. İşsizlik had safhada idi, okuma oranı da çok düşüktü. ( DEVAM EDECEKTİR.)
