Talkan ve Curcan katliamlarında katledilen 100 bin Türk olayı Türk ve İslam Tarihi kitaplarında ve arşivlerinde yer almaz. İslam Dünyası karalanmasın diye bu katliamlar tarih kitaplarında yazılmamıştır. 100 bin Türk'ün katliamından başka 50 binden fazla Türk köle ve cariye olarak pazarlarda satılmıştır. Arap orduları İran'ı fethettikten sonra Kuteybe isimli Arap komutan Horasan'a Vali olarak tayin edilir. Kuteybe, büyük bir Arap ordusu ile Talkan şehrine saldırır ve şehirdeki tüm erkekleri kılıçtan geçirir, katliamdan kurtulan erkekleri de yakalayıp, bunlardan 40 bin kişinin cesetlerini de 24 km. boyunca ağaçlara asarlar. Curcan'da tarihi eserlerin tümü yok edilir. 

Arap komitan Kuteybe daha sonra Suman şehrine girer, erkeklerini tümünü öldürür, kadın ve kızları cariye olarak alırlar. Buradan Kes ve Nesef şehirlerine de saldırırlar ve aynı katliamları yaparlar. Faryap şehrini kuşatırlar, şehrin erkekleri savaşarak can verirler, şehri ele geçiren Arap ordusu şehri tamamen yakarlar. Faryap şehrinin Türk komutanının sığındığı Bazgir kalesini kuşatır, kaleye elçi gönderir ve teslim olmaları haline hiç bir kimsenin canına, malına ve ırzına dokunmayacaklarını bildirir, Kuteybe'nin bu yalanına ve hilesine inanan başta Türk komutan olmak üzere teslim olan 700 kişinin başlarını kestirir ve Zalim Haccac'a gönderir. 

Türk yöneticileri ile Kuteybe arasında bir anlaşma yapılır, bu anlaşmaya göre Semerkant, şehri Araplara her sene 2.200. 000 altın ödeyecek, 30 bin genci esir olarak teslim edecek, şehirde Cami inşa edilecek, eli silah tutan kimse şehirde dolaşmayacak, ülkedeki tüm mücevherler Kuteybe'ye teslim edilecektir. İlahi adalet tecelli eder, Halife Velid vefat eder, yerine geçen yeni Halife ile anlaşamayan Kuteybe Halife'ye isyan eder fakat 716 yılında kendi komutanları tarafından öldürülür. 

Arap komutan Kuteybe, Türkistan'da kesilmiş Türk kafası getirenlere her bir baş için 100 Dirhem vermiştir. kuteybe'nin ünlü bir sözü vardır: " UKTÜLÜHÜ, UKTÜLÜHÜ, UKTÜLÜHÜ" ( HEPSİNİ ÖLDÜRÜN, HEPSİNİ ÖLDÜRÜN, HEPSİNİ ÖLDÜRÜN.) 

Kaynaklar: 1- İBN-ÜL ESİR HATIRALARI 2- TARİH-İ TEBERİ

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
M. Keskin 2024-03-29 09:07:01

Böyle saçma bir araştırma olurmu bunun belgesi nerse tarihi nerede uyduruk salak a yazılarla kafa bulandırmayın