Hiç bir konuda sorumluluk almıyoruz, görevden kaçıyoruz, elimizi taşın altına koymuyoruz, yükü paylaşmıyoruz, hep başkalarından medet umuyoruz. Sonra da başarısızlık halinde hep başkalarını suçluyoruz. Bir Darb-i Mesel vardır, malumdur ki Yahudiler, Hz. Musa'nın peşine düşüp Tih Sahrasını geçmeye çalışırlar ancak sıcaklar çölde yürümelerini engeller, susuzluktan kavrulurlar, açlık başlar ve ardında da pişmanlık başlar, Hz. Musa'nın arkasından gittiklerine pişman olurlar.
İleri gelen birkaç kişi Hz. Musa'nın huzuruna çıkarlar: " Ya Musa bizler sana iman ettik, inandık ve arkana düştük. Sen git düşmanlarınla savaş, savaşı kazarsan seni alkışlarız. Şimdi git bize gölge bir yer bul, temiz yiyecek ve su getir, biz istirahat edelim, sen mücadele etmeye devam et, başarırsan arkandan yürümeye devam ederiz." Yahya Efendi'nin Kanuni Sultan Süleyman'a söylediği " NEME LAZIM SULTANIM" sözü meşhurdur..
Rahmetli Süleyman DEMİREL'in bir sözü vardı: " Galibiyetin sahibi çoktur, mağlubiyetin sahibi yoktur. yenilgi, yetimdir." Apartman yönetimine karışmayız, mahallenin ve şehrimizin sorunlarını dile getirmeyiz, etliye- sütlüye karışmayız ama şehrin ve ülkenin yöneticilerini kahvehane köşelerinde hep eleştiririz. " EVLİYALIK, HASAN DAĞINDA KOLAY AMA ŞEHİRDE ZORDUR." Çünkü Hasan Dağında Allah ile baş başasınız, orada şirretlik ve günah yoktur, şehirde her türlü şirret bulabilirsiniz. Rahmetli Hocam, Din Dersi öğretmenimiz Adana Ceyhan'lı Rüstem KOCADURMUŞOĞLU Bey, " SARI ALTINA, AK BALDIRA DAYANABİLEN HERKES EVLİYADIR." diyordu.
" Bana dokunmayan yılan bin yaşasın." sözü, insan fıtratına aykırıdır ve uydurma bir ata sözüdür. O yılan bir gün gelir seni de ısırır ve ölümüne neden olabilir. " UYUYAN ARSLANIN GÜNAHI OLMAZ." Üç maymunu oynarsanız faydası da zararı da olmayan adeta YATANDAŞ HALİNE GELMİŞ VATANDAŞ OLURSUNUZ." " BÖCEK OLMAYI KABULLENENLER, EZİLİNCE ŞİKAYET ETMEMELİDİRLER." F. SCHİLLER
