Osmanlı ordusu 1718 yılında Avusturya ile oldukça ağır bir barış anlaşması yapmıştır…1736 yılında başlayan Osmanlı-Avusturya savaşında küçümsenmeyecek başarılar elde eden Osmanlı ordusu Pasarofça ile Avusturya’ya kaptırdığı Belgrad’ı yeniden sınırları içerisine katmıştır…Bu sırada Fransa’nın İstanbul büyükelçisi kurnaz Marquıs de Vıllencu ve devletinin talimatıyla arabuluculuğa soyunmuş ve gaflet içindeki padişah 1.ci Mahmut’tan Osmanlı Devletinin yıkılışında önemli bir kilometre taşı olan 1740 kapitülasyonlarını koparabilmişti….1826 yılında başlayan Osmanlı-Avusturya-Rusya savaşlarıdır…Ruslar 1829 yılında Balkanlardan sarkarak 20.000 kişilik ordu ile kuşattıkları Edirne’ye 20 Ağustos 1829 da girdiler…Rus kuvvetlerinin İşkodra’dan gelmekte olan Türk kuvvetleri yetiştiğinde Edirne’ye girmeden ezilmesi şarttı…Çar Nikola ordusunun tehlikede olduğunu biliyordu…Prusya kralından barış için aracılık yapmasını istedi…Osmanlı Prut  ve Pasarofça  ve 1739 Belgrad savaşından sonra bir kere daha hata yaptı…2.ci Mahmut barışa razı oldu…

Osmanlı Devletinin basiretsiz ve devşirme paşaları ordunun iskeletini oluşturan Türk unsurunun kanlarını, canlarını istediği gibi akıttılar…Hiç gerekmediği halde orduyu savaşa soktular, ordu üstün durumda iken  de ateşkese giderek savaşı sonlandırdılar ve ölçülemeyecek zararlara neden oldular…Bu duruma ibretlik bir örnek , Rus ordusu 1711 de Prut bataklığında kuşatılarak imha edilecek yerde ateşkese gidilerek savaşın  ilerde bela olmasına kapı açacak şekilde sonlandırılmasıdır..1768 de başlatılan ve Küçük Kaynarca felaketi ile biten Osmanlı-Rus Savaşı hiç gerek yokken ve aklıselim bazı paşaların lojistik yetersizlikleri sunmalarına rağmen açılmıştır…

Osmanlı yöneticilerinin ibret verici bir aymazlığı da Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanması sürecidir…1821 Mora ayaklanmasından sonra Osmanlı Devleti Avusturya ve Rusya ile savaş halinde olmasına rağmen bağımsız Yunan Devleti ancak dokuz yıllık bir kalkışmanın sonunda kurabilmiştir…3 Şubat 1830 tarihinde Fransa, İngiltere ve Rusya arasında Yunanistan’ın bağımsızlığını öngören Londra protokolü imzalandı…8 Nisan 1830 tarihinde Avrupa Devletleri Osmanlı Hükümet’inden bağımsız kurulan Yunan Devletini onaylamasını istediler…Osmanlı Devleti, uzun süre ayak diremesine rağmen 24 Nisan 1830 da Yunan Devletinin kurulması hususunda hazırlanan protokolü imzalayıp Yunanistan’ın varlığını resmen kabul etti…Sonraki yıllarda da Yunan Devleti ile karşılık ilkesini esas alsa da bir ticaret anlaşmasını imzalayarak “en ziyade müsaadeye mazhar devlet” statüsünü verdi..Durum bu gün Rum’a Türkiye’nin tüm liman ve havaalanlarının açılarak Gümrük Birliği’nin sağladığı tüm imtiyazlardan yararlandırma taleplerinde olduğu gibidir…

Osmanlı yöneticilerinin geçmişi unutma gafletleri , bazılarınca günümüzde de devam ettirilmektedir..Bilindiği üzere Kıbrıs’ta çözüm ! öngören Annan Planı 24 Nisan 2004 günü Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum kesimlerinde ayrı ayrı onaylandı. 24 Nisan ayni zamanda sözde Ermeni soykırımı iddialarının sürekli olarak gündem de tutulduğu, ayni zamanda Yunanistan’ın bağımsızlığının Osmanlı Devletince tanındığı tarihtir…

Görüldüğü gibi Osmanlı hem gereksiz savaşlara niteliksiz ve dönme devşirme paşalar tarafından sokulmuş hem toprak hem de savaş tazminatı ödemek suretiyle maliyesi açık vermeye bunun neticesi olarak da Avrupa’dan borç para bulmaya çalışmıştır…Ordu galip geleceği savaşlarda aynı dönme devşirme ve iş bilmez padişahlar neticesinde ya savaştan çektirilmiş gereksiz barış görüşmeleri ile galibiyet yine karşı tarafa hediye edilmiştir…Bunun sonucu ya toprak kaybı ya savaş tazminatı ödeme bunlar hazine de para yokken de  dışarıdan alınan borçlar ile kapatılmaya  çalışılmıştır…Maliye’de başlayan cari açık sonunda kapanamaz duruma gelmiş iflas sonucun da iş gelip Duyun-u Umumiye’ye dayanmıştır…Mustafa Kemal’in İzmir İktisat Kongesinde söylemiş olduğu şu sözler düşündürücüdür…”Türk tarihi tetkik olunursa bütün yükseliş ve düşüş nedenlerinin bir iktisat meselesinden başka bir şey olmadığı anlaşılır….

KAYNAK: TÜRKİYE’NİN MALİ İNTİHARI…MEHMET FATİH EKİNCİ…PLATİN YAYINLARI …HAZİRAN 2008

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.