İstanbul’un fethinden itibaren artık imparatorluk haline gelmiş kabul edilen Osmanlı Devletinin gelir kaynakları verimli ve süreklilik taşır niteliktedir..Feodal ve Asya üretim tarzlarını akıllıca harmanlayan tarım imparatorluğu Osmanlı Devleti’nin 1458 yılındaki gelir unsurlarının en önemli kalemini “tımar gelirleri” oluşturmaktadır…Sultan Fatih döneminde hazine gelirleri 16,5 ducat altınıdır…Tımar gelirleri 14.5 milyon, Avrupa devletlerinden alınan haraçlar 900 bin altın, vasal prensliklerinden alınan haçlarda 200 bin ducat altınıdır…Kanuni zamanında 1553. Haraç gelirleri 9.022.500 ducat altını bütçe gelirleri içinde toplamda 1.716.000 altına ulaşmış durumdadır….Mısır, Suriye ve Mezepotamya gelirleri de eklendiğinde haraç niteliğindeki gelirlerin büyüklüğü 3.066.000 altına varmaktadır…Buna göre devlet gelirlerinin 1/3 ü bir savaşta elden daha kolaylıkla çıkabilecek topraklardan sağlanmaktadır…Sömürgeci ve kapitalist devletler ülkelerinin gelirlerini dolayısıyla asıl büyüme ve gelirlerini koloni yağması, mamul mal ihracatı, ucuz hammadde ithalatı yollarıyla sağlamişlardır…Osmanlı için bunların hiç birisi söz konusu değildir…

1768-1774 Osmanlı-Rus savaşları asker ve toprak kayıpları bir yana devlet maliyesini de büyük kayıplara soktu…Lale devrinin debdebeli yaşamı savurganlığı büyük boyutlara çıkarmışsa  da 1739  Belgrad barışından başlayarak savaşsız geçen otuz yıllık sürede bütçe açıkları kontrol altına alınarak hazine de önemli birikim sağlanmıştır…3.cü Mustafa biraz buna güvenerek Rusya’ya savaş açmış, ancak bu birikim çabuk erimişti…Yenilgiyle biten savaş arkasında bir mali yıkım bıraktığı gibi yapılan barış anlaşmasıyla Osmanlı devleti Rusya’ya on beş bin kese  savaş tazminatı ödemeye mahkum edilmişti…İçinde bulunan mali buhran devleti dış borç aramaya yöneltti…İlk kez 1.ci Abdülhamid zamanında dış borç almaya tevessül edildi…Fakat Osmanlı Devlet geleneği ve şer’i hükümler buna cevaz vermiyordu…Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinden sonra Osmanlı Rus ilişkileri daha da gerginleşti. Yeni bir savaş kaçınılmaz oldu…Fakat bunun için finansman gerekli idi…Devlet maliyesinin kötü durumu 3.cü Selim zamanında da sürmüştür…Hatta padişah maliyenin zayıflığından cülus bahşişi dağıtamadı…Bir de buna 3 aylıklar eklendi… Fakat bu sıkışıklığa rağmen şehzadelerin gereksiz harcamaları parasızlığı daha kamçılıyordu..Devletin borcu borçla ödediği zamanlarda bile bu israf devam etmekteydi…Avrupa’dan alınan kıymetli mücevher taşları na verilen paralar çok fazla idi 3.cü Selime Tatarcıkzade Abdullah Molla tarafından sunulan layia bunları anlatması bakımından çok önemlidir…Buna Ruslardan getirilen kürkler ve üçüncü olarak da buna Hint’te dokunan kumaşlar eklenirse ülkeden büyük bir para transferi yabancı ülkelere gittiği görülür…

2.ci Mahmut döneminde İngiltere’den borç alma girişimleri sonuçsuz kaldı…1.ci Abdülmecid zamanında ise Mustafa Reşid Paşa’nın hazırlattığı 1850 yılı bütçesinde gelir ve giderler ana kalemler itibariyle sıralanmıştır..Bütçe 731 milyon kuruş gelir, 733,4 milyon kuruş gider tahmini öngörülmektedir…Mali sıkıntıları had safhaya ulaşmış bir devlette 2.4 milyon gibi bir düşük bütçe açığı aldatıcıydı…Borç vermeleri konusunda dış güçleri cezbetmeyi amaçlıyordu…

Kırım savaşı Osmanlı borçlanmasını kaçınılmaz hale getirmiştir..Devlet ilk kez Batı finans kapitalinden borçlanmıştır..Bütçeden 3.015.000 kese (11.200.000 sterlin), bütçe dışı kaynaklardan 1.223.574 kese (4.573.000 sterlin), bütçe hesaplarındaki düzeltmenin karşılığı olarak 329.874 kese, (1.227.000 sterlin)kaynak tahsis edilmiştir…Bütçe dışı kaynaklardan 617.297 kesesi (2.286.285 sterlin)ilk dış borçlanma hasılatı 150.00 kesesi (600.000 sterlin) Rothschild’den alınan yeni dış borç karşılığında sağlanan avans 54.499 kesesi (201.800 sterlin) ulusal bağışlar, 389.150 kesesi  (1.440.000 sterlin ) kağıt para emisyonu, 12.625 kesesi (46.700 sterlin) tasarruf ve Zaire sandıkları ödüncü şeklindedir…Buna göre Osmanlı devletinin savaşa ayırdığı para 17 milyon sterlini bulmuştur…Bu yüklü kaynak gereksinmesi nedeniyle savaş süresince 1854 ve 1855 yıllarında iki kez borçlanılmış itibari değerleri 3.3 ve 5.5 milyon Osmanlı lirası olan bu borçlanmalardan devletin eline 2.514.913 ve 5.644.375lira geçmiştir…Savaşın başladığı 1853 yılında Osmanlı bütçe gelirleri tahmini 757.459.670 kuruş, (7.574.597 lira), bütçe giderleri 779.117.205 kuruş, ( 7.791.172 lira)olup açık miktarı 21.657.535 kuruştur…Parçalanmakta olan bir imparatorluğun mali göstergesi olan bu rakamlar İngiliz ve Fransız bütçe rakamları ile kıyas kabul etmeyecek ölçüde semboliktir…Borçlanmaktan başka bir çare kalmamıştı…Batı finans kapitali için bu durumu değerlendirmek Osmanlıyı çembere almak için iyi bir fırsat olarak görülmekteydi…(devam edecek)

FAYDALANILAN ESER :TÜRKİYE’NİN MALİ İNTİHARI…MEHMET FATİH EKİNCİ…PLATIN YAYINLARI…HAZİRAN 2008

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.