Bazen hayallerimiz olur, gerçekleştirmek istediğimiz. Peşinden koştuğumuz şeyler vardır hayata dair. Hayat bize onların peşinde koşmak adına bazı kapılar açar ve biz o kapılardan geçer bahtımızın götürdüğü yere doğru hiç düşünmeden gideriz.  Düşüncelerimiz askıya alındığı bu zamanlar hayatın bizİ savurduğu andır ve direnmeden gideriz onların peşinden. O anlar önümüze ne çıkacak diye hiç düşünmeden, cesaretle ve olayların akışına bırakırız kendimizi. Hayat bazen çok yumuşaktır olaylara, bazen de  çok gaddardır insana. Bu iki olay arasındaki denge bizim düşüncelerimizi ortaya koyar. İşte o yol ayırımında karar bizdedir artık. Ya önüne gelen olayları sen yönlendireceksin ya da olayları akışına bırakıp sürüklenip gideceksin götürülen yere.  Hayat o anlarda senin vereceğin yöne göre şekillenir. Ya tam hakimiyet, ya da tam esaret. Karar senindir ve seni vereceğin kararlar şekillendirecek geleciğini. Ya hayatın akışına tam kaptıracaksın kendini, olaylar seni sürükleyecek, ya da olaylar senin iraden altında gelişecek olaylara sen yön vereceksin. Hayallerin zorladığı anda seni, hayallerin peşinden gitmek ve ümit ettiğin şeyleri gerçekleştirmek adına hayatla verdiğin kavgaya asılacaksın. Bir idealin yoksa, hayallerin yoksa bir şeyler adına, o zaman boş vereceksin her şey gelen hayat rüzgarına teslim olacaksın. Yani ya hep adına vuruşmak idealin için, ya da  hiç uğruna boş vereceksin her şeye.  Ya hayatın direnmelerine karşı kendi dirençlerini koyacaksın ortaya, ya da umarsızlık içinde hayat seni katacak önüne. Sen bu ikilemin neresindesin şimdilerde? Vereceğin karar hem senin kişiliğini belirleyecek hem de toplumdaki konumunu belirleyecek. Hem kişisel, hem de toplum  adına kendini idealize edebiliyor musun? Yoksa toplum da idealsiz yaşayan, milyonların içinde kaybolan silik ve birimisin? Birey önce toplum içinde kendine saygılı olmalı ve daha sonra diğer insanların hakkını hukukunu gözeterek onlara saygı göstermelidir. Hem kendi ideallerine saygı duymalı, hem de toplumun ideallerine. Kişi önce kendi karakterini analiz etmeli  sonra da toplumun  karakteri ile çatışan yönlerini ayıklamalıdır. Kendi düşüncelerini toplumum düşüncelerine aykırı bulan insan önce bunun nedenlerini araştırmalıdır. Geldiği noktada bu çatışmaları ayıklamalı kendi toplum ile aynileştirmenin yollarını bulmalıdır. Toplum ile aynileşirken her düşüncenin bir olması demek değildir bu. Düşünce çatışmalarından kurtularak temel düşünceler de aynileşmek ve eylem birliğini oluşturmaktır ideal olan. Hem bireysel hem de toplumsal çıkarları birleştirmek ve bu doğrultuda hareket etmek , yani söylem ve eylem birliği oluşturmak. Bunları idealize ederek harekette bulunmak sıhhatli kafalardaki sıhhatli düşüncelerin oluşturduğu birikimlerdir.  Bir toplumun sıhhatli bir toplum haline gelebilmesinin temek koşulu bu noktadan geçer. Önce kişilik ve aidiyet, sonra toplum ile fikir birliği (ufak tefek çatışmalar olabilir)ve eylem de birlik. Kendinin ve toplumun temel sorununun ne olduğunu bilirsen çözümlemeler kolay olur. Onun için her zaman bilinçli toplum karakterlerinden bahsediyoruz. İnsan önce kendini tanımalıdır. Sonra çevresini yaşadığı yerleri ve insanını, daha sonra da toplumun tümünü. Hiçbir şeyi tanımadan hakkında fikir oluşturamaz ve hüküm veremezsin. Türkiye de bu güne kadar iktidar olmuş tüm hükümetler Türk insanının karakter yapısını yeteri kadar tanıyamamış ve onu mutlu edememiştir. Bu da onların toplumu karakterize edememenin ve tanıyamamanın verdiği eksikliklerdir. Toplum bunu hiçbir zaman hak etmedi. Yetersiz ve basiretsiz insanlara bundan sonra yol vermemeli onların önünü bilinçli ve karakterli düşüncelerle kapamalıyız. Demokrasiden asla taviz vermeden. Demokrasi de bilinçli, eğitimli ve akıllı insanların rejimidir. Çünkü alınan her karar senin adına…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.