Hırs, şiddetle arzu etme, aşırı derecede tutkun olma, sonu gelmeyen istek ve aç gözlülük demektir. hırslı olmak, kişinin motivasyonunu, daha aktif çalışma, başarılı olma için önemli bir unsurdur. Eğitimde, iş hayatında yaşanan aşırı hırs kişinin özel hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. Aşrı hırs., insanlarda zamanla bedensel ve ruhsal hastalıklara da sebebiyet vermektedir.

Aşırı hırslı insanlar, hedefine ulaşabilmek için bazen çevresindeki insanlara zarar verebilir, en başarılı ve en iyi olabilmek, kısa zamanda büyük başarılar elde etmek, hızla yükselmek, merdivenlerin birinci basamağına basmadan en üst basamağa ulaşmak için rakip gördükleri kişileri kıskanırlar ve onlara zarar vererek rakipsiz kalmaya çalışırlar. 

Okul ve sınıf birincisi olmak isteyen öğrenci hırsına esir olur, ailesinin de baskısıyla gece yarılarına kadar ders çalışırken sağlığını kaybeder, kıskançlık duygusuna kapıldığına çok defa şahit olmuştum. Makam hırsı, Devlet hırsı, siyaset hırsı, servet hırsı ve şehvet hırsı insanlarda ölünceye kadar devam etmektedir. 

Makam hırsıyla meşhur İstanbul eski Valisi ve Belediye Başkanı Fahrettin Kerim GÖKAY ile ilgili olarak Mazhar Osman USMAN Bey'in bir tesbitini sizlerle paylaşmak istiyorum. " Mini Mini Valimiz" lakabıyla meşhur Faherttin Kerim GÖKAY, kısa zamanda en büyük makamlara gelme hırsına sahiptir, Bakırköy Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesinin Beş Tabibi mazhar Osman USMAN Bey'in öğrencisidir, okulunu bitiren Fahrettin Kerim GÖKAY Bey, mezun olduktan sonra hocasının ziyaretine hiç gitmez ve büyüklük duygusuna kapılır. İstanbul'a Vali ve aynı anda Belediye Başkanı olunca, sigara ve içki düşmanlığı nedeniyle sıkı bir Yeşilay'cı olduğundan meyhaneleri denetlemeye ve şehir dışına çıkarmaya çalışır, sigara ve içki içilmesini yasaklama kararı almak için uğraşır ama halkın tepkisini çekince bu konuda başarılı olamaz. Valinin boyu çok kısa olduğundan akşamcılar küçük şişe rakıya " Fahrettin" lakabını takarlar.

Tıp Fakültesinden hocası olan Mazhar Osman Bey, öğrencisi Fahrettin Kerim Bey hakkında şunları söyler: " Fahrettin bey, beni ziyarete gelmez, aldırmayın, belki bir gün milletvekili olur, o zaman da gelmez. Hatta Bakan ve Başbakan da olsa ziyaretime gelmez. Önce peygamberliğini ilan eder, telaşlanmayın, sonunda " Allah oldum." der. İşte o zaman bana zorla getirirler." Malumdur ki akıl hastalarını polis zoruyla Akıl Hastanesine götürürler, aşırı hırs insanın psikolojisini, davranışlarını, düşünce sistemini bozar ve sonunda ruh hastası olur.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.