Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yerleşkesinde Manisa Valisi Vahdettin Özkan ve AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar başkanlığında İRAP (İl Afet Risk Azaltma Planı) değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıya Vali Vahdettin Özkan, Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Besim Dutlulu, Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Kurtca Eker, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Vali Yardımcısı Dr. Abdullah Abid Öztoprak, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Burak Deste, Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ali Demir, Manisa İl AFAD Müdürü Osman Pıhtılı, İlçe Kaymakamları, İlçe Belediye Başkanları, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri ile İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) eylemlerinden sorumlu temsilcileri katıldı.
Afetlere dirençli yerleşim birimleri ve afetlere dayanıklı toplum oluşturmak amacıyla 2021 yılında hazırlanıp 2022 yılında 81 ilde uygulamaya alınan İl Afet ve Risk Azaltma Planları (İRAP) ile yerleşim yerlerinin doğal, teknolojik ve insan kaynaklı afetlere maruz kalmasını önlemek veya azaltmak hedefleniyor.
Toplantıda afet risklerini azaltmaya yönelik çalışmaların hayati önemine dikkati çeken Vali Özkan, olası depremlere karşı alınması gereken tedbirler kapsamında kentsel veya yerinde dönüşümün; sel ve taşkınlara karşı dere yataklarında taşkın koruma ve rüsubat temizliği çalışmalarının; yerleşim yerlerinde belirlenen risklerin bertaraf edilmesi için ilgili bütün kurum ve kuruluşların bir saniye dahi zaman kaybetmeden iş birliği ve koordinasyon içinde çalışmasının önemli olduğunu kaydetti.
“BAZI AFETLERİ ÖNLEYEMEYEBİLİRİZ, KAYIPLARI EN AZA İNDİREBİLİRİZ”
Vali Özkan, “İlimiz ve ülkemiz adına son derece önemli bir konu olan İl Afet Risk Azaltma Planları kapsamında bugün burada bir aradayız. Bu toplantıyı; eylem ilerleme durumlarını gözden geçirmek, iyi uygulamaları paylaşmak, karşılaşılan sorunları değerlendirmek ve afet risklerini azaltmaya yönelik ortak bir bakış açısı oluşturmak amacıyla düzenliyoruz.

Yaşadığımız coğrafya itibarıyla ne yazık ki ülkemiz ve şehrimiz birçok afet riskiyle karşı karşıyadır. Deprem, sel, orman yangını gibi risk faktörlerini tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da, bu risklerin etkilerini azaltmak bizim elimizdedir. Bu anlamda İl Afet Risk Azaltma Planlarını, geleceğimiz için son derece değerli ve yol gösterici buluyorum. Afetlerle mücadelede başarı; koordinasyon, bilgiye dayalı stratejik planlama ve hızlı, doğru müdahale ile mümkündür. Bazı afetleri önleyemeyebiliriz; ama hazırlıklı olursak, zararlarını azaltabilir, kayıpları en aza indirebiliriz. İlimizde afetlere hazırlık konusunda tüm kurumlarımızla güçlü bir koordinasyon içindeyiz. Risk faktörlerini belirlemek, analiz gücümüzü artırmak ve daha sağlam bir altyapı oluşturmak için kararlılıkla çalışıyoruz. Amacımız, Manisa’yı afetlere karşı dirençli bir şehir haline getirmektir. Şehrimiz, birinci derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Bu nedenle deprem, üzerinde en çok durduğumuz konulardan biridir.
“AFETE DİRENÇLİ ŞEHİRLER İNŞA ETMELİYİZ”
Asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz canların acısı hâlâ yüreğimizdedir. O büyük felaket bize bir kez daha gösterdi ki; afete dirençli şehirler inşa etmek, geleceğimizi korumanın en temel yoludur. Kentimizdeki yapı stokunu iyileştirmek, güvenli yaşam alanları oluşturmak zorundayız. Afet risklerini azaltma planlamasında temel hedefimiz; sürdürülebilir, güvenli ve afete dayanıklı yerleşimler kurmaktır. Bu hedefe ancak tüm paydaşlarımızın katkısıyla, ortak akılla ve kararlılıkla ulaşabiliriz. Afetlere müdahale kadar, afet olmadan önce alınacak tedbirler de hayati önem taşımaktadır. İşte bu noktada İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) devreye girmektedir. Bu plan sayesinde olası risklere karşı alınacak önleyici tedbirler daha sistematik, daha etkin ve daha güçlü biçimde uygulanabilecektir. Şehrimizde afetlere karşı hazırlıklı olabilmek, afet anında ve sonrasında gerekli müdahaleyi hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirebilmek amacıyla 14 Temmuz itibariyle orman yangını felaketlerine ilişkin önemli bir çalışma gerçekleştirdik.

“İL YANGIN RİSKİNİ AZALTMA PLANIYLA BİRÇOK YANGIN ÖNLENDİ”
Özellikle yaz dönemlerinde artış gösteren yangınlar sebebiyle ormanlarımızı korumak geleceğimize sahip çıkmak için yangın risklerini azaltmak, olası yangınlarda kayıpları büyütmeden yangını kontrol altına almak için önemli tedbirler aldığımız İl Yangın Riskini Azaltma Planını uygulamaya koyduk ve başarılı olduk. Plan kapsamında 14 Temmuz-06 Ekim 2025 tarihleri arasında ilimizde meydana gelen toplam (144) yangın olayının (113)’ü yani (%78) büyümeden Yangın Riskini Azaltma Planı kapsamında alınan tedbirler kapsamında büyümeden söndürülmüş ve birçok büyük yangın önlenmiştir. Bu da bize; afet risklerini azaltıp, yönetmenin, afetlerin olumsuz etkilerine karşı daha hazırlıklı olmanın önemini, alınacak tedbirlerin felaketlerin önüne geçebileceğini göstermektedir. Ülkemizde ki olası tüm afetlere karşı bu tür risk eylem planlarının hazırlanıp uygulamaya konulması büyük önem arz etmektedir. Ortak akıl ve iş birliğiyle yapılacak olan bu tür çalışmalarla, afetlere karşı daha dayanıklı şehirler inşa edeceğimize inanıyorum.
“AFETLERLE MÜCADELE TÜM KESİMLERİNİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR”
Afetlerle mücadele sadece kurumların değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğudur. Afetlere dirençli şehirlerle birlikte, dirençli toplumlar oluşturmak da hedeflerimiz arasındadır. Vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi, eğitimlerle desteklenmesi bizim önceliğimizdir. Devletimizin görevi yönlendirme ve denetimleri sağlamaktır; ancak her vatandaşımız da kendi öz denetimini yapmalı, afet bilincini yaşamının bir parçası haline getirmelidir. En büyük dileğimiz elbette ki afetlerin hiç yaşanmamasıdır. Ancak, yaşanabilecek her afete karşı hazırlıklı olmak da görevimizdir. Tüm kurumlarımızın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesiyle, Manisa’yı afetlere karşı daha dirençli bir şehir haline getireceğimize yürekten inanıyorum.” Diye konuştu.
“2000 YILINDAN ÖNCE YAPILAN BİNALAR RİSK OLUŞTURMAKTADIR”
Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Besim Dutlulu ise konuşmasında özellikle belediyelerin afet konusunda çok önemli kurumlar olduğunu vurguladı.
Başkan Dutlulu, “Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, birçok bina 2000 yılından önce yapılmış olup, binalarımız şu anda bizim için risk göstermektedir. Bu binaları bizim kentsel dönüşüme sokup yenilememiz lazım. Burada da hem belediyelere hem de devletimize önemli görevler düşüyor. Şu anda imarla ilgili sorun yaşayan bir şehirde yaşıyoruz, bu sorun yeni değil, 30 senelik bir sorundan bahsediyoruz. Ama son dönemde 4 defa mahkeme kararıyla imarı planı iptal edildi. Biliyorsunuz imarın olmadığı bir yerde kentsel dönüşüm konusunda şansınız yok. Çok fazla dikey mimariye kaçmamız lazım. Devletimizi en doğru yaptığı şeylerden bir tanesi biliyorsun TOKİ çok sağlam binalar yapıyor, Manisa’mızın ihtiyacı olan zaten lüks konutlar değil ortalama vatandaşının rahatlıkla alabileceği, sağlam bir binaya geçebileceği TOKİ tarzı sosyal konutlar. Biz burada belediye olarak üstümüze düşen yapacağız, hem devletimizden TOKİ Genel Müdürlüğü ile toplantı yapacağız, destek isteyeceğiz.
“İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLMAMIZ LAZIM”
İş birliği içinde olmamız lazım ama bu iş birliği sadece toplantılarda iş birliği veya ekipman iş birliğinin yanında bütçe iş birliği de olması lazım. Şu anda ilçe belediyelerimizin durumu çok parlak değil. Bir şekilde kendileri kaynak yaratmaya çalışıyor. Büyükşehir bir yandan ilçe belediyeleri desteklemeye bir yandan kendi işlerini yapmaya çalışıyor. Bu bakımdan bunlara kaynak yaratılacak, yine devletimizi kaynaklarından bir bütçe oluşturulmalı.” Dedi.
“ÇOK DA İYİ SAYILMAYACAK BİR ZEMİN ÜZERİNDE OTURAN BİR MANİSA'MIZ VAR”
Risk azaltmanın çok önemli olduğunu ve buradaki herkesin sorumlu olduğu bir konu olduğunu belirten AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar ise çok iyi çalışılmış planların var olduğunu kaydetti.
Genel Müdürü Tatar, “6 Şubat'ı en acı şekilde yaşamış bütün o süreçlerin içerisinde bulunmuş bir kişi olarak şunu söylemek istiyorum. Birçok büyük depremden sonra ‘milat' dedik. ‘Bu artık milat olsun' dedik ama artık 6 Şubat son bir adımız olsun. Çünkü 53 bin 737 canımızı yitirdik. Çok büyük acılar yaşadık. Halen 6 Şubat'ı konuştuğumuzda zorlanıyorum, gözlerim yaşarıyor. Ama Manisa da çok farklı değil. Şehrin göbeğinden geçen bir aktif fay var. Bizim Manisa fayı diye adlandırdığımız fayın düşen bloğu üzerinde gerçekten göreceli olarak baktığınızda çok da iyi sayılmayacak bir zemin üzerinde oturan bir Manisa'mız var. Ve fayın üzerinde de çok sayıda bina var. Yani sadece zemin kaynaklı değil aynı zamanda doğrudan oraya fayın üzerinde şu anda bulunan belki 2 bin civarında benim bir çalışmada bildiğim, gördüğüm çok sayıda binada aynı zamanda fayın bizim yüzey faylanması tehlikesi dediğimiz doğrudan doğruya fay hareketlendiğinde bir yüzey kırığı oluşturduğunda zeminden depremin dalga etkisinden bağımsız ayrıca oluşturacağı bir tehlike de var. O yüzden bu gerçekleri bilmek durumundayız. Ve bu risk azaltma çalışmalarını yaparken de hiçbir şeyi ‘mış' gibi yapmamamız gerekiyor. Yani skorla ilgimiz yok. Yüzde 32, 35, 40, 50 hiç önemli değil. Ama 10 tane eylemimiz varsa bir kurumumuzun bunun içinden gerçekten bir tanesini, iki tanesini bile gerçek anlamda ‘evet ya ben bu eylemin gereklerini yerine getirdim. Bu riski bertaraf ettim. Artık güvenli bir şekilde burayı kullanabilirim' diyebileceğimiz bir anlayış içinde olmamız gerekiyor ki bu risk azaltma planları konusunda kendimizi kandırmayalım" dedi.

Toplantıda AFAD Manisa İl Müdürü Osman Pıhtılı, DSİ 2. Bölge Müdürlüğü 22.Şube Müdürü Fatih Özveren, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Orman Bölge Müdür Yardımcısı Osman Öner tarafından sunumlar yapılarak risk faktörleri ve alınan tedbirler hakkında bilgilendirmede bulunuldu. Toplantı soru-cevap bölümüyle sona erdi. (Turgay Duyar)





