Erken seçimin gündeme gelmesinin on dokuzuncu günü ve seçimlere elli gün kala CHP, Yalova Milletvekili Muharrem İnce’yi cumhurbaşkanı adayı ilan etti. Nihayet hem kamuoyunun hem de partililerin merakı giderilmiş oldu.
Her zaman tek adamalığa karşı olduğunu söyleyen CHP’nin PM’si 24.04. 2018 tarihli toplantısında cumhurbaşkanı adayının tespiti ve ittifak görüşmeleri için Kılıçdaroğlu’na tam yetki verdi. Mekik ziyaretler sonunda muhalefetin sufle edilmiş cumhurbaşkanı çatı adayı Abdullah Gül senaryosu gerçekleştirilemeyince Kılıçdaroğlu aday arayışı için parti içine döndü. Halktan dört yıl isteyen ve dört yılda ülkeyi uçuracağını söyleyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın televizyonda karşısına çıkmasını isteyerek her fırsatta meydan okuyan Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olmadı; çünkü seçimi kazanacağından hiç ümidi yoktu, aday olması hâlinde de milletvekili olamayacak ve TBMM’nin dışında kalacaktı. Bu şartlarda da genel başkanlık koltuğunun korunması nerdeyse imkânsızdı. Aranan kan bulundu. Tavuk beslemekten vazgeçen Muharrem İnce, 04.05. 2018 tarihinde CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak açıklandı. Kılıçdaroğlu, son çare olarak verdiği bu kararla bir taşla birkaç kuş vurmayı düşünmüş olabilir. Kanaatimce bu karar ve tasarrufla Kılıçdaroğlu, genel başkanlık koltuğuna göz diken rakibi İnce’yi TBMM dışında bırakarak genel başkanlık koltuğundan uzaklaştırmayı, İnce’yi mukadder kaybetmenin kurbanı yapmayı ve İnce’nin adaylığıyla CHP’den İP’e kayması muhtemel oylara mani olup CHP seçmenini konsolide etmeyi hedeflemiştir.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin tespit edeceği cumhurbaşkanı adayının ekonomiyi iyi bileceğini, kavgacı olmayacağını ve bir başarı hikâyesinin olacağını söylüyordu; ancak İnce, özellikleri sayılan bu cumhurbaşkanı profiline uymadı. Demek ki uysa da uymasa da… Demek ki evdeki hesap çarşıya uymamış, cumhurbaşkanı adayı olarak düşünülen şahıs aday yapılamamış.
CHP Genel Başkanlığı’na layık görülmeyen ve Kılıçdaroğlu’na iki defa yenilen İnce, ülke yönetimine layık görülüyor. CHP’nin ve İnce’nin bu durumu millete izah edebilmeleri mümkün mü?
Kılıçdaroğlu, neden cumhurbaşkanı adayı olmuyorsunuz, sorusuna “Ben en başından beri bir siyasi partinin genel başkanının cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini söyledim. TBMM’ye gelip namusum ve şerefim üzerine tarafsız kalacağıma dair, eğer gelsem, yemin etmem gerekecekti bir genel başkan olarak. Ben namusuna ve şerefine düşkün bir insanım.” şeklinde cevap vermişti. Bu beyanatı duyunca sözü edilen kıstaslar İnce için geçerli değil mi, sorusu aklınıza geliyor değil mi? Hiç merak etmeyin, Kılıçdaroğlu bu meseleye de son derece mantıklı, makul ve isabetli bir çözüm buldu(!) Cumhurbaşkanı adayını açıklama toplantısında Kılıçdaroğlu, İnce’ye “Eski bir öğretmen yeni bir politikacı Sayın Muharrem İnce, gel bakalım buraya!” diye seslenerek itibar suikastı yapıp buyurgan ve küçümseyen bir tavırla İnce’yi sahneye çağırdı. Tiyatral bir gösteriyle İnce’nin yakasından CHP rozeti çıkarıldı ve yerine Türk bayrağı rozeti takıldı. O andan itibaren İnce tarafsız oldu(!) Bundan sonra İnce; seçim çalışmalarını partisiz, bağımsız ve tarafsız olarak yürütecek(!) İnce, bundan böyle CHP’nin adayı değil ve CHP İnce’yi desteklemeyecek(!) Böylece bu mesele de hâlledilmiş oldu(!)
Muharrem İnce “…. Sen on dört parti bir araya geldik, diyorsun; otuz sekiz almışsın, yenmiş seni. Her seçimde yenmiş. Çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş, yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş….” diye eleştirdiği Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a karşı defalarca yaşadığı seçim yenilgisi hakikatiyle 25 Haziran 2018 tarihinde tanışacaktır. Bu yenilgiye rağmen İnce, cumhurbaşkanlığı adaylığı için bu şartlarda CHP’nin yapabileceği en iyi tercihtir. İnce, seçim performansıyla CHP seçmenini konsolide ederek seçimi ikinci bitirecektir. Böylece, küresel güçlerin siyasetimiz üzerindeki sufle edilmiş oyunları da bozulacaktır.
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı yapmak zorunda kaldığı İnce’yi cumhurbaşkanlığı adaylığı daha da güçlendirecektir. Bu seçimlerde İnce, CHP’nin yükselen değeri olacak ve Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığını gölgeleyecektir. Seçimden mağlubiyetle çıkacak olmasına rağmen İnce’nin popülaritesi artacak ve bundan sonraki süreçte CHP Genel Başkanlığı’nın en güçlü müstakbel adayı olacaktır. Seçimler sonrası CHP’de ilk yapılacak olağan veya olağanüstü kurultayda Kılıçdaroğlu dönemi kapanacak ve İnce dönemi başlayacaktır.
Eyvallah!
