Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Adalet Yürüyüşü”nde HDP Eşbaşkanı Serpil Kemalbay, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDP İstanbul Milletvekili Celal Doğan, HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca ve Eski Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk; Kılıçdaroğlu ile kol kola yürüyorlar. (04.07.2017)
15 Temmuz 2016 FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun TBMM Başkanlığı’na sunduğu raporda CHP-FETÖ ilişkisinin detaylarını anlatan AK Parti Manisa Milletvekili ve Komisyon Başkanvekili Selçuk Özdağ, CHP’nin FETÖ’yü 15 Temmuz 2016 darbesi için cesaretlendirdiğini, kirli ittifakın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmeyi hedeflediğini söylüyor. (13.07. 2017)
Kılıçdaroğlu, birçok defa yaptığını tekrarlayarak Türkiye’yi Almanya basınına şikâyet ediyor ve Türkiye’de kimsenin can ve mal güvenliğinin olmadığını söylüyor. (06.08.2017)
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TSK’nin SİHA’ları kullanılmasının hukuksuzluk olduğunu söyleyerek devletin sivil vatandaşları öldürdüğü iddiasıyla PKK’li teröristleri kurtarmaya çalışıyor. (06.09.2017)
Cumhurbaşkanı’na “Faşist diktatör” diyen Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı’na destek veren CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan da aynı ifadeyi tekraren söylüyor. (30.10.2017)
PKK elebaşlarından Mustafa Karasu’nun 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimlerinde olduğu gibi 2019 seçimlerinde de CHP’ye PKK’nin siyasi uzantısı HDP ile ittifak çağrısına CHP sessiz kalmaya devam ediyor. (16.01.2018)
15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişiminde kendisi evde kahvesini yudumlarken darbecilere karşı canı pahasına direnen vatandaşlara Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda militan diyor. (16.01.2018)
Son olarak çiçeği burnunda CHP İl Başkanı Canan Kafatancıoğlu’nun sosyal medyadaki evrak-ı metrukesinden bir potpuri seçelim:
“CHP’yi HDP ile aynı yola girdi, diye eleştiren gerzekler; yol doğru yol, ona bak sen!”
“ ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz!’ sloganını doğru bulmuyorum.”
“Devlet katil değil, seri katil!”
“Tekbir getirerek boğaz keserek mi Demokrasi mücadelesi verilir? İnandığınız Allah’ınız sizin de belanızı versin.”
“Aslan CHP, aslan HDP!
“Bu saatte ezan okumak suretiyle kalkışma yapanlara ne diyecek, ne yapacağız şimdi?”
“ ‘İnsanlık tarihi kadın ile başlar. İnsanlık kadına yapılanlarla kaybeder.’ demiş Sakine Cansız. Ve insanlık yine kaybetti.” (Fransa’da öldürülen PKK’li terörist için.)
Yukarıda, tweetlerinden seçmeler yaptığımız İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, kamuoyundan tweetlerine gelen tepkiler üzerine basın toplantısıyla bu evrak-ı metrukesine açıklık getirmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı’nın annesiyle ilgili küfür içeren tweet için özür diliyor. Ermeni Soykırımı iftirasını tanıdığına dair tweetinin değiştirildiğini söylese de gazetecilerin soykırım iftirası hakkındaki sorusuna “Yoktur.” demediği gibi “Vardır.” da diyemiyor. Diğer bütün tweetlerinin arkasında olduğunu söylüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun döneminde vuku bulan tutumlardan, davranışlardan, sözlerden, icraatlardan ve tasarruflardan bazılarına göz attık. Şimdi soru şu:
Bu siyasi çizgideki partiye bu hâliyle Atatürk’ün partisi denilebilir mi?
Tabii ki denilemez; çünkü Cumhuriyet’in ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluş değerlerinden çok uzaklaştırılmış bir parti görünümündedir bugünkü CHP.
Etnik, mezhebi ve ulusalcı anlayışlar arasına sıkışmış olan bugünkü CHP’nin yöneticileri bu cendereden kurtularak bir an önce fabrika ayarlarına dönmeliler ve iktidar olacaklarına dair halka umut vermelidirler. Demokrasilerde iktidar ve muhalefet bir kuşun iki kanadı gibidir. Bir kanadı olmayan kuşun uçamadığı gibi Demokrasi’miz de sağlıklı bir şekilde rayına oturtulamamaktadır yetkin bir muhalefet olmadığından. Yıllardır ana muhalefet partisi olan CHP, iktidarın alternatifi olması hasebiyle ülkenin sorunlarına çözümler üreterek önerilerde bulunmalı ve iktidar olacak siyasetler üretmelidir. CHP’nin marjinal anlayışlardan kurtulup kuruluş değerlerine dönmekten, halka rağmen siyaset yapılamayacağı ilkesini benimsemekten, Atatürk’ün partisi olmaktan ve siyaset üreterek halka umut olmaktan başka çaresi yoktur. Eyvallah!
