MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 17 Nisan 2018’deki TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı erken seçim çağrısından bir gün sonra Erdoğan-Bahçeli görüşmesi gerçekleşti ve iki partinin TBMM’ye sundukları erken seçim yasası ortak teklifi 20 Nisan 2018’de kabul edildi. 

O tarihten bugüne siyasette ortalık toz duman. Siyasi gelişmeler baş döndürücü bir hızla seyrediyor. Bu siyasi trafiğin başka türlü olması imkânı ve ihtimali de yoktu; çünkü erken seçimin 24 Haziran 2018’de yapılacağı düşünüldüğünde zamanın ne kadar dar olduğu ortadadır. Siyasi partiler kabul etmese de başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere seçime girecek bütün muhalefet partileri bu erken seçime hazırlıksız yakalandılar. Yapılacak o kadar çok iş var ki! Uyum yasalarının TBMM’den çıkarılması, kongrelerin tamamlanması, siyasi ittifak görüşmeleri, cumhurbaşkanı adaylarının tespiti, imza toplama çalışmaları, milletvekili adaylarının tespiti, seçim beyannamelerinin hazırlanması, seçim kampanyaları…

Erken seçim kararından sonraki ilk siyasi gelişme 2017 yılında kurulan İP’in seçimlere girmeye hak kazanması ile ilgiliydi. İP’in seçimlere giremeyeceği yönündeki görüşler ve yorumlar olsa da İP Genel Sekreteri ve Sözcüsü Aytun Çıray, 21 Nisan 2018’de Yargıtay Başsavcılığı’nın YSK’ye verdiği seçimlere girecek partiler listesinde İP’in de olduğunu açıklayarak tartışmaya son verdi ve durumu netleştirdi. İP seçimlere giriyordu. 

Bundan sonra sürpriz bir gelişme daha oldu. CHP’li on beş milletvekilinin de hazır bulunduğu 22 Nisan 2018 tarihinde TMM’de yapılan basın toplantısında CHP Grup Başkan Vekilleri ve Parti Sözcüsü tarafından, Genel Başkan’ın talimatıyla on beş CHP’li vekilin bir parti görevini yerine getirip partilerinden istifa ederek İP’e geçtikleri açıklandı. Böylece İP, MHP’den istifa eden beş milletvekiliyle beraber TBMM’de grup kurdu. CHP, bu siyasi hamlenin Demokrasi’ye katkı için yapıldığını söylese de işin aslı, İP Genel Başkanı Akşener’in yüz bin imza toplama zahmetinden kurtarılması ve tabii bir ittifakın oluşturularak seçim sürecinde yapılacak olan CHP-İP işbirliğine zemin hazırlanmasıydı. Böyle olmasaydı, YSK’nin İP’in seçime girmesiyle ilgili vereceği olumsuz bir kararda da CHP’nin aynı siyasi hamleyi yapma imkânı vardı; ancak CHP bu olumsuz kararı beklemediğinden vakit kaybetmeden hamlesini yaptı.

Bu yaşanan siyasi gelişmeler bana, Anıtkabir’de iman tazeleyen İP Genel Başkanı Akşener’in 11 Mart 2018’de Kayseri 1. Olağan İl Kongresi’nde “Biz ne çıkar ne çukur ne yıkım ittifakı asla ve kata yapmayacağız. Şartlı şurtlu insanlarla el sıkışıp sırf aday olabilmek için grup kurmak gibi bir abidik gubidik işimiz olmayacak.” şeklindeki konuşmasını hatırlattı. 

CHP’den istifa ettirilerek İP’e geçirilen milletvekilleri olayı bana, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun 23 Nisan 2016’da Habertürk TV’de Veysi Ateş’in programındaki “MHP içindeki bu çalkantıdan on beş on altı milletvekilinin AK Parti’ye transfer edileceği şeklinde bir duyum var. Bu duyum sadece benim duyumum değil, bu pek çok çevrede de yaygın olarak konuşuluyor. Böyle bir karakterde yani bu karakterde milletvekili çıkar mı, inanmak istemiyorum. Kendi partisine ihanet eden, kendi seçmenine ihanet eden karakterde bir milletvekili grubunun hele bu boyutta çıkacağını düşünmüyorum.” şeklindeki konuşmasını da hatırlattı.

Bu siyasi alış veriş bana, siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçen 5 Haziran 1977’de Florya Güneş Motel’de CHP tarafından gerçekleştirilen bakanlıklar karşılığında transfer edilen milletvekilleri pazarlığını bir defa daha hatırlattı. Bu iki transferin aralarındaki benzerlik görmezden gelinecek gibi değil. Yaşları gereği bu milletvekilleri pazarlığını yaşamayanlar, internetten bu siyasi rezaletin teferruatını öğrenebilirler. 

CHP ile İP arasındaki bu ittifakı, terör örgütü PKK’nin Kandil’deki terörist başı Duran Kalkan’ın memnuniyetle karşıladıklarını ve HDP’nin de bu ittifaka katılması gerektiğini söylemesini de son derece manidar bulduğumu belirteyim.

Milletin basiretine, ferasetine ve akl-ı selimine güveniyorum. Siyasi partiler arasındaki bu olup biten ilişkilerin “abidik gubidik” işlerden olduğuna veya olmadığına dair milletin sağlıklı bir değerlendirme yapacağına ve bu değerlendirmeyi de 24 Haziran 2018’de sandıkta iradesine yansıtacağına can-ı gönülden inanıyorum. Maşeri vicdan asla yanılmaz. “Mevla görelim n’eyler/ n’eylerse güzel eyler.”

Eyvallah!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.