İLK KAPIŞMA

Birinci umumi harbin ilk tohumları daha 1870’te atılmıştı…Almanlara yenilen Fransızlar Alsaca-Loraine’i geri almak ve kayıpları telafi arayışına girmişlerdi.Buna mukabil sömürge yarışında geri kalan Almanya Bismark ile birliği tesis ettiği gibi, yeni hammadde ve ürettiği mallarla Pazar arayışına girmişti…Bu da sömürge paylaşımında “biz de varız” demekti..Bismark’ın bu istikamette maharetle götürdüğü politikalar, onun başbakanlıktan çekilmesinden sonra yerini imparator 2.ci Wilhelm’in Enver Paşa’yı çağrıştıran acul politikalarına terk etmişti…Bu ise paktların yeniden şekillenmesi ve güç dengelerinin değişmesi demekti…En nihayet şartlar Fransa ile Rusya’nın kurduğu birlikteliğe sonradan İngiltere’ninde katılması ile “üçlü itilaf” anlaşması yapılacaktı…Ayni şekilde Almanya’da yanına Avusturya ve İtalya’yı alacaktı…Sonradan İtalya’nın saf değiştirerek İttifak saflarına geçtiğini, onun yerine Bulgaristan’ın ve en sonda Osmanlı Devletinin de dahil olmasıyla safların netleştiğini görüyoruz…Aslında ayak sesleri çok önceden duyulmaya başlayan paylaşım savaşın en iştah kabartıcı bölümü Osmanlı topraklarıydı…Keza Batı’nın kökeni 1071’e kadar inen bir Şark meselesinin bulunduğu sır değildi…Konuyu “mesele” haline getirdikten sonra onun hallide Türk’leri önce Avrupa’dan çıkarmak sonrada alabildiğine küçültülmüş bir toprak parçasına sıkıştırarak “zararsız ve etkisiz” hale getirmekti…Nitekim daha savaş başlamadan bu amaçla paylaşım planları yapılmaktaydı…Biraz da bunun etkisiyle, ittifaklar içinde yer alması sonuçsuz kalmıştı…Her iki blokta (İtilaf ve İttifak Devletleri)başlangıçta İttihat ve Terakki Partisi Hükümetinin müracaatını olumlu karşılamışlardı…Mevcut haliyle Osmanlının savaşa faydadan çok yük olmak cihetiyle faydadan çok zarar getireceğini düşünüyorlardı…Bilhassa Almanlar iyi donatılır ve komuta heyeti yetiştirilirse, Osmanlı ordusunun kendisine faydalı olacağı düşüncesi ağır basmıştı…Nitekim Alman sefiri Baron Von Wangerheim ile yapılan anlaşmadan padişah ve Kabinenin büyük kısmı ile Meclis-i Mebusan’ın çok sonra haberi olacaktı…Zira Sadrazam Said Halim Paşa, Harbiye nazırı Enver Paşa, Dahiliye Nazırı Talat Paşa ve meclis reisi Halil bey tarafından akt edilen anlaşmadan İttihatçıların diğer bir kudretli ismi Cemal Paşa’nın bile haberi yoktu…Zira kendisi savaş karşıtları arasındaydı….Nitekim Çanakkale muharebeleri Türklerin hemen bertaraf edilemeyeceğini ve kolay lokma olmadığını gösterecekti…Ancak postu ucuza kaptırmamamız, mukadder olanla karşılaşmamızı biraz daha öteleyecekti… Bu durum ve Türklerin umulandan daha başarılı olma siyaseti Osmanlı’yı paylaşım planlarının ertelenmesine sebep oldu…Sultan Abdülhamit’in hal’linden sonra Sultan Reşad’da İttihatçıların maceracılığının etkisiz seyircisiydi…Sultan Reşat’ın ölümü üzerine de Sultan Vahidettin tahta çıktı…1918  Yılının sonbaharı dört yıl süren kanlı savaşın sonunda başta Alman İmparatoru 2.ci Wilhelm olmak üzere ülkelerine mağlubiyet tattıran krallar tahtlarını kaybediyordu…Avusturya Macaristan İmparatoru Karl, savaşın kaybedilmeye başladığı noktada İsviçre’ye kaçmıştı…Bulgar Kralı tahtından indirilerek yerine kurulan idare önce ittifak güçlerinden ayrıldığını deklare etmiş, peşinden İtilaf güçlerinden ateşkeş talep etmişti…Savaş daha bitmeden İmparatorluklar peşpeşe yıkılmaya başlamışlardı…Osmanlı İmparatorluğunda ise diğerlerinden farklı olarak, savaşa girmede sarayın bir dahli olmamıştı…Yenilmenin faturası İttihatçılara çıkacaktı…Zaten Sadrazam Talat 8 Ekim’de istifa etmişti..Yerine kurulan Ahmet İzzet Paşa hükümeti, Bahriye Nazırı H.Rauf Orbay tarafından imzalanan Mondros mütarekesi Osmanlı’nın idam fermanından başka bir şey değildi…Sonunda sorumluların rütbelerinin sökülmesine gelecekti…Bundan önce Enver,Cemal ve Talat paşalar 3 Kasım’da ülkeden kaçtılar…Zaten mütegallibe İstanbul’a konuşlanır konuşlanmaz ilk işleri İttihat ve Terakki taraftarlarını toplayıp Malta’ya sürgün etmek oldu…Yenilgi bizde biraz farklı olmuştu… Diğer ülkelerde sorumlu hanedanlar tarihe karışırken bizde ise sorumlu parti birkaç kurbanla varlığını korumayı başarmıştı….Bu siyasi faturayı ödemesi gereken Sultan Reşad’da vefat etmişti..29 Eylül’de “Selanik Ateşkes antlaşmasıyla “ barış süreci başladı…Sonuç olarak 600 yıllık Osmanlı saltanatına son veren noktayı koydu bu savaş…Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı’nın tarihi boyunca  en kötü yönetilen savaşıydı…Cemal, Enver ve Talat Paşaların yanı sıra Alman Generallerin sevk ve idare ettiği savaş başından sonuna kadar yanlışlar dizisi şeklinde cereyan etti…Enver Paşa’nın cihangir bir kumandan olarak tarihe geçme tutkusu kolumuzun kanadımızın daha da budanması ile sonuçlanmıştı….Dünya savaşı hiç değilse bize Çanakkale’de bir teselli ikramiyesi olmuştur….

                                                                                                                   SUAT  ÖRS

Faydalanılan eser; ŞEF, KAYBEDİLEN TARİH UNUTULAN SİYASET…Lotus Yayınları…2006

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.