Türk'ün tarihinde Ağustos ayı önemli bir tarihtir...Bu ay Türk'ün zafer ayıdır...Türk'e Anadolu kapılarını açtığı 1071 den son kurtuluş savaşının verildiği Anadolu ihtilali ile sonuçlandırılmıştır..  Son kale olarak nitelenen bu toprakların Türk'ten geri alınamayağı bakımından son düşman kalıntılarının bu topraklardan atılması ile bu toprakların ebediyyen Türk'e ait olduğu tescillendi...95 yılını kutladığımız bu zafer ayı'nın kutlanması, onun bilincinde olmayı gerektirmede...Sultan Alpaslan nasıl   Malazgirt Savaşı ile Anadolunun kapılarını bir daha kapanmamak üzere Türk'e açmış ve bu toprakları Türk yapmışsa, sonraki mücadeleler de  onu korumak ve topraklarda misafir değil ev sahibi olduğumuzu kanıtlamak için yapıldı ve bu hiç de kolay olmadı....1071 den 1920'ye gelinceye kadar geçen süre bu alınan bu yurdu merkez yaparak korumak hiçde kolay bir şey değildi... Selçukludan Osmanlıya iki imparatorluğa da Başkentlik yapan Anadolu Osmanlının çöküş döneminde müstevli devletlerin planları ile Türk'ü Anadolu'dan ebediyyen kovmak üzere geliştirilen Mondros ve Sevr anlaşmaları neticesi Anadolu'yu tamamen işgal etmiş Ve Osmanlı'ya Ankara ve çevresi bırakılmak suretiyle Yurdu tamamen İngiliz desteğiyle Yunan'a işgal ettirmiştir...Adana ve havalisi Antepi Hatay Fransızlara bırakılmış kalan kısımlar İtalyanlar tarafından ve İstanbul'da İngilizler tarafından işgale uğramıştı... Bu ahval ve şerait içerisinde bize sadece Ankara ve çevresi kalmakta idi...Bu kabul edilebilir bir durum değildi...Padişah ve çevresi kendi tathlarını kurtarmak üzere İngilizlerin oyuncağı halinde Damat Ferit Hükümetleri ile Anadolu isyancıları tevkif etmekle ve Kuvvay-ı Milliye karşı iç isyanlar çıkartıp yeni oluşan milli kuvvetleri boğmak istemekle meşguldular...Amaç 10 asırdır vatan olmuş bu topraklardan Türk'ü  silip atmak ve İslamında bayraktarlığını yapan ve islamı bükülmez bir bilek haline getiren Türkleri yok edip haçlı zihniyetini yeniden hortlatıp İslamı da yok etme amaçlı idi...Fakat bu memleketi seven Osmanlı paşaları bu milletten aldıkları azim ve kararlılık ile bu milletin yeniden dirileceği inancı ile bu milleti örgütlediler...Başta Musatafa Kemal ve silah arkadaşları bu milletin azim ve kararlığı bu millete güvenerek ve  Erzurum Sivas ve Amasya toplantıları ile yeniden diriliş savaşını Türk'e kefen biçenlere karşı  başlattılar...Türk'ün azim ve kararlığını yeniden tüm dünya'ya anlatılar...

Vatan olmuş Anadolu asla terkedilemezdi ve Türk'ün azim ve cesareti asla sınanamazdı...İşte bu Türk'ün ateşle imtihanı tam iki sene sürdü...Tüm imkansızlar içinde yaratılan imkanlar ile öyle kolayca Türk'ün postunun delinemeyeceğini yeniden tüm dünya'ya anlattılar...Her şeyini yitiren ama asla ümidini yitirmeyen bu millet her türlü şeyi göze alarak asrın en gelişmiş  silahlarına sahip olan o Düvel-i Muazzamayı pes ettirip bu ülkeyi terk ettirdi...Ve dünya'ya şunu göstermesi bakımından da ilgi çekicidir...Türk Milleti iyi ve güçlü liderler arkasında yapamayacağı hiç bir şey yoktur... Yeterki  o millet olarak iyi teşkilatlandırılsın...

Sonunda gerçek bir vatanı yeniden bize hediye eden o kahramanlar 15 sene içinde her şeyini tüketmeiş olan bu milleti yeniden ayağa kaldırıp uçak yapabilir seviye'ye getirdiler... Denk bütçe 15 yıl da ülkeyi mamur  ettiler ...Sümerbank ve şeker fabrilalari kurup bu milletin iktisadını  gözle görülür bir noktaya getirdiler...Tam bağımsız bir politika izladiler...Kimsenin önünde diz çokmediler...Nasıl bir tam bağımsız politika izlenir gösterdiler...Onlar kimssenin ayağına gitmediler ama bir çok kral ve cumhurbaşkanı onların ayağına geldi...

Ama o'nun ölümünden sonra gelenler Milli bağımsızlık anlayışını terkedek Amerikan politikalarına kapı açarak başta eğitim olmak üzere daha bir çok alanda tam bağımsızlık şiarımızı yok ettiler...1948 de girdiğimiz Nato ittifakı ile de ülkede yapılmadık karanlık iş bırakmadılar...Bu ülke de üç ihtlal yaşandı 12 Matı ve 28 şubatı post modern darbesini ve en sonunda da 27 Nisan e muhtırasını da gördük...Bu ordunun sivil idreye karşı Nato anlaşmalı darbeleri idi... 15 Temmuz kalkışmasıda ABD-İsrail, Fetö üçlemesinin bir darbe planı idi...Buna da millet ve bazı Atatürkçü komutanlar "dur" dedi...Bu gün Orta doğu enerji kaynaklarının burada yoğunlkaşması nedeniyle yeniden  şekillendirilmek istenmekte Kuzeyimizde bir Kürt Devleti oluşturulmaya çalışılmakta PYD ve YPG ve PKK gibi terör unsurlarını ABD silahlandırmak suretiyle Türkiye güneyden kuşatılmak istenmekte...İşte tüm ahval ve şeriat içinde içte birliğini kuramamış bir Türkiye için şartlar hayli zor görünmekte...

95 yılını kutladığımız 30 Ağustos zafer bayramını tam bir bayram olarak kutlamamız için yeniden toparlanıp milli birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek bize yeniden kefen biçmek isteyenlere bu fırsatı vermemektir...Bu kadar badiren bir ders çıkaramıyorsak ve derlenip toparlanamıyorsak gerçekten bu topraklar bizi burada barındırmaz...TÜK MİLLETİNİN GELECEĞİNİ YİNE TÜRK MİLLETİNİN AZİM VE KARARI KURTARACAKTIR...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.