Evet !  İnönü’nün meşhur lafı var ya ! “Büyük devletlerle beraber olmak ayılarla yatağa girmek gibidir “  Bu son olayla bize gösterdi ki, emperyal güçler kendi  çıkarları hilafına hareket eden devletleri  er geç , güç pozisyona düşürmek adına her şeyi doğal  görmektedirler.    29 Ekim günü Amerikan Temsilciler Meclisinin almış olduğu kararla ‘Ermeni tasarısını’  büyük bir  oy farkıyla kabul etti. Bu tasarı her ABD Başkan’ının 24 Nisan da yapacağı konuşma da konuşmasına dikkat ederler  ve onun “soykırım” mı yoksa” Büyük Felaket” mi  tabirini kullanacağına karar verirlerdi.  Fakat her ABD Başkanı “Soykırım” tabiri yerine “Büyük Felaket” tabirini kullanırlar ve geçiştirirlerdi. Fakat bir delibozuk başkanın, başkanlığa geldiği günden bu yana tehditleri ile karşı karşıya kalan ülkemizdeki erk sahipleri bu tehditlere yeterince cevap veremeyince muhatabımızda tehditlerini ileri götürmekte hiç beis görmedi. Hele de Cumhurbaşkanına hitaben yazdığı ve devlet protokolüne uymayan densiz mektup muhatapları tarafından cevapsız bırakılıp kamu oyundan da saklanınca daha da densizleşti mektup sahipleri.  “Sizi ekonomik olarak   mahvederim” diye tehdit etti.  F-35 ‘lerin programından çıkardı, Düzmece mahkemelerle Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısını hapse mahkum ettiler vs. Gerekçe olarak önce S-400’leri dillerine doladılar. Nato, silah sistemine aykırı olarak bu savunma sistemlerini Rusya’dan aldığımız için. Daha sonra sınırlarımızda yuvalanan PKK, PYD, YPG unsurlarına karşı “Barış Pınarı”  harekatını başlattığımız için. (ABD bu terör yandaşlarına binlerce TIR silah verdi.)  Bu harekatla oluşturulmak istenen terör koridorunu kestiğimiz için ve ABD’nin istediği(Tabii diğer Avrupa Ülkelerinin)Orta Doğu’daki çıkarlarını önlediğimiz ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruduğumuz için cezalandırıldık. Burada amaç Suriye’deki enerji kaynaklarını,  ABD elinde tutabilmek adına bölgede bulunduklarını zaten kendileri de söylüyorlar. Bunu hazmedemeyen ABD Temsilciler Meclisi verilen bir önerge ile Ermeni soykırımını tasarısını kabul ettiler. İkinci olarak Cumhurbaşkanı ve bazı bakanlara yaptırım uygulamaları da getirdiler. Mal varlıklarını da araştıracaklar. İkincisi hakkında çeşitli yorumlar yapılabilir.  Fakat hiç bir ABD başkanının tevessül etmediği bir olayı Temsilciler vasıtası ile hayata geçirmek. Bu bizi nasıl etkiler ? İlk etapta etkilemez fakat ileri de soykırım tasarısını kabul eden meclisler daha sonra tazminat, daha sonra da toprak taleplerini kabul edebilirler Ermenilerin. İşte o zaman başımız çok ağrıyacak. Her cevapsız kalan sorunun ardından daha da cesaret bulan bu müstevli ruhlu insanlar işi daha azıtacakları belliydi. Emperyalistler tarih boyunca kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmediler. Onlar gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerin kaynaklarını sömürüp kendi çıkarların yönünde kullanmaktan başka bir şey düşünmediler. Yok pahasına o kaynakları sömürüp kendi hayatiyetlerini devam ettirmekte için yapmayacakları entrikalar yok gibi. Bunlara karşı mücadele vermek ancak kendi halkıyla bütünleşmekten geçer. İktidarın iç politikada herkesi milli çıkarlar etrafında bütünleştirdikleri muhalefet ve halkın bütününü tek ses haline getirmekten başka çareleri yok. Fakat biz deki erk sahipleri hala öteleştirmek ve halkı partizanlık çamuruna itmekten başka bir icraatları yok. Hala ayrıştırma ve partizanlık ön planda ve hala “sen” ve “ben” davasında. Bu zihniyet bizi nerelere taşıyacak onu da erk sahiplerine sormak gerekir diye düşünüyorum. Bundan sonra işimiz hiç de kolay olmayacak bu kurtlar sofrasında. Savaş meydanlarında kazandıklarımızı masa başında kaybetmeyelim bu sefer.  Yaptırımla  bize diz çöktürmeye çalışanların heveslerini kursaklarında bırakalım. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.