35 sene önce görev yaptığım bir ilde zulmü, vicdansızlığı ve merhametsizliği ile tanınan bir iş adamı! her sene 3-4 kişiyi turistik tesislerine davet eder, güya onlara iftar yemeği verirdi, bu iftara katılanların biri gayrimenkullere çökme mafya babası, bir faizci ve çek senet mafyası biri de meşhur dolandırıcı idi. Ertesi gün mahalli gazetelerde bu iftara ait fotoğraflar yayınlanır, ünlü iş adamı iftar yemeği düzenledi diye başlık atılırdı.
Bu iş adamının! tesislerinde kimsesiz, yoksul ve gariban kimseler çalıştırılır, aylarca maaşları ödenmez, sigortası yapılmaz, parasını isteyenler dövülür, kasadan hırsızlık yaparken yakaladım diye Jandarmaya şikayet eder. Bir gün TEDAŞ görevlisi memur tesise gelerek elektrik sayacını kontrol eder ki uzun zamandan beri kaçak elektrik kullanılmış, yol üzerindeki elektrik direğinden gizli hat çekilmişti. memur görevini yapar, tutanak tutar ve Müdürlüğüne teslim eder ancak araya mahalli çarıklı cahil siyasetçiler girer, tutanak iptal edilir, siyasi baskılar üzerine bu namuslu memur kışın ortasında zemheri bir kış günü Niğde iline sürülür. Memur, kamyonla eşyasını, ailesini ve çocuklarını naklederken meydana gelen trafik kazasında vefat eder, eşi ve çocukları ortada kalır.
Bu vicdansız iş adamının! ailesini, akrabalarını, yeğenlerini çok yakından tanımıştım, tümü çok şerefli ve dürüst insanlardı. Bu zalimin ağabeyi de aksine yardım severliği ile meşhurdur, bir gün annesine: " Anne, bu adam benim kardeşim, senin ve babamın oğlu olamaz, ana iyi düşün sen bu iti yanlışlıkla başka birinden mi kazandın veya pis iken abdest almadan mı emzirdin?" Anası yemin billah eder, keşke bunu hiç doğurmasaydım." diye cevap verir.
Bir gün bir dostumu ziyaret etmek için İl Özel İdare Müdürlüğüne gitmiştim, muhasebe Müdürü de çok dürüst ve sevdiğim bir dostum idi, masasındaki evrakı incelerken ağzından beddualar çıkıyordu. Bana bir fatura gösterdi ki bu yüklü fatura o meşhur tesise aitmiş, meğer bir üst düzey yönetici ve avanesi o tesiste içki dahil eğlence yapmışlar ve faturayı da İl Özel İdaresi adresine göndermişler. Bizim arkadaş, emir kulu olduğundan evrakı düzenlemek zorunda kalıyor, o üst düzey yönetici daha sonra 75 milyon lira rüşvet alırken suç üstü yakalanmış, tutuklanmış ve meslekten ihraç edilmişti. basına verdiği demeçte ve mahkemedeki savunmasında ise kendisine mezhebinden dolayı senaryo düzenlendiğini söyleyecek kadar alçalmıştı. Gazetelerde okuyunca aklıma yapılan zulümler gelmişti, ilahi adalet er geç tecelli ediyor.
"DÜRÜSTLÜK PAHALI BİR MÜLKTÜR, UCUZ İNSANLARDA BULUNMAZ. "MAZLUMUN BEDDUASINDAN SAKIN ÇÜNKÜ ONUNLA ALLAH ARASINDA PERDE YOKTUR. " HZ. MUHAMMED (S.A.V.) BİR İNSANIN ŞAHADETİNE VE GÖRÜNÜŞÜNE ALDANMA, NAMAZ VE NİYAZINA BAKMA AKLINA VE DOĞRULUĞUNA BAK."
HZ. ÖMER ALLAH BİZLERİ DOĞRULUKTAN AYIRMASIN, ADALETİ OLMAYANIN İMANI DA VİCDANI DA İNSANİYETİ DE OLMAZ. " HZ. ALİ'YE SORMUŞLAR: " DEVLETİN DİNİ VAR MI" HZ. ALİ " VAR, DEVLETİN DİNİ ADALETTİR."