Turgay Duyar
Turgay Duyar
27 Haziran 2025 Cuma 07:20
Uzmanlar aşırı sıcak havalara karşı uyarıyor

Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Havlucu, hafta sonu ve sonrasında yaşanacak aşırı sıcak havaların sağlığımıza etkileri ve alınması gereken önlemlere yönelik açıklamada bulundu. 
Önümüzdeki birkaç gün boyunca hemen hemen tüm Türkiye’yi etkisi altına alacak bir sıcak hava dalgasına maruz kalacağımızı vurgulayan Prof. Dr. Havlucu, bu sıcak hava dalgasının bölgemizde de fazlasıyla etkili olacağını, yaşamı ve sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebileceğini vurguladı. 
Temmuz 2023-Nisan 2025 dönemini kapsayan 22 ayın 21'inde küresel sıcaklık artışı eşik değer olan 1,5 derecenin üzerinde gerçekleştiğini kaydeden Prof. Dr. Havlucu, dünyamız her geçen gün daha da ısınmakta olduğu ifade etti. 
İklim değişikliği ile birlikte aşırı sıcak olaylarının, dünya çapında yaz mevsimlerinin kalıcı bir özelliği haline gelmeye başladığını vurgulayan Prof. Dr. Havlucu, çok sayıda ölüme neden olduğunu ve ekosistemlerimizi sonsuza dek etkileyebildiğine işaret etti. 

"Türkiye, sıcak hava dalgaları açısından risk altında"

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 1998-2017 yılları arasında, sıcak hava dalgaları nedeniyle 166 binden fazla insanın öldüğünü belirttiğini ifade eden Prof. Dr. Havlucu, "2022 yılında İspanya ve Portekiz’de aşırı sıcaklar nedeniyle 1700’den fazla kişinin öldüğü, öte yandan DSÖ verilerine göre, aynı yıl Avrupa'da en az 15 bin kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştır. Aşırı sıcakların Amerika Birleşik Devletleri'nde sağlık hizmetleriyle ilgili maliyetlerde 1 milyar dolar artış yaratacağını, artan vücut ısısıyla ilgili koşullar nedeniyle yaklaşık 235 bin acil servis başvuruna ve 56 binden fazla hastane yatışına yol açacağını öngörmektedir. Ülkemizde de durum farklı değildir. Türkiye, Akdeniz Havzası’nda yer alması ve güneyindeki çöl kuşağının ısınma sonucu kuzeye doğru genişlemesi nedeniyle sıcak hava dalgaları açısından risk altındadır. 2004-2017 yılları yaz aylarında İstanbul’da yaşanan sıcak hava dalgalarını inceleyen bir çalışma, aşırı sıcaklar nedeniyle 4.281 fazladan ölüm gerçekleştiğini ortaya koymuştur." dedi. 

"Sıcaklık çarpma nedir?"

Güneş çarpması olarak da bilinen sıcak çarpmasının uzun süre yüksek sıcaklıklara maruz kalmakla vücudun aşırı miktarda ısınmasından ortaya çıkan bir durum olduğunu belirten Prof. Dr. Havlucu, "Vücudumuz sıcaklık artışı karşısında kendini koruyacak çeşitli mekanizmalara sahiptir. İnsan vücudu ısı stresine iki temel yolla tepki verir. Bunlardan birincisi kaslardan cilde ve ardından çevreye ısı transferini iyileştirmek için kan akışını cilde doğru daha da artırmak için damarlarda genişlemedir. İkincisi ise deri yoluyla ter salgılamayı izleyen buharlaşma ve vücut ısısını dengelemedir." diye konuştu. 

"Kimler risk altındadır? "
Aşısı sıcaklara karşı kimlerin risk altında olduğu hakkında bilgi veren Prof. Dr. Havlucu, "Fizyolojik koruma mekanizmalarının henüz yeterince gelişmediği (bebekler, erken çocukluk vb) ya da işlevinin azaldığı (yaşlılık, kronik hastalık vb) koşullarda ortam sıcaklığının artışı vücutta kontrolsüz sıcaklık artışına neden olmaktadır (40°C ve üzeri). Yeterince terlemenin olmaması ya da ortamda yüksek nem bulunması durumunda vücut sıcaklığı, fizyolojik işlevleri yerine getiremeyecek tehlikeli düzeylere çıkabilmektedir. Yaşlılarda, 50 yaş üzerinde riskli iken özellikle de 75 yaş üzerinde risk çok daha fazla artmaktadır. Cinsiyet olarak erkeklerin, kadınlardan biraz daha fazla duyarlı olduğu bilinmektedir. Bebekler ve 5 yaş altı çocukların sıcaklığa karşı fizyolojik koruyucu mekanizmaları yeterince gelişmemiştir. Ayrıca ek hastalığı olanlar, hemen hemen tüm kronik hastalıkları olanlar sıcaklık artışlarından daha fazla etkilenirler. Özellikle kalp-damar sistemi hastalıkları, Parkinson hastalığı, demans, şişmanlık, diyabet, ishal, kistik fibrozis, skleroderma gibi hastalığı olanlar, yatağa bağımlı hastalar ve daha önce sıcak çarpması geçirmiş olanlar daha fazla risk altındadır. 
Akciğer hastalığı olanlar, astım, bronşiektazi veya KOAH gibi uzun süreli bir akciğer hastalığı olan kişilerde semptomlarda artışa (öksürük, balgam, hırıltılı solunum, nefes darlığı vb) ve alevlenmelere neden olabilir." dedi. 

"Yaşam koşulları ve hava kirliliği de etken"
 
Evsizler, yoksullar, tarım ve inşaat işçileri gibi dış ortamda çalışanlar ile daha serin bir yere gitme imkânı olmayan insanların da risk altında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Havlucu, kent merkezlerinde ısı adası etkisi ile ve apartmanların en üst katlarında, tuğladan yapılmış evlerde, sıcaklığa maruz kalma riski arttırdığı kaydetti. 
Sıcak dalgalarının gözlemlendiği yaz aylarında özellikle kentsel alanlarda yoğun olmak üzere ozon kirliliği ve parçacık madde kirliliğinin söz konusu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Havlucu, "Ozona bağlı hava kirliliği ve sıcaklık artışının insan sağlığı açısından olumsuz etkisi daha güçlü olmaktadır. Mesleki risk faktörleri arasında, ağır fiziksel aktivite, sıcak çevre koşulları, ısıya alıştırma eksikliği ve vücut ısısını hapseden giysiler giymek sayılabilir. Dış mekan ölümlerinin çoğu (%50-70), sıcak ortamlarda çalışmanın ilk birkaç gününde meydana gelmektedir; çünkü vücudun sıcağa kademeli olarak bir tolerans oluşturması (ısıya alıştırma) gerekir. Özellikle açık havada doğrudan sıcak havaya maruz kalan tarım, inşaat (özellikle yol, çatı kaplama ve diğer dış mekan işleri), temizlik, ulaşım, posta ve paket teslimatı, peyzaj, petrol ve gaz kuyusu operasyonları iş kollarında çalışanlar, trafik polisleri, askerler, sporcular sıcak çarpmasına daha çok maruz kalabilirler." dedi. 
Prof. Dr. Havlucu, alkol ve yasa dışı narkotiklerin kullanımının da aşırı sıcaklar sırasında artan ölüm oranıyla ilişkili olduğunu söyledi. 

Sıcak Çarpmasının Belirtileri Nelerdir

Sıcak çarpmasının ilk aşaması olan, terleme ile birlikte aşırı miktarda sıvı ve tuz kaybıyla oluşan halsizlik durumuna sıcak bitkinliği dendiğini kaydeden Prof. Dr. Havlucu, "Vücut normal sıcaklığını dengede tutamaz duruma geldiğinde de sıcak çarpmasının belirtileri kendini göstermeye başlar. Bunlar, vücut sıcaklığının hızlı bir şekilde 40°C ve üzerine çıkması, terlemenin bozulması, cildin sıcak ve kuru olması, önce kızarıp daha sonra soluk ve morumsu bir renk alması, sık soluk alıp verme, çarpıntı, bulantı, kusma, baş ağrısı, kas krampları, tutarsız konuşmalar, çevreyi tanıyamama, şaşkınlık, agresif konuşma ya da davranışlar, ajitasyon ve halüsinasyonlar, uyuklama ya da sersemlik hali, nöbet geçirme ve bilinç kaybıdır." şeklinde bilgiler verdi. 

Ne zaman doktora başvurmak gerekir?

"Sıcak çarpması acil bir durumdur" diyen Prof. Dr. Havlucu, "Sıcaktan ölümler ve hastaneye yatışlar son derece hızlı (aynı gün) meydana gelebilir veya gecikmeli bir etkiye sahip olabilir (birkaç gün sonra) ve özellikle sıcak hava dalgalarının ilk günlerinde gözlenen, zaten hassas olan kişilerde hızlanan ölüm veya hastalıkla sonuçlanabilir. Sersemlik, baş ağrısı, aşırı yorgunluk, gerginlik, şiddetli kas ağrıları, yüksek ateş, mide bulantısı, havale geçirme ya da bilinç kaybı semptomları görüldüğünde acil olarak doktora başvurmak gerekir." dedi. 

İlk müdahalede neler yapılmalı? 

Hastaneye ulaşılana kadar yapılması gerekenler hakkında bilgiler aktaran Prof. Dr. Havlucu, hastanın serin bir yere alınması gerektiğini ve ateşi varsa üzeri çıkartılarak, ayaklarının yükseğe kaldırılması gerektiğini kadetti. 
Prof. Dr. Havlucu, "Cilt üzerinden soğutma yapılmalı. Bunun için koltukaltı, kasık ve dirseklere soğuk uygulanabilir. Hastanın bulunduğu ortamı soğutmak için her türlü yöntem değerlendirilmeli, Ateş 40°C üzerine çıktığında buz veya ıslak bezle soğutma yapılmalı, 39,5°C altına düştüğünde aktif soğutma kesilebilir." diye konuştu. 

Korunma yöntemleri nelerdir? 

Korunma yöntemlerini anlatan Prof. Dr. Havlucu, "Toplu taşımada klima kullanılmalı, doğal malzemeden yapılmış, hafif, bol ve açık renk kıyafetler giyilmeli. Ağır yemeklerden kaçının. Bol su için ve sağlıklı sıvılar tüketin. Her sağlıklı kişi günde 1,5-2 litre su içmelidir. Sıcak koşullarda çalışan ve terleyen kişiler için, sık sık ara vermek ve spor içecekleri veya elektrolit solüsyonları tüketmek önemlidir. Şeker, alkol ve kafein içeren içeceklerden uzak durun. Gölgede kalın, geniş kenarlı şapka, güneş gözlüğü ve koruyucu faktörü yüksek güneş kremi kullanın, Sıcak saatlerde dışarı çıkmamaya dikkat edin, özellikle 10:00-15:00 saatleri arasında. Aşırı sıcak günlerde mümkünse evin içini serin tutun (oda sıcaklığı gündüz 32°C'nin, gece ise 24°C'nin altında tutulmalı), güneş alan taraftaki pencereleri perde ve varsa panjurları kapalı tutun, evin serin odasında oturun. Tüm pencereleri ve panjurları, gece ve sabahın erken saatlerinde açın, yapay aydınlatmayı ve mümkün olduğunca elektrikli cihazları kapatın. Akciğer rahatsızlığınız varsa ve egzersiz yapacaksanız serin, iyi havalandırılan bir odada, spor salonunda, dış ortamda ise erken veya geç saatlerde egzersiz yapın. Mümkünse sık duş alın. Hava, polen ve kirlilik tahminlerini https://www.mgm.gov.tr/’den takip edebilirsiniz." şeklinde bilgiler aktardı. 
Erken uyarı sistemleri oluşturmada, aşırı sıcaklara karşı korunma önlemlerini almada, uyum stratejileri geliştirmede Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlara önemli görevlerin düştüğünü belirten Prof. Dr. Havlucu, "Bu konuda acil eylem planına ihtiyaç vardır. Küresel sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelere göre 1,5°C'den fazla artmasına izin vermek, dünyanın birçok yerinde yaz sıcağını dayanılmaz hale getirebilir. Bu seviyeyi +1,5°C'nin altında olacak şekilde sınırlandıran Paris İklim Anlaşması hedefine ulaşmak, bu hedef için fosil yakıt kullanımına son verilmesi, oluşacak zararları önlemede tüm dünya ülkelerinin birinci önceliği olmalıdır." dedi. (Turgay Duyar)

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.