Aslen Ardahan Göle doğumlu olan 73 yaşındaki Gazi Hüseyin Kılıç, 7 yaşından bu yana Manisa’da yaşadıklarını kaydetti. Eşi Namaş Kılıç (65) ile 56 yıllık evli, 6 çocuk ve 9 torun sahibi olduklarını anlatan Gazi Kılıç, “Mesleğim mandıracılık, uzun yıllar Hatuniye Cami çevresinde yer alan Gül Mandra’da çalıştım. Ardından 7 yıl Vestel fabrikasında işçi olarak çalıştım ve emekli oldum.” Şeklinde konuştu.

İkizi ile asker arkadaşı
İkiz kardeşi olduğunu ifade eden Gazi Kılıç, “İkiz kardeşim benden yarım saat büyüktü. Manisa’da çarşı içerisindeki Postane binasının arkasında şemsiye tamircisi olarak bilinirdi. Askere beraber gittik. Acemi birliğini Adana, Osmaniye'de yaptık, Kıbrıs’a da beraber gittik, ayrılmadık. Kıbrıs'ta da yine aynı yerdeydik. Bende makineli tüfek nişancısıydım, ikiz kardeşimde. Hep beraberdik. Ben Kıbrıs’ta yaralandım Gazi oldum yaklaşık 45 gün tedavi gördüm, yeniden cepheye gittim. İkiz kardeşim, benim hem asker arkadaşım hem de kardeşim. Bundan 14 yıl önce vefat etti.” Dedi.
“Sırtımdan ve bacağımdan yaralandım”
Nasıl yaralandığını anlatan Gazi Kılıç, “ Havaalanında ikinci harekatta sırtımdan ve bacağımdan vurularak yaralandım. Lefkoşa Genel Hastanesi'ne götürmüşler. Lefkoşa Genel Hastanesi'nde 45 gün yattım. Hem bacakta hem sırtta yara vardı. Orada yattım. İyileştikten sonra 15 gün kadar da Revir’de yattım. İyileştikten sonra yeniden cepheye gittim. Cepheden sonra da işte hepsi toplam 3,5 ay kadar Kıbrıs’ta kaldık. Sonra askerliğimiz bitti terhis olduk. Ben 2 sene 2 ay askerlik yaptım.” Dedi.

52 yıldır aynı rüyayı görüyor
Kıbrıs’ta yaşadıklarının hayatının geri kalanına damga vurduğunu anlatan Gazi Kılıç, kendisini makineli tüfek nişancısı olduğunu ve savaştığını belirterek, geldiği günden bu yana 52 yıldır her gece aynı rüyayı gördüğünü söyledi.
Gazi Kılıç, “Kıbrıs’ta Rum’larla savaşıyoruz. Makineli tüfek ile üzerlerine ateş açıp tarıyorum. Hepsi göbekten vuruluyor. Bunları yaşadım gördüm, savaş sonrası Türkiye’ye döndükten sonra her gece aynı rüyayı görüyorum. Ben cepheden elimde makineli tüfekle fırlayarak Rumların üzerlerine yaylım ateşi açıyorum. Onlar benim etrafımı çevirmeye başladıkları an, iki elimle kulaklarımı tutarak havaya uçarak kendimi kurtarıyorum. Bu rüyayı sürekli olarak her gece aynı şekilde görüyorum. Bu bende Kıbrıs Savaşı'nda kalan bir rüya.” Şeklinde anlattı.


“Rumlar acımasızdı”
Rumların kadın çocuk demeden herkesi süngüleyerek öldürdüğüne şahit olduklarını anlatan Gazi Kılıç, “Rumlar tarafından vurulmuşlar, süngülenmiş çocuklar, gözümden gitmiyor. Biz Türk Askerleri olarak yaşlıları hiç ellemiyorduk ama onlar yaşlılarımızın bile kafalarına silahla ateş ederek öldürmüşler. Rumlar bizim gibi cesaretli değil. Biz yakaladığımız Rumları öldürmüyor, esir alıp esir kamplarına götürüyorduk.” Şeklinde anılarını anlattı. (Turgay Duyar)





