“Üç kuruşluk insana beş kuruş değer verirsen artan iki kuruşla seni satın almaya kalkar.”

Hemen hemen her birimiz geçmişte bu tip insanları görmüşüz, hatta zararlarını görmüş, üzülmüşüzdür. Geçmiştir,

Bunların bir kısmının verdikleri zararlar ile birçok kişi de onarılmaz yaralar bıraktıklarını, insanlara olan güvenlerini sarstıklarını; zarar gören bu kişilerin, aile, iş, sosyal çevrelerinde herkesten kuşku duyan bireyler haline geldiklerini görmüşüzdür.

Temasta bulundukları, hitap ettikleri insanları aldatanlar, sırtlarından manen ve maddeten geçinmeye çalışan ve maalesef başarılı da olabilen, dedikodu, iftira ve yalandan beslenen asalaklar her daim var olmuşlar, var olmaktalar ve var olacaklardır.

Çıkarı uğruna size yamanırlar, iyi yüzlerini gösterirler. Çıkarlarına hizmet etmediğiniz anda dostunuz, arkadaşınız ya da adam yerine koyup değer verdiğiniz ve hatta bir yerlere gelmesine vesile olduğunuz kişi, ahlaksızca, aç çakallar gibi size saldırmaya, başlar.

Bu kabil kişilerin çıkarları için her yol mubahtır.

Utanmazlar , utanma duygularını yoktur.. “Ar damarları çatlamıştır.”

Makam ve para sahibi oldukça kendini bir şey sanırlar ve daha fazlasını isterler.

İki danayı güdecek kabiliyetleri yokken kendilerini sürünün çobanı sanırlar.

Hayatımızın her safhasında çok gördüğümüz bu tip insanları, iyi niyetimizden , silip atamayız ve sonun da üzülürüz.

Aslında kabahat bunların değil, bunları adam yerine koyup adam gibi davranan bizlerde.

Bizim gibi iyi niyetliler çok oldukça ve üç kuruşluk insanlara beş kuruş değer verdikçe, bilelim ki bu kişiler bulduğu ilk fırsatta aradaki iki kuruşluk farka bizi satacaktır.

Demem o ki! bundan böyle daha dikkatli olalım.

Kalın sağlıcakla..