Covid-19 salgınından korunmak isteyenler kolonya ve dezenfektanlara yöneldi. Talebin artması ile birlikte dezenfektan fiyatları da tırmandı. Manisa’da bu fiyat artışına engel olmak, hem de kolay şekilde dezenfektan üretilmesini sağlamak isteyen firma taşınabilir dezenfeksiyon cihazı geliştirdi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Teknokent’te bir firma tarafından geliştirilen dezenfeksiyon üretime cihazı, dezenfektan maliyetini yüzde 95 oranında azaltıyor. Cihaz çevreci, ekonomik, düşük enerji maliyeti ile dikkat çekerken ihtiyaç olduğu kadar üretilmesini ve stokçuluğun yapılmamasını sağlıyor. Ayrıca sıfır kimyasal ambalaj atığı ile çevreci yönü dikkat çekiyor.
TUZ VE SU KULLANILIYOR
Dezenfektan üretim makinesinin tasarlandığı firmanın sahibi Dr. Turgut Oruç Yılmaz, “Hastanelerin, belediyelerin, otellerin, gıda ve hayvancılık sektöründeki iş yerlerinin rahatlıkla bünyelerinde kendi dezenfektasyonlarını üretebilecekleri bir sistemdir. Dezenfeksiyon sisteminin etken maddesi Dünya Sağlık Örgütünün virüs ve bakterilere karşı önerdiği aktif klordur. Cihazımın aktif klorun elektroklorlama tekniği ile sadece tuz ve sudan üretilmektedir. Bu nedenle üretilen dezenfeksiyon aslında tamamen doğal bir dezenfeksiyondur. Sistem kolay kullanılabilir, güvenli, ayrıca kolay taşınabilir özelliktedir” dedi.
10 KURUŞUN ALTINA DEZENFEKTAN ÜRETİYOR
Cihaz sayesinde hastaneler, belediyeler, özel firmalar kendi dezenfektanını üretebilecek. Turgut Oruç Yılmaz, “30 kiloluk cihazın kapasitesi günde 200 litre 10 bin ppm içerikli aktif klor üretebileceğimiz bir cihazdır. Üretilen cihaz işyerleri, belediyeler, hastaneler gibi bölgelerin temizlik ve dezenfeksiyonunda kullanılabilmektedir. Yaşadığımız koronavirüs salgını nedeniyle dezenfeksiyon fiyatları fahiş oranlarda arttı. Birçok yer dezenfeksiyona yüksek fiyatlarla ulaşabilmektedir.Biz bu cihaz sayesinde aslında halkımızın, kamunun, özel sektörün kendi dezenfektasyonunu çok uygun maliyette sadece sofra tuzu ve su kullanarak aktif klor içerikli dezenfektan üretmelerini sağlıyoruz. Maliyetlerini yüzde 95 oranında düşürebileceklerini öngörüyoruz.Cihazımız 40 litre 10 bin ppm solüsyon için sadece 1.2 kilogram sofra tuzu kullanmakta ve 40 litre de su kullanmaktadır. Ayrıca toplamda 70 kuruşluk yani 1 lira bile olmayan elektrik sarfiyatı yapmaktadır. Böylelikle birim başına 10 kuruşun altına dezenfektan üretmemizi sağlamaktadır” diye konuştu.
HASTANELER İÇİN BÜYÜK KOLAYLIK
Salgından en fazla etkilenen yerlerin hastaneler olduğunu dile getiren Yılmaz, “ Özellikle hastaneler için Dünya Sağlık Örgütü 5 bin ppm’lik aktif klor ile hastanelerin temizlik, hijyen ve dezenfeksiyonunun sağlanmasını öneriyor.Alkol içeren dezenfektanlar daha çok objelerin, derinin dezenfeksiyonunda kullanılır. Klor ise daha çok yüzeylerin, büyük eşyaların, dış ortamın dezenfeksiyonunda kullanılır. Özellikle klorun etkinliği alkole göre biraz daha yüksektir. Aktif klor bir dakika içinde virüsü parçalarken, alkol derecesine göre 10 dakikaları bulabilmektedir. Bizim cihazımız ise orta ölçekli bir hastanenin günlük tüm ihtiyacını karşılayabilecek kapasitededir. Cihazımızın kullanımı çok kolaydır. Bir kişinin 5 dakikasını ayırarak depoyu doldurup başlatma tuşuna basıp çalıştırabileceği kadar basittir” dedi.
Teknokent Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Aktaş da, optimize edilmiş elektroklorlama teknolojisinin kullanıldığını belirterek, “Koronavirüs salgını ile birlikte dezenfektasyon üretimi ve bunların kullanımı yaygın hale geldi. Biz de Teknokent olarak bu mücadeleye katkı sağlamak için çalışmalar yürütüyoruz. Bir firmamız tarafından dezenfektasyon üretimi yapan bir makine tasarlandı. En büyük özelliği de daha düşük maliyetli dezenfektasyon üretimini sağlamasıdır. Buradaki teknolojiye baktığımızda optimize edilmiş elektroklorlama teknolojisinin kullanıldığını görüyoruz. Teknoloji olarak güvenilir, en önemli özelliği hem kurumsal hem de bireysel olarak dezenfektasyon maliyetini yaklaşık yüzde 90 düşürüyor. Taşınabilir bir sistem ve günde 200-250 litre dezenfekte üretimi yapılabiliyor. Koronavirüsle mücadelede maliyeti azaltacak bir ürün olduğunu düşünüyoruz. Hastaneler ve okullar için belirttiği standartları da karşılayan bir üründür” diye konuştu. Nermin UÇTU