NEDEN SEÇİYORUZ ?

Hep merak etmişimdir. Biz başa getirdiğimiz insanları neden seçiyoruz? Düşündünüz mü? Seçildiklerinde bize hizmet etsinler, bizi yönetsinler, bizim işlerimizi kolaylaştırsınlar, hayatımızı kanunlar çerçevesinde düzene soksunlar, adaletli yönetsinler, geçim standartlarımızı yükseltsinler ve hayatımızı kolaylaştırsınlar diye. Kitleler siyasi partilerin ardına düşerek, onların ortaya koydukları programı beğendikleri ülke gidişatını en iyi onların yöneteceklerine inanarak oy vermeleri sonucu iş başına gelen iktidarın artık mazereti kalmamıştır. Bunca sözler verdikten sonra iktidara gelerek mazeret üretmek hiçte etik değildir. Mensubu olduğun milletin standartlarını yükseltmen gerekir. Ülkemizde 20 milyona yakın ücretle çalışan bir kitle var. Bunlar asgari ücretle çalışmaktadır. 12 Milyon emeklisi olan bir ülkede, bu kitleleri tatmin edecek bir ücret politikası takip etmesi gerekmektedir. Yapılan yanlış ücret politikaları yüzünden kitleler şu an enflasyonun ve hayat pahalılığının altında çok zor bir durumdadır. Zaten ülkede orta tabaka diye bir şey kalmadı. En üsttekiler ile en alttakiler arasındaki uçurum her gün açılmakta. Ülkenin belirli bir azınlığı İsviçre seviyesinde yaşarken, diğer büyük çoğunluk ise Afrika düzeyinde yaşamakta. Bu kitlelerin iktidarı getirdikleri partilerin temsilcileri iktidara geldikten hemen sonra önce umut dağıtırlar, sonra da mazeret üstüne mazeret üreterek oy aldıkları kitleleri yüz üstü bırakırlar. Fakat bu nasıl bir şeyse iktidarda kaldıkları müddetçe de kitlelere umut dağıtmaktan da vazgeçmezler. Halbuki yapılması gayet basit olan şey, şayet kitleleri tatmin edemiyorsan çekip gider, yapacak olanlara iktidarı teslim edersin. Fakat iktidar öyle ballı bir lokmadır ki kimse onu bırakmak istemez. Her türlü devlet imkanını ele geçirenler bunu elbette terk etmezler. Beceriksizlerini halka yükledikleri zamlarla kapatmaya çalışan iktidar en kolay seçerek halkı daha da çaresizliğin içine düşürmektedirler. Halk sizi seçerken “gel bize zulmet” diye seçmiyor. Sizin verdiğiniz mesajları değerlendirip size oy vermede. Siz de iktidara geldiğiniz de o kitlelerin istemlerini, beklentilerini tatmin etmekten çok uzak icraatlarla politikaları insanları canından bezdirmekte. Fakat bizim siyaset geleneğimizde istifa diye bir gelenek yok. Bu gelenek olmayınca her gelenin yaptığı yanına kar kalıyor. Büyük kitleler umursanmıyor. İktidar bildiğini okumaya devam ediyor. Ücret politikasında her zaman bütçe yetersizliğinden bahsederek, kitleleri tatmin etmekten uzak kalmıştır. Enflasyonun % 24’lerde olduğu dönemde bile çalışanlara 10.6 zam vererek. Enflasyonun çok gerisinde kalmıştır. Yılın ikinci yarısı verilen % 5 zamla yapılan elektrik, çay ve şeker zamlarının çok gerisinde kalmıştır. Kitleler ezilmeye devam etmektedir fakat bu iktidarın umurunda bile değildir. Partizanlar, yandaşlar gibi azınlık işin kaymağını yerken büyük kitleler ezilmeye devamdalar. Peki başımız getirdiğimiz iktidarları bize çile çektirsinler diye mi seçiyoruz kendi elimizle. Mahareti olanlar kalır, mazereti olanlar ise çekip gider. Kimsenin babasının yeri değil ki iktidar olmak, iktidar da kalmak. Bu yazıyı yazarken bile doğalgaz’a 14.75 zam geldi. Kitlelerin hala sabrı mı sınanıyor? Toplu iş görüşmelerinde İşçiler 60 tl ve % 5+5 zam teklifi verdi iktidar. Eh artık bozdurup bozdurup harcarsınız. Gelecek seçimler de yine ayni iktidara oy vererek ona olan güveninizi yinelersiniz. Sonra yine 4 sene ağlamaya devam edersin. Bilinçsiz toplumlar bu hatayı yapmaya devam ettikleri müddetçe bu iktidarlarında vurdumduymazlıkları devam edecek.