Mekke Şerifi Hüseyin'in İngilizlerle gizlice anlaşarak Türk Devletine ihanet içinde olduğunu öğrenen Hükümet, Teşkilat- ı Mahsusa Reisi Kuşçubaşı Eşref Bey'in başkanlığında 25 kişiden oluşan bir heyeti Hicaz'a gönderir. Heyet üyeleri arasında Mehmet Akif ERSOY da bulunmaktadır, heyet El Muazzam tren istasyonuna varınca, Çanakkale Savaşından haber almak için Enver Paşa'ya telgraf çeker.
Zaferin kazanıldığını haber alan Eşref Bey, Mehmet Akif'e sarılarak müjdeyi verir. Koca Akif, o gece Çanakkale Destanını yazmadan canını almaması için Allah'a dua eder. Abdest alır, namaz kılar sonra da kumların üzerinde kıbleye dönerek yere yatar ve saatlerce kalkmadan yerde kalır.
Eşref bey, korkuya kapılır, yavaşça Mehmet Akif'in yanına gider, bakar ki Mehmet Akif nefes alıyor, dokunmadan geri çekilir. M. Akif, yerden kalkar, abdestini tazeler, tekrar namaz kılar, bakarlar ki M. Akif'in yattığı kumlar göz yaşlarıyla ıslanmıştır. M. Akif gece eline kalem ve kağıt alır, gaz lambasının zayıf ışığı altında Çanakkale Şehitlerine şiirini yazar. M. Akif, Çanakkale savaşını görmemiştir, fotoğraflarını bile görmemiş ve Çanakkale cephesine de gitmemiştir. Görmediği bir savaşı binlerce km. uzakta bir çölün ortasındaki tren istasyonunda yazmıştır.
Veteriner tahsili olan bir şair böyle bir destanı nasıl yazabilir? Bunun cevabını şair Bahtiyar VAHAPZADE vermiştir: " Yüzden fazla ülkenin Milli Marşını inceledim, Türkiye'nin İstiklal Marşından daha mükemmelini görmedim. İstiklal Marşını ve Çanakkale Şehitlerine şiirleri normal olarak bir insan eliyle yazılamaz, ilahi bir kuvvet tarafından yazdırılmıştır. İlahi bir ilham olmadan böyle bir şiir yazılamaz."
ADANALIYIK, ALLAH'IN ADAMIYIK
Adanalıyık, Allah'ın adamıyık sözü 108 sene önce Çanakkale Savaşında ortaya çıkmıştır. Adana Bölgesinden gelen askerler, Çanakkale Cephesinde bir bayıra yerleştirilir, askerler birbirini tanımak ve karanlıkta birbirlerini vurmamak için siperlerine küçük bir mavi plaket asarlar.
Adanalı askerler kamufle olup gece karınlığında sessizce İngiliz ve Anzak siperlerine yaklaşarak düşman askerlerini öldürüp cesetlerini diğer İngiliz siperlerine atarlar. İngiliz askerleri korkuya kapılır ve birbirlerine: " Sakın o tarafa gitmeyin, onlar Tanrı'nın adamlarıdır." derler ve geri çekilirler. Bu bayıra ADANA BAYIRI ismi verilir.
Zamanla bu söz meşhur olur ve " ADANALIYIK, ALLAH'IN ADAMIYIK" şeklinde söylenmeye başlar ve günümüzde halen bizler bu sözü kullanmaktayız. Adana Bayırını gezip görmüştüm, o bayırda 900'ü aşkın Adanalı şehit olmuştur.
Zaferin kazanılmasında verdiği emirle büyük payı olan başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere tüm komutanlarımıza, askerlerimize, emeği geçen vatandaşlarımıza şükranlarımı arz ederim, mekanları cennet olsun.