Tam 45 yıl önce vefat eden, laf ebesi emekli bir Edebiyat öğretmeninin bizzat kendilerinden duyduğum ilginç sözleri akıl defterime kaydetmiştim, bu defteri ara sıra açar ve önemli sözleri ve özetleri okurum. Bu defter bana adeta Pendname’dir, okuduğum kitaplardaki önemli cümleleri not ederim. Pendname Farsça Tavsiye Mektubu demektir. Keşke çocukluğumdan beri günlük tutsaydım, binlerce sahife tutan hatıralara sahip olurdum, son 50 yılın çok önemli siyasi olaylarına şahit oldum, tanınmış ilim, kültür ve siyaset adamlarını yakından tanıma şansına ve bu mümtaz şahsiyetlerin hiçbir yerde ve basında yayınlanmamış fotoğraflarına sahip oldum. Meşhur bir Edebiyat öğretmeninin ilginç sözlerinden bazılarını yazıyorum.
“ Onlar asil doğmuşlar çocuğum, bize de asil ölmek kalmıştır. Kara trenlerde 3. Sınıf vagonda yolculuk yapıyorum, niçin 3. Sınıf vagona biniyorsun diyenlere diyorum ki 4. Sınıf vagon yoktur da ondan 3. Sınıf vagona biniyorum. Köylülerden dinlediğim ilginç kelimeleri, sözleri ve atasözlerini not defterime not ederim. Devlet Baba ile Millet Ana sağ olsun, öğretmen olduğumdan ve yarım adam sayıldığımdan yarım bilet kesiyorlar ve trende 3. Sınıf vagonda ucuz fiyata yolculuk yapıyorum. ( Gece eşi ve bebeği ile gezmeden gelirken karşısına çıkan azgın köpeği köpek taklidi yaparak kaçırtması üzerine) Ben köpekle köpekçe, adamla adamca konuşmasını bilirim. (Kızının eşinden ayrılarak çocuğu ile baba evine dönmesi üzerine) Ben, ta Hz. Adem’den beri anasız babasız öksüz ve yetim kalmıştım, ben büyüdüm babasız yetim, benim bir torunum var, babalı yetim. Benim öksüzlüğüm Hz. Adem’in öksüzlüğü ile başlar. Senin ayaklar altına serpilmiş paralarını, eğilmesini bilenler toplayabilir. (Eşine yazdığı bir beyit: Ne şiirden, ne şöhrettendir/ Mutluluğum Servet’tendir.
Yoldaş kelimesini kullanmayanlara çok kızardı, yoldaş öz be öz Türkçedir, yol arkadaşı demektir derdi. (Vefat ettiği gün) eşi ve dostlarının yanında nabzını ve ateşini ölçmek isteyen hemşireye latife yapmak için ” İnanma kızım inanma benim nabzımın senin gibi güzel bir kızın avuçlarında doğru- dürüst atacağına inanma. Eğer ateşimde ve nabzımda bir yükselme görürsen, kalbimde hastalık var sanma. Çünkü senin gibi zarif ve güzel bir kızın avucunda, hiçbir erkeğin nabzı normal olarak atamaz.” Göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar. Jön Türkler değil bön Türkler. Milletvekili adayı olunca “ Hocam, senin etin ne budun ne, rakip partinin adayları dev gibi, canavar gibi adamlar, sana yazık olacak, bu devlerin karşısına çıkma diyenlere” Ey hemşerilerim, Milletimiz artık başlarında dev, canavar görmek istemiyor, bıktık usandık bu devlerden karşınızda adam gibi adam var, devleri değil benim gibi adamı seçin, adam gibi adamı seçin, insan seçin insan.” Sonuç: 2 dönem mebus oldu.
Bizim medeniyetimiz, aynı zamanda bir vahiy medeniyetidir. Tekke, Farsçadır, kelimenin aslı tekye’dir, dayanılacak yer demektir. Osmanlı zamanında hapisten çıkan tekkeye sığınırdı, şimdi kime sığınacaktır? Tespih, elimin sakızıdır.( Elini öpenin yanağını öperdi, elini öpen bir kız arkadaşımıza) korkma kızım korkma ben senin deden sayılırım, bana nikah düşmez dedi. Niçin içki içmediğini soranlara: “ Çevremde şerefine kadeh kaldıracak şerefli insan olmadığı için içki içmiyorum” derdi. Şoför içki içer araba sarhoş olur. Genç iken kova burcundan idim, yaşlanınca fıçı burcu oldum. Korkmayın ey ölüler, Korkusuz Ahmet geldi. Senin boyundan daha büyük benim kurşun kalemim var, ben senden daha büyüğüm, ey Ekselans. Bizi dirin korkutmamıştı, şimdi ölün mü korkutacakmış, ey kefenini yırttığımın hortlağı? Ya sen böyle ne alık alık bakıyorsun, Ey diplomasını yırttığımın münevveri? Ya sen, şu yolunu tutturmuş giden yolcunun arkasından, ne umarak ve ne için mendil sallıyorsun mendilini yırttığımın dalkavuğu?