Türkler tarih boyunca Türk Diline sahip çıkmış, onu hayatında geçmişten günümüze taşımıştır.  Türk Tarihinde bilinen ilk şaheserler taşlara kazınmış “ milli bir devlet dili hâkimiyeti temin edilmiştir.”

     Kaşgarlı Mahmud ve eseri Divani Lügatit Türk üzerine konuşmadan evvel öncelikle Kaşgar’ın, bugün Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’nde yarı tutsak bir şehir olduğunu belirtelim. 10. yy.’ın ortasından itibaren bu şehir Türk hâkimiyetine girer. “Barsġān, Alpertunga-Afrāsiyāb oğlunun adıdır. Bu, Barsġān şehrini kuran kişidir. Kaşgari’nin hakkında çok bir bilgimiz yoktur. Maḥmūd’un babası bu şehirlidir” Kendisinin de bu şehirden olabileceği belirtilmiştir. Mahmud’un soyunun Satuk Buğra Han’a kadar gidebileceği veya soylu-idareci bir aileden geldiği iddia edilmektedir. O, Türklerin coğrafyasını dolaşmış, Türk Boylarının kültür, dil, gelenek ve yaşayışlarını tespit etmiştir. İslamiyet’in kabul edildiği Türkistan topraklarında kuvvetli bir kültür ve medeniyet ve muhiti ortaya çıkmış, İslami ilimlere ağırlık verilmişti. Mahmud da ilk tahsilini Kaşgar’da yapmış sona bütün Türkistan’ı dolaşmış, Bağdat’a gitmiş, yazdığı eseri Abbasi Halifesine sunmuştur. Türkçeye, gramerini yazacak kadar hâkimdir, Arapça ve Farsçayı ise çok iyi bilmektedir. Uygur, Özbek, Kazak, Türkmen boylarının hepsi Kaşgarlı Mahmud’u sahiplenmekte ve kendilerine mal etmektedirler. Onu en iyi anlatan ise yazdığı çok kıymetli eseridir.

       O’nun, Divani Lügatit Türk isimli kitabı, Türk lehçelerini toplayan, anlatan kitaptır. Tek bir yazma nüshası elimizdedir, bu da kopya edilmiş halidir. Kitabın bulunuş hikâyesi hayli ilgi çekicidir.  Osmanlı Devletini son devrindeki renkli kişilerin bu kitapta hikâyesi vardır ve başka bir yazı konusudur. Divan “Türklere ait efsaneleri, çeşitli adet ve inanışları içine alan, tarım hayvancılık, avcılık, çeşitli zanaat ve mesleklerle, giyim kuşam, süslenme, eşya ve aletler silahlar, at takımları, çeşitli yiyecek içecek ve yemeklerle ilgili bilgiler vermektedir. Eğlence, oyun ve çalgı aletleri, adetler hakkında bilgilenmemiz sağlayan bir halk bilimi eseridir.  Çeşitli hastalıklar ve tedavi şekilleri hakkında bilgiler verir. Çeşitli Türk boyları ve alt boyları hakkında, onların yaşadıkları şehir köy ve topraklar ve coğrafyalar üzerine, Türk dil bilgisi ve grameri, çeşitli atasözleri, dörtlükler, şiirlerden oluşan nice anlatımlar mevcuttur.“  Araplara Türkçeyi öğretmek üzere Divanını yazdığı belirtilmiştir.

     Divan, Türkçenin nasıl kıymetli bir lisan olduğu, onunla kendi kültür ve medeniyetimizin yukarıya taşınabileceği, bu dile inanmamız ve güvenmemiz gerektiği, bu ifadelerin bizce bugün için de geçerli olduğu bellidir. 

    Yüce Tanrı Devlet güneşini Türklerin burcundan doğurdu, bahtını onların ülkeleri üzerinden döndürdü. Ülkelerin idaresini onların eline verdi. Onları hak üzere aziz kıldı. İdaresindeki halka adalet ve hak üzere davrandı, kötülerin ve ayak takımının şerrinden esen kıldı.   

  Türklerin çok parlak bir gelecekleri olacaktır,  Onun için Türkçeyi çok iyi bilmek gerekmektedir. 

  Söz ettiğimiz bu fikirler ve değerler fazla hamasi gibi görülebilir. Fakat bu ülkü ve hedefler ve inanış, bir bütünlüğü, zamanın ileri dönük ispatlanmış yükselişini ve istikbalin kıymetli anahtarlarını göstermektedir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.