AK Parti’nin ve MHP’nin ortaklaşa TBMM’ye sundukları 298 sayılı “Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Kanunu”ndaki, 2820 sayılı “Siyasi Partiler Kanunu”ndaki, 2839 sayılı “Milletvekili Seçimi Kanunu”ndaki ve 2972 sayılı “Mahalli İdareler ve Mahalli Muhtarlıklar ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun”daki değişikliklerle ilgili teklif, 13 Mart 2018 tarihinde kabul edildi. 

Seçimlerde siyasi partilere ittifak imkânını sağlayan ve seçim güvenliğini muhtevi meri kanunlardaki bu yirmi altı maddelik değişikliğe CHP, değişikliğin gündeme gelmesinden itibaren şiddetli bir şekilde karşı çıktı. Kanunun kabulünden sonra da seçim güvenliğiyle ilgili bazı değişikliklerin iptali için AYM’ye gideceğini açıkladı.

 CHP’nin 1970’lerden bugüne katıldığı her seçimde sandıkların kapanmasından hemen sonra “Oylar çalındı.”, “Hile yapıldı.” “Sandıklar kaçırıldı.”, “Çöplükte oy pusulaları bulundu.” ve “mühürsüz seçim” gibi teranelerle algı operasyonu yaparak seçimlere gölge düşürme çalışmalarına, seçimi şaibeli hâle getirme gayretkeşliğine ve seçimi gayr-i meşru ilan ettiğine bu seçimleri yaşayan herkes şahittir. CHP, bu mızıkçılığıyla seçim kazanamamasına bahane bularak seçmenini konsolide etmeye çalışıyor. CHP’den hep aynı terane…  CHP bu mızıkçılığı hep yapıyor; ancak 2019 seçimleri için farklı bir tavır geliştirdi. Bugüne kadar seçim akşamı sonuçlar belli olmaya yakın başlattığı seçimleri şaibeli hâle getirme algı operasyonunu bu defa seçimlerden yaklaşık bir yıl önce başlattı.

Mezkûr kanunlarda yapılan değişikliklere önyargısız ve objektif bir şekilde bakıldığında CHP’nin itirazlarının hiçbirisinin elle tutulur bir tarafının olmadığı görülecektir. CHP’nin değişikliklerdeki itirazları, itiraz önceliğine göre şöyle değerlendirilebilir:

CHP başta olmak üzere birçok siyasi parti, bugüne kadarki birçok seçimde YSK’ye başvurarak sandık kurullarınca mühürlenmeyen YSK filigranı taşıyan zarf ve oy pusulalarının da geçerli sayılması talebinde bulunmuş ve bu talep YSK kararıyla kabul edilmiştir. Bu durum, kanunda yapılan değişiklikle YSK kararına bırakılmaksızın yasal hâle getirilmektedir. Bu doğru bir değişikliktir; çünkü seçimde aslolan vatandaş iradesinin tecellisidir.  Yapılan bir hata vatandaşın iradesinin tecellisine mani olmamalıdır.

Gerek mahalli seçimlerde gerekse aynı gün yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinde oy pusulaları aynı zarfa koyulacaktır. Önceki mahalli idare organları seçimlerde ayrı zarflara koyulması gereken oy pusulalarının aynı ve yanlış zarflara koyulması sebebiyle yüz binlerce oy geçersiz sayılmaktaydı. Bu durum, seçimde vatandaşın iradesinin tecellisine manidir. Vatandaşın oy kullanma hakkı bu teferruatlardan önemlidir ve asıldır. 

Değişiklikten önce sandık kurulları başkanları, siyasi partilerin YSK’ye bildirdiği isim listelerinden kura ile seçilir ve YSK tarafından görevlendirilirdi. Bu listelerin çoğu da devlet görevlisiydi. Siyasi partilerin YSK’ye bildirdiği listelerde okuma-yazma bilmeyen isimlerin olduğu vakidir. Bu aksaklığın olmaması için yapılan değişiklikle sandık kurulları başkanlarının tamamı devlet memuru olacak ve yine kura yoluyla görevlendirileceklerdir. Devlet görevinde her siyasi görüşte insanın olduğu düşünülürse bu değişiklikte hiçbir sakıncanın olmadığı ortadadır. Sandık kurullarında her siyasi partinin bir üyesi ve bir müşahidinin olduğu da unutulmamalıdır.

Sandık güvenliği için ihtiyaca binaen kolluk kuvvetlerinin çağrılması yetkisi yalnızca sandık kurulları başkanlarına aitken yapılan değişiklikle bu hak vatandaşa da verildi. Önceki seçimlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da PKK’nin halkın üzerindeki baskısı dikkate alındığında bu değişikliğin son derece isabetli olduğu gayet açıktır.

Vatandaşın baskıdan uzak oy kullanabilmesi için güvenlik gerekçesiyle gerektiğinde sandıkların taşınması, aynı binada oturan seçmenlere lüzumu hâlinde farklı sandık bölgelerinde oy kullanabilmesi imkânının sağlanarak sandık çevresi uygulamasında değişikliklerin yapılması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da seçmen üzerindeki PKK baskısının engellenmesine yönelik tedbirlerdir.

CHP’nin seçim güvenliği için kanunlarda yapılan makul ve mantıklı değişikliklere itirazıyla varabileceği hiçbir yer yoktur. CHP; bu mızıkçılıktan, seçimleri şaibeli hâle getirme gayretinden, seçim sonuçlarını gayr-i meşru ilan etmekten vazgeçmeli ve ülke meselelerine dair siyaset üretmelidir. Yapabilirse…

Eyvallah!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.