Kulağıma ezandan sonra gelen ilk ses zeybek oyununun müziğinin ezgisiydi desem yalan olmaz.

Ellerini havaya kaldırdı mı bir eliyle doğumu diğer eliyle gökleri ve ölümü karşılar gibidir zeybek oyunu. Ayakları yere sağlam basar ve her zaman göğsü ileride ve bakışları keskindir. Döne döne oynar. Dizini yere vura vura toprakla bütünleşir zeybekler.

Ege’de bir başkadır zeybek oyununun ezgisi. Manisa, İzmir, Aydın, Uşak, Muşla, Denizli...

Geçen gün her ne kadar uyarlama da olsa Tuva Türklerine ait bilgi toplarken bir ezginin beni benden alacağını bilemezdim.

Tuva Türkleriyle Ege bölgesinde oynana zeybek oyununun hiçbir bağı yok gibi düşünülebilir. Hatta Tuva Türklerinin oynadığı oyunun müziği ile Ege Zeybeğinin müziği neredeyse aynı.

Türkiye, Türkiye’den daha geniş bir coğrafyanın adıdır. Türkiye adı bazen Balkanlar, bazen Kafkaslar, Kuzey Afrika, Mısır için kullanılırken Türkistan coğrafyası, Suriye, Irak ve İran coğrafyası da Türkiye coğrafyasına dâhildir. Bazılarımız inkâr etse de bile kültürel benzerlikler bu coğrafyanın Türkiye coğrafyasının birer parçası olduğunu haykırmaktadır.

Tuva Türklerinin oyun havasında Ege Zeybeğinin ezgilerini bulmaya çalışmam boşuna değildir. Bu benzerlik bir tesadüfün sonucu da değildir. 

Oğuz Türklerinin en az beş bin yıllık geçmişini araştırmak her ne kadar zor olsa da Sibirya’da halen özerk bir Türk Cumhuriyeti olarak yaşamaya devam eden Tuva Türklerinin müziği ve oyun havaları geçmişin izlerini bir anda yok eder. Birbirinden hiç ayrılmamış insanların ortak kültürlerini bazen müzik bazen de oyun havalarında buluruz. 

O yüzden biz deriz ki Türküler coğrafyamızın sınırlarını çizmeye devam ederler. Tanpınar’ın ülke sınırlarımızı atalarımızın mezarlılarının bulunduğu yerden başlatması gibi Türkiye’nin sınırları türkülerimizin, oyun havalarımızın, ezgilerimizin söylenmeye devam ettiği sınırlar kadar geniştir!

/Harmandalı Efem geliyor
Bileğinden kanlar akıyor
Gümüş bilezikli mavzerin
Namlusu şimşekler çakıyor/

Türkiye’de birileri tarafından uyarlanmış olsa da Tuva Türklerine ait müzik ve oyunlarının en az beş bin yıl öncesinden bugüne, Anadolu’ya benzer figürler getirdiği ve aynı tınılarla seslendiği anlaşılmaktadır.

Tuva Türkleri Çin kaynaklarına kadar giden geçmişleri ve M.Ö 2. Yüzyıllarda yerleşik hayata geçen Gök Tanrı inancı ile yaşayıp daha sonradan Budizm’e geçen Türk topluluğu.

Rusya ile Çin arasında zaman zaman el değiştiren topraklarda 350 bin civarında Tuva Türkü yaşıyor. Önceleri Göktürk ve Uygur-Turan alfabesini kullanan Tuvalar 20. yüzyılda Latin alfabesini benimsemişlerdir.

Moğolistan Tuva Cumhuriyetinin bağımsızlığını 1925 yılında tanımıştır. Halen Rusya’ya bağlı özerk cumhuriyet olarak yaşamaktadır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.