Gazi Mustafa Kemal Atatürk yıllar önce şöyle demişlerdi:

"Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. işte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi köprüleri sağlam tutarak. Dil bir köprüdür... inanç bir köprüdür...Tarih bir köprüdür... Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz. Onların (soydaş Türk kardeşlerimizin) bize yaklaşmasını beklememeliyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gereklidir."

'' Türk Birliği'nin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk Birliği'ne inanıyorum. Onu görüyorum. Yarının tarihi yeni fasıllarını Türk Birliği ile açacak. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk'lügün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak. Güneş ne demek, ufuk ne demek o zaman görülecek. Hayatta yegane varlığım ve servetim Türk olarak doğmamdı.''

Peki, O, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucusu, Milli Mücadelemizin önderi engin uzak görüşü ile bunları söyledi de biz ne yaptık?

İzindeyiz, dedik, methiyeler düzdük, sahte Atatürkçüler ve maalesef sahte Atatürkçüler sayesin de Atatürk düşmanları yetiştirdik.

Turancılık diye bir suç yarattık. Türk diyen, Türküm diyen, Türk Milliyetçilerini hapishanelere attık. Türkçülüğü Irkçılık, faşistlik, dinsizlik ile aynı potaya koyarak yok etmeye çalıştık.

Değişik milletlerden, dillerden, ırklardan, dinler ve mezhepler den bir Amerika Birleşik Devletleri, bir Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, Avrupa Birliği, Rus Devletler Topluluğu, Şanghay Birliği kurdular.

Bu gün, Türkistan, Türkmenistan, Yakutistan, Özbekistan, Kazakistan, Tataristan, bizim ne hikmetse ısrarla Macaristan dediğimiz Hun Türklerinin Hungaryası, Moğolistan , Azerbaycan var. Hepsi Türk olmanın gurur ve şuurunu hissediyor, yaşıyor ve Biz Türk'üz diye Dünya ya haykırıyorlar.

Orta Asya dan Ön Asya ya, oradan Avrupa ortalarına olan coğrafya da döryüz milyonun üzerin de kahir ekseriyeti Müslüman, aynı dili değişik lehçelerde konuşan, aynı kültüre, tarih şuuruna sahip, milyonlar. Bir araya gelebilseler, şüphesiz çok büyük bir güç olacaklar.

Öyle bir güç ki, sayı olmanın ötesinde, yeraltı - yerüstü zenginlikleri, enerji kaynakları ile bütün emperyalistleri korkutan ve sindirecek bir güç.

 Hepsi Türk olmanın gurur ve şuurunu hissediyor, yaşıyor ve Biz Türk'üz diye Dünya ya haykırıyorlar.

Bunu sağlayacak olan lider ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türkiye Türkleridir.

Yeter ki, bin yıldan öteye bir zaman da bugünkü varlığımızın temel sebebi, Türklük Gurur ve Şuuru, İslam Ahlak ve Fazileti dediğimiz olgunun farkında olalım, Orhun Yazıtlarından bize seslenen Türk Bilge Kağan'ın dediği gibi titreyip kendimize dönelim.

Unutmayalım ki, Muhtaç Olduğumuz Kudret Damarlarımızda ki Asil Kanda Mevcuttur.

Yapacağımız tek şey, Bir Olmayı, Diri Olmayı ve İri Olmayı başarabilmek, çalışmak, daha çok çalışmaktır.

Selam ve Dua İle !..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.