Amerika kıtasında birçok devlet olduğundan, bu yazımızda ifade ettiğimiz devlet ABD ülkesi olacak ve zaman zaman ona Amerika diyeceğiz. 1492 senesinde kıtanın keşfinden sonra İspanyol ve Fransızların hâkimiyetlerine İngilizler son vermiştir. Fransızlarla yapılan savaşta(1763) mali yönden sıkıntıya düşen İngiltere, Amerika’ya yeni ve ağır vergiler koymuş, bir kurallar ve yaşayış bütünlüğü sağlayan ülke buna itiraz etmiş,  Amerika ile İngiltere arasında savaş başlamış ve bu savaşta devrin en güçlü devleti olan İngiltere’yi yenen Amerika bağımsızlığını ilan etmişti.(1783) 

Amerika belirli toprakları savaşla aldığı gibi, topraklarının bir kısmını da parayla satın almıştı. Kuzey ve güney arasındaki iç savaşın bitmesiyle(1865) ülke içindeki birliği sağlamış, üretimini çok fazla boyutlarda arttırmasıyla da ekonomik olarak büyük bir güç elde etmişti. 

Amerika’nın Akdeniz’e açılması ve iktisadi faaliyetleri önce İngiltere bandıralı gemilerle olmuştu(1782). Bizim ülkemizde elçilikleri olamadığı için işlemler İngiliz konsoloslukları aracılığıyla gerçekleşmiş, resmi ilişkiler başlamadan ticaret gelişmiş ve İzmir’de adeta bir Amerikan kolonisi oluşmuştu. Yapılan ticarette bizden kuru üzüm,  incir, deri, halı, afyon gibi mahsuller Amerika’ya taşındı. 1811 den itibaren doğrudan ticarete başlandı ve bu yıl İzmir’de Amerikan Ticaret Odası açıldı ve başına ileride misyonerlerle işbirliği yapacak olan David Offley getirildi. Amerika bu ticaretten çok memnun kalmıştı. Ticari menfaatleri sebebiyle 1820’lerde başlayan Yunan isyanında Osmanlı’nın yanında göründüler. Ekonomik ve ticari çıkarların gerçekleştirmek için ustaları olan İngilizler gibi hareket ettiler. Amerika ticaret gemilerinin yanında askeri donanmasını da yollayıp isteklerini gerçekleştirmek için zora da başvuruyorlardı. Ayrıca bu tarihlerde misyonerlerini İzmir’e ve Osmanlı toprağı olan Mısır’a, Beyrut’a da gönderdiler.   

1827 senesinde Navarin’de İngiliz, Fransız ve Rus ittifakı Türk donanmasını imha edip yakmış, Osmanlı yeni ittifak arayışlarına girmiş,  1830 yılında ise yapılan ticaret anlaşmasıyla gücü gittikçe artan Amerika ile çok özel anlaşma yapılmıştı. Bu anlaşmayla Amerika ayrıcalık ve avantajlar elde etmişti. Bu anlaşmanın gizli bir maddesi de vardı. Buna göre İstanbul tersanelerinde gemi yapılması için teknik yardım yapılacaktı. Amerika ünlü bir mühendisini ve ekibini gemiyle ülkemize yollamış ve bu gemi bizim tarafımızdan satın alınmıştı. Yapılan eleman ve teknik destekle Osmanlı donanmasına 10’un üzerinde yeni gemi yapılmış, ayrıca Amerikan pamuğunun burada yetiştirilmesine çalışılmış, maden arama izni verilmiş ve bu topraklarda kömür, krom ve zımpara taşı gibi madenleri tespit etmişlerdi.1862 yılında yeni bir anlaşma imzalanmış ve Amerika, Osmanlıya silah satışı yapmaya başlamıştı. Sonrasında yapılan ticaretin neredeyse tamamı silah satışı üzerine olmuştu. 

Amerika’da, 1810 yılında Amerikan Protestan misyonerlik teşkilatı American Board kuruldu. Dünyayı paylaşmak, ele geçirmek üzere anlaştılar. Bu paylaşımda Osmanlı Devleti’nin payı ABD’ye kaldı. Gerektiğinde donanmalarını devreye sokup zor kullandılar veya misyonerlerini harekete geçirdiler. Ticaret anlaşmasının ardından bir yıl sonra 1863’de Robert kolej kuruldu. Ermenileri kullanmak için onların yoğun olarak yaşadıkları yerlerde faaliyetlerde bulundular. Ayrıca Rumları ve Arapları da bize karşı kışkırttılar.1877’den itibaren açıkça karşı durup, dostluk gösterisine de son veriyorlardı.

Amerika’ya göre“Misyoner faaliyetleri açısından Türkiye Asya’nın anahtarıdır.”  Misyonerlik faaliyetleri yapılırken başlıca araç olarak, okullar, sağlık teşkilatları, hastaneler, basın yayın kullanıldı, maddi destekler yapıldı. Bu araçlarla yapılan hücumlar ayrıca yazılacak bir konudur. Onların bitmeyen ve devam eden bazen de şekil değiştiren bu faaliyetlerinin sonuç ve etkilerini bizler fark etmekte ve yaşamaya devam etmekteyiz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.