Kurtuluş Savaşının gizli kalmış kahramanlarından Topkapılı Cambaz Mehmet, haşarılığından Mahalle Mektebinden ayrılır ve tahsilini yarıda bırakır. Gençliğinde Tulumba Teşkilatına girer, cesareti ve kabadayılığı ile kısa zamanda İstanbul’un en korkulan külhanbeyi olur, tüm kabadayıları emri altına alır. Birinci dünya savaşı başlayınca gönüllü olarak Çanakkale Cephesine gider ve Yarbay Mustafa Kemal’in emrine girer, kahramanlığı üzerine önce Onbaşı ve sonra da çavuş rütbesini bizzat Mustafa Kemal’den alırken: “ Göreyim seni Topkapılı.” diye iltifat görür.
Mustafa kemal Paşa, Samsun’a hareket etmeden önce evinde Topkapılı tarzın Mehmet ile özel ve gizli bir görüşme yapar, kendisine talimatlar verir: “ Mehmet, Çanakkale’de nasıl kazandıysak yine öyle kazanacağız. Sizin gibi kahraman Türk çocukları oldukça, ordularımızın yenilmesi mümkün değildir. Göreyim seni Cambaz Mehmet Bey. ” Bandırma Vapuru hareket etmeden önce Topkapılının adamları hamal, ayakkabı boyacısı gibi kılıklarda güvenlik tedbirleri alırlar ve yolcu ederler. Topkapılı Mehmet, İstanbul’un tüm meşhur kabadayı, hırsız ve yan kesicilerini toplar, Mustafa Kemal Paşa’nın emirlerini tekrarlar. Şunları söyler: “ Depolardan silah çalma işini üzerime alıyorum, İstanbul’un tüm tanımış hırsızlar ve yankesiciler benim emrimdedir, bu insanlar hırsızdır, yan kesicidir ama aynı zamanda sizin kadar, benim kadar vatanseverdir. “ der ve M. M.Grubu’na katılırlar,vatan mevzu bahis ise gerisi teferruattır diyerek hırsız, yankesici ve Kabadayılar M.M.Grubuna gönüllü girerler.
O günlerde Kurmay Albay İsmet İNÖNÜ, Harbiye Nazırlığı Müsteşarlığına atanmıştır, O’ndan silah depolarının yerlerini ve terhis olan askerlerini adreslerini alırlar. İngilizlerin kontrolünde bulunan Maçka Kışlasına dışarıdan tünel açarak içerideki tüm silahları kaçırarak mezarlığa gömerler. Cephane deposundaki sandıklara da toprak doldururlar. Fransız askerlerinin koruduğu Rami Kışlasında bulunan topları da Fransız askeri üniforması giydirilen feleğin çemberinden geçmiş kabadayılar Nizamiye Kapısından götürerek, mezardan çıkardıkları silahlarla birlikte Malatyalı Hacı Dede’nin emrindeki sırt hamalları ile sahilde bekleyen İpsiz Recep kaptan’ın mavnasına yükleyerek İnebolu’ya gönderirler. M.M. Grubunda görev yapan bu fedailer ayrıca yüzlerce komutan ve subayı da gizli yollardan Ankara’ya ulaştırırlar.
İngiliz İstihbarat Başkanı Yüzbaşı Bennet’e suikast yaparlar ama Yüzbaşı Bennet ölmez ama saf dışı kalır ve Londra’ya geri döner. Meşhur İngiliz Casusu Papaz Fru’nun güvenini kazanan Tarzan Mehmet, bir gece gizlice İngiliz karargah’ına girerek önemli bilgi ve belgeleri Ankara’ya ulaştırır. Topkapılı Cambaz Mehmet, İstanbul’u İşgal eden İngiliz Kuvvetleri Komutanı General Harrington’un makam otomobilini çalar ve Akşehir’e götürerek Mareşal Fevzi Çakmak Paşa’ya teslim eder. Bu otomobil Büyük Taarruzda makam aracı olarak kullanılır. İngilizler tarafından tespit edilen Tarzan Mehmet hakkında idam kararı verilir. 6 Ekim 1923 günü İstanbul’u teslim almaya gelen Türk Ordusunu karşılayanlar arasında Tarzan Mehmet ve arkadaşları da sevinç gözyaşı dökmektedirler.
Kurtuluş Savaşı sona erince Atatürk, Topkapılı Tarzan Mehmet’e İstanbul Milletvekilliği teklif eder ama O kabul etmez, Vatana hizmet Aylığı bağlattırılır, yine kabul etmez, Atatürk’ün ısrarlarına karşı o aylığı alır ama her ay aldığı maaşı gizlice Kızılay’a bağışlar. Keza Malatyalı Hamalbaşı Hacı Dede dahil hiçbir M. M.Grubu üyesi devletinden bir bağışı veya maaşı kabul etmezler. Topkapılı Tarzan Mehmet 1 Haziran 1932 günü vefat ederek İstanbul’da toprağa verilir. Atatürk’ün kendisine verdiği İstiklal Harbi madalyasından başka hiçbir mal varlığı bulunmamaktadır. O, adsız bir kahramandır,
