Çağımızın en faydalı icatlarından birisi de telefonlardır, özellikle cep telefonlarını icadı ile iletişim kolaylaşmıştır. Çocukluk ve gençlik yıllarımızda ev telefonu edinmek ve evlere bağlatmak için aylarca sıra beklemek zorunda idik. Gurbet ellerde ailemizle görüşmek için P.T.T. Merkezine gider ve telefon bağlatmak için gece geç saatlere kadar beklerdik. Cep telefonu ile hiç zaman kaybetmeden görüşme imkanımız bulunmaktadır. Telefon bir iletişim aracıdır, gereksiz yere sohbet etme veya boş zamanlarını değerlendirme aracı değildir. 2018 yılında ülkemizde kişi başına cep telefonu ile ortalama 441 saat konuşarak dünya rekorunu kırdık.  Elimiz ve kafamız yerine çenemizi çalıştırdık.

       Telefonla konuşma ile ilgili görgü kurallarına riayet etmiyoruz. Şehir içi ve şehir dışı yolculuk esnasında bağırarak konuşmalar diğer yolcuları rahatsız ediyor ve sürücünün dikkatini dağıtıyor. Yasak olmasına rağmen uçak yolculuğu esnasında cep telefonu ile sohbet eden görgüsüz yolcuyu görmüştüm.  Bazı sürücülerin bir elinde direksiyon, diğer elinde cep telefonu ile sohbet ederken aynı zamanda ağzında sigara olduğuna şahit olmaktayım. Telefon eden kişi muhatabını tanımıyorsa önce kendisini tanıtmalıdır. “ Beni tanıdın mı?, Ben kimim?” gibi gereksiz ve kaba sözlerden uzak durmalıdır. Benim şahsen meslek hayatım boyunca yirmi bine yakın öğrencim, yirmi bine yakın velimiz olmuştur, yüzlerce öğretmenle aynı okulda görev yaptım, öğrenim hayatım boyunca binlerce sınıf ve okul arkadaşım olmuştur. Ayrıca sosyal yönüm dolayısıyla yüzlerce arkadaşım bulunmaktadır. Bu sebeplerle herkesin sesini tanımam veya telefon numarasını kaydetmem mümkün değildir.   

       Telefonla az ve öz konuşulmalı, gereksiz yere muhatabımızı meşgul etmemeli, sorulara kısa ve açık cevap verilmeli, bir kuruma telefon ediyorsak önce kendimizi tanıtarak görüşeceğimiz konuyu söyleyerek ilgili yetkiliye bağlanmamızı belirtmeliyiz. Büyüklerimiz ve muhatabımız telefonu kapatmadan kendi telefonumuzu kapatmamalıyız, telefonu kapatmadan önce iyi dileklerimizi sunmalıyız. Sabah saat 10.00’dan önce ve gece ise 22.00’den sonra zorunlu bir durum yoksa ev veya cep telefonu ile hiçbir kimseyi aramamalıyız. Muhatabımızı rahatsız etmemeliyiz.  Gece yarısı insanlar uyuyor veya istirahat ediyor olabilir, gece yarısı genellikle kötü haber almaktan korkarız.  Yıllar önce ağabeyim Adana’da ağır bir ameliyat olmuştu, her an kötü bir haber bekliyordum. O günlerde gece yarısından sonra telefonum çaldı, yataktan fırlayarak telefonumu açtım, münasebetsiz ve saygısız bir vatandaş, telefonla okula kayıt şartlarını sorunca hak ettiği cevabı benden fazlasıyla aldı ve O’na unutamayacağı bir görgü dersi vermiştim.

       Görme engelli bir telefon santral memuru Genel müdürünü arayan bir iş insanına cevap veriyor: “ Genel Müdürümüz yerinde yoklar, görürsem söylerim.”  Genel Müdürün gelip gittiğini hiç görmüyor çünkü görme engellidir. Bir fabrikanın telefon santral memuru ise telefon çalınca: “ ……….Fabrikası, Satılmış.”  İş insanı soruyor: “ Bu fabrika ne zaman satıldı? Benim haberim yok. “ Santral Memuru: “ Efendim, benim adım Satılmış, fabrika satılmadı.”  Cep telefonu satılmaya başlanınca bizim okulumuzda ilk defa satın alan kişi asgari ücretle sözleşmeli olarak çalışan kişi olmuştu, bazı öğrenciler de iki telefonla okula geliyorlardı. Bazı kişiler ise cep telefonunun fiyatı ile övünmektedirler, önemli olan iletişim ihtiyacını karşılamaktır. Amacım bu yazı ile sizlere görgü kuralları dersi vermek değil yapılan yanlış davranışları açıklamaktır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.