Tıp doktoru, yazar, araştırmacı minyatür sanatçısı, ressam gibi özellikleri bulunan, Türk Dünyasının mühim âlimlerinden olan Süheyl Ünver’in İran Seyahatnamesinde defterine aldığı notları, güzide yayınevlerimizden Kubbealtı tarafından yayınlamış bulunmaktadır.*

 Türkiye’den beş kişilik bir heyet halinde ilim heyetinin katıldığı bu toplantıda dünyanın çeşitli yerlerinden ve İran’dan uzmanlar katılmıştır.

     Bu seyahatte bizzat İran Şehinşahı Pehlevi ve eşi Süreyya Pehlevi de ilgi göstermiş olması, desteklemesi takdire şayandır.

     Hocanın yayınlanan pek çok defterinden biri de budur. Kitap çok özenli ve içindeki orijinal yazıları ve çizimleri de karşı sayfasında göstermek suretiyle basılmıştır.

     Bu seyahatin maksadı 1954 senesinde İbni Sina’sının irtihalinin 1000.ci senesi vesilesiyle Bağdat’tan sonra İran’da 1954 senesi nisan ayında yapılan İlmi kongre üzerinedir.

Defterdeki bazı bölümleri aktaralım:  İran’da çok yerde yollar bozuk, köprüler kuvvetsizdir. Bazı yerlere ulaşım ancak jip ile olmaktadır. “Bu seyahatte talihim sudan yana çok açıktı. Karkamış’ta tren hattını sular istila etti.  Dicleyi zor geçtik. Kazvin’de suyu sırtta geçtim. Dönüşte Maku’da yağmur ve sağanaktan sulara battık. (s.56)

     Ülkede sıkı bir denetim olduğu da aşılmaktadır. “Gece yollar son sellerde bozulmuş, yollarda bizi karakolların önünde durdurup sordular. İran yollarında toz yok, sulardan, köylerden, ovalardan, şehirlerden geçtik. Nihayet Kirmanşah’a yaklaştık. Yola taş dizmişler. Durdurdular. Meğerse gece gitmek yasakmış. Pasaportumu gördüler, yine hürmet edip, yol verdiler. ( s.62)  

     Yemeklerde daima çorba balık ve sebzeler, tavuk, hindi et ve sebzeler, yoğurt, gazozlu ayran, şeftali kompostası ve dondurma. Daima pide, ekmek de var.

     Irak’a nazaran temizlik burada başladı. Benim hissim, İranlılar çok ince ve temiz bir millet, birbirimize yabancı değiliz.  Minyatür ve tezyinat -süslemeye ilgi büyüktür.

     İran’da eski mahalli kültür yüksek, herkes biraz şair, musıki bilir. İran bir havuzlar ülkesi, mimari eserlerde ve her yerde, binalarda, evlerde hep havuzlar bulunmakta.

     İbni Sina’nın Türbesi önünde: İbn Sina, bütün İran ve Müslüman memleketlerin gurur kaynağıdır (s.40). Şimdiye kadar bu kadar onun kadar mükemmelini tıp tarihi az nasip etmiştir.

         Hemedan’a yirmi kilometre kala Başbakan General Zahidi’yi ve eşini gördük. Zahidi Türkçe olarak benim doğum yerim Hemadan’dır dedi. Cidden güzel Türkçe biliyor. Karagöziler’denmiş. İran’ın her yerinde Türk var ve Tebriz şivesiyle konuşuluyor. Tebriz’de sterlin geçmiyor Türk parası alıyorlar. (s.216.) Tebriz’de farsça öğrenmek güç. Zira konuşulmuyor. Bu civarda hep Türkçe hâkim.(s.246.)

 Bu diyarda bize ait birçok kimseler yatmakta ve mimari eserlerimiz bulunmaktadır. Şair Abdülhamid Tarhan’ın babası, Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey ve Türbesi, Gök Mescid gibi pek çok eserlerimiz vardır.

Bu defterler sayesinde, bilgilenme,  zamanın ve yaşayışın bilinmesi mümkün olmaktadır.

*Süheyl Ünver. İran Defterleri. İran Seyahatnamesi. Kubbealtı Yayın. İstanbul 2022

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.