İYİ Parti, olası bir erken seçime karşı çalışmalarını yoğunlaştırdı. İYİ Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tolga Akalın, İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Enes Kaplan ve Seçim işleri Başkan Yardımcısı Kürşad Yamaner, İYİ Parti Manisa İl Başkanlığı’nı ziyaret etti.
Ziyarette, İYİ Parti Seçim İşleri Başkanlığı’nın 20 Haziran 2021 tarihi için hazırlanan erken seçim senaryosu ve sandık güvenliğinin sağlanması konusunda yapılan çalışmalar anlatıldı.
İYİ Parti İl Başkanı Hasan Eryılmaz ve İlçe Başkanlarının da katıldığı toplantının ardından Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tolga Akalın bir basın toplantısı düzenledi.
İYİ PARTİ’NİN BASKIN SEÇİM İHTİMALİNE KARŞI SANDIK GÜVENLİĞİ HAZIR
Akalın, “İYİ Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Teşkilat Başkanlığımız olarak bir varsayımsal, jenerik senaryo hazırladık. Bu senaryoya göre, Türkiye’de 20 Haziran 2021 tarihinde genel seçim olacağını varsayıyoruz. Yine bu senaryo kapsamında koşulları zorlaştırdık. İYİ Parti’nin seçime tek başına gireceğini varsaymak suretiyle bir seçim hazırlığı startı verdik. Yani Türkiye’de 195 bin 784 tane gezici ve cezaevi sandıkları da dahil olmak üzere sandıkların tamamına müstakilen nüfuz edecek, 2019 seçimlerinde sandıklara sahip çıkmayla başlayan, milletin sandıklara olan güvenini daha üst seviyeye taşıyacak, ‘Türkiye çekinmeyecek, seçmenimiz korkmayacak çünkü İYİ’ler var’ dedirteceğimiz bir sandık hakimiyet sürecini temin ve tesis etmek amacıyla da bu çalışma toplantılarını yapmak üzere bu haftanın 6. gününde Manisa’dayım. Karşımızda teknik olarak hegomonik tek parti yapılanması olarak tabir edilen, yani hakim tek parti yapılanması üzerinden siyaseti 18 yıldır kamplaştırma, daha başka bir ifadeyle Türk milletinin değerleri üzerinden milleti kamplaştırmak suretiyle Türkiye’yi yöneten bir iktidar döneminin sonunu getirmek, Türk milletini birleştirerek Türkiye’yi yönetecek makul siyaset dilini ve siyaset üslubunu Türkiye’ye hakim kılmak üzere yola çıkmış bir siyaset hareketi, İYİ Parti hareketi…” dedi.
MİLLET İTTİFAKI AÇIKLAMASI
Genel Başkan Yardımcısı Akalın, “Birçoklarından farklı olarak biz bir siyasi partiyiz. Adı siyasi parti olan ancak politik tekke olan, sabah şeyhi bir şey söylediğinde akşamına ‘şeyhimizin talimatı hepimizin kararıdır’ diyen bir politik tekke değil, bir siyasi partiyiz ve hareketiz. Doğrudan Genel Başkanımızın arzusuyla ve inşa ettiği modelle, yuvarlak masa yönetim anlayışına sahibiz ve Genel Başkanımız da bu yuvarlak masada eşitler arasında birinci. Dolayısıyla politik kararlarımızı da bu minvalde alan bir partiyiz. Biz 2018 yılında 4 partiyle birlikte millet ittifakını tesis ettik. 2019 yılında mahalli seçimlerde CHP ile işleyen, çalışan, Türkiye’de de ciddi sonuç alan, bazı illerimizde yerel idarecilerden kaynaklı olumsuz sonuçları olsa da birçok ilimizde de olumlu sonuçları birlikte paylaştığımız bir işbirliği süreci yaşadık. Yarınlarda ne olacağına, bugün bu işbirliği mahalli seçimler zemininde gayet olumlu gidiyor, arkadaşlarımız da genel olarak memnunlar. Ancak genel seçimlerle ilgili tavrın nasıl gelişeceği, İYİ Parti’nin parti olmasından, ki CHP de bu anlamda partidir. Türkiye’de 2 parti olduğunu kabul ediyorum. Bunların yetkili kurullarında gelişir, Türk milleti için lazım olan neyse onun gereği siyaseten yapılır. İYİ Parti’nin tek başına seçime girme kararı yok. Biz bir varsayım olarak bu 195 bin 784 sandığın tamamında İYİ Partili temsilcilerin olacağı bir hazırlık yapıyoruz. Elbette ki yarınlarda bir ittifak kararı verilirse konuyla ilgili, diğer müttefiklerimizin de yapacağı hazırlıklar sandık güvenliğini olgunlaştırır ve geliştirir. Bu temel çizgi üzerinde de il ziyaretlerimizi yapıp teşkilatlarımızı bugünden 20 Haziran 2021’e hazırlayacak bir çalışma yapacağız” diye konuştu.
“YÜZDE 50+1’İ, YÜZDE 35+1’E ÇEKME ÇABALARI VAR”
Cumhur ittifakının dile getirdiği yeni anayasa çalışmasıyla ilgili de sert açıklamalara imza atan İYİ Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Tolga Akalın, “Referandumun temel mantığı evet hayırdır. İktidar bu oyunu sevdi. 2010’da dönemin Türk milliyetçilerinin, ülkücülerin mektuplarını gözyaşları içerisinde meclis kürsülerinden okuyarak ve onların intikamını alma iddiasıyla milletin önüne bir referandum koydular, baktık ki vatansever Türk subaylarını katledecek FETÖ’cü hainleri hukukun stratejik yerlerine yerleştirmenin önünü açmışlardı. Ve Türkiye 2016 darbesini yaşadı. Onlar da 2010 referandumunun o nimetini 2011’de seçim yaparak elde ettiler. Sevdiler dedim ya, 2017’de ikinci bir referandum yaptılar. Hatırlayın o referandumda ‘koalisyonlar dönemi bitiyor’ deniyordu, koalisyonun daniskası diye tabir edilebilecek bir mecburi koalisyon dönemi başladı. 2017’de bu referandumu yapıp 2018’de bunun karşılığında yine bir seçim yaptılar. Şimdi aynı oyunu bir daha sergiliyorlar. Yüzde 50+1 sistemini nerden çarparlarsa, nereden toplarlarsa, nereden bölerlerse bir daha elde edemeyeceklerini görüyorlar. Bunu 35+1’e, 40+1’e çekmek için bir çaba var. Bu işin görünmeyen tarafı. Buna bir de zarf yapacaklardır, birkaç albenisi olan iş. Ama bu artık yolun sonu görülmüş bir siyasi iktidarın kendisini millet terazisinden kaçırma teşebbüsünden başka hiçbir şey değildir” dedi.
“HDP İLE ANAYASA YAPMA İHTİMALLERİNİ GÖZDEN KAÇIRMAMAK LAZIM”
İYİ Partili Akalın son olarak şu ifadeleri kullandı: “Bu anayasa değişikliğiyle ilgili Cumhurbaşkanı teklifi ortaya attığı anda, buna bir ‘yeni anayasa’ dedi. Daha sonra Adalet Bakanı 1921 ruhuyla bir anayasadan bahsetti. Zahirde bu anayasa çalışma teklifi bizimle Cumhuriyet Halk Partisi’ne yapılıyor gibi gözükse de, anladığım kadarıyla 1921 ruhunu çok seven HDP var. Ben uzun yıllar Ergenekon ve Balyoz davalarında avukatlık yaptım. FETÖ’cüler, milliyetçi subaylarımıza yönelik ‘siz darbecisiniz’ diyerek darbenin zeminini hazırlamışlardı. Şimdi bize de 2-3 aydır ‘siz HDP ile anayasa yaptınız’ diyorlar. Bunlar birbirlerine ikiz kardeşler, aynı yöntemler. HDP ile bir anayasa yapma ihtimallerini gözden kaçırmamak lazım. Cumhurbaşkanı teklifi sundu, ertesi gün hükümete yakın 2 güçlü kalem ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni ve Anayasa’nın ilk 4 maddesini tartışmayacağız’ yazdı. Demek ki anayasanın 66. Maddesini açıkta bıraktılar, yani Anayasa’nın Türk tanımını. Bizimle neyi konuşacaklar? Partili Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tartışmayacaklarsa bizimle neyi konuşacaklar? Onun için ben çok açık bir çağrı yapıyorum onlara, bırakın bu eski oyunları. Bir maddelik Anayasa teklifi değişikliğini oylayalım ve beraber yapalım, kefenin bir tarafına partili cumhurbaşkanlığı modelini ve ona ek ne getirmek istiyorsanız koyalım, bir tarafına da iyileştirilmiş parlamenter sistem önerimizi koyalım, milletimiz bu ikisini oylasın."
