1919 yılında Emanulluh Han, Afganistan’da İngilizlerden bağımsız olarak ülkeyi yönetmeye başlar ve 1923 yılında kendisini Han olarak ilan eder. Afganistan’ı kaybetmek istemeyen İngilizler, Topal Molla lakabı verilen bir ajanını gizlice Afganistan’a gönderir ve diğer ajanları da Topal Molla’nın keramet sahibi bir din adamı olduğu yalanını yayarak üç yılda yüz binlerce Mürid kazanırlar. Topal Molla ve diğer İngiliz ajanları ülkede yalan propaganda ile halkı ayaklandırırlar ve iç savaş başlatırlar

        Kardeş kavgasını durdurmak isteyen Emanullah Han, İtalya’ya gitmek için kabil Havaalanına gelir, uçak beklerken yanına İngiliz kıyafetli ve bastonlu bir sarışın kişi gelir ve kendisini tanıtır, bu kişi Topal Molla’dır.  Topal Molla: “ Benim ajan olduğumu bildiğin halde neden bunu halkına söylemedin? Bu benim en büyük korkumdu ama sen bunu bile yapamadın?. Bildiğin halde neden sustun?” deyince Emanullah Han: “ Söyleseydim daha da kötü olayların olabileceğinden korktum çünkü halkımın size olan güveni çok fazlaydı.” der.  Böylece İngilizler, Afganistan’da istediği hedefe ulaşmışlardır.

       Irak’ta Keskinazi Tarikatı, liderleri Kürt asıllı Muhammed  Keskinazi  tarafından yönetiliyor, mensuplarına Kur’an- Kerim yerine Kabala öğretileri öğretiliyor, insanlar din adı altında safsatalarla uyutuluyor.  Şeyhi tanıyan yoktur ama yüz binlerce kitabı bedava dağıtılmaktadır. Bu tarikat sadece Kürtler değil, Araplar ve Türkmenler arasında da hızla yayılıyor. Güya Hak Dinini seçmiş görünümlü Musevi Hahamları ders vermektedirler.  Aslında bu tarikat İsrail İstihbarat teşkilatı MOSSAD ile A.B.D. İstihbarat teşkilatı CIA tarafından organize edilmektedir. Tarikatın hedefi, Irak Ordusu mensupları ile Saddam’ın yakın çevresini elde etmektir.  Saddam’ın karısı, Genel Kurmay Başkanı, hava Kuvvetleri Komutanı, İstihbarat Daire Başkanı dahil tüm Ordu Komutanları, Generaller tarikat tarafından elde edilmişlerdir.  Bu tarikat tarafından ablukaya alınan Saddam’ın her hareketi anında CIA ve Mossad’a bildirilmektedir, Saddam Hüseyin,  son zamanlarında durumu anlıyor ama yapyalnız kalmıştır.  Irak’ta nükleer silahlar var bahanesi ile A.B.D. Ordusu işgale başlayınca Muhammed Keskinazi, müridleri olan generallere emir vererek teslim olmalarını emrediyor ve koca Irak orduları tek kurşun atmadan teslim oluyorlar ve Saddam Hüseyin, göstermelik bir yargılama ile Arife günü idam ediliyor.

       Sultan Aziz’in torunu olan Şehzade Mahmut Şevket Efendi, kızı ile birlikte zengin olan halasının yanında Mısır’da yaşamaktadır. 25 sene yanında çalışan özel şoförü Mısırlı Arab’ı emekli ediyor. Arap şofor emekli olunca Kudüs’e yerleşiyor ve orada vefat ediyor. Şoförün karısı, kocasının ölüm ilanını Şehzade Mahmut Şevket Efendi’ye gönderiyor ki Arap zannettiği ve beraber namaz kıldıkları Arap şoför meğer Yahudi imiş, cenazesi Sinagog’dan kaldırılıyor ve Yahudi Mezarlığına defnediliyor.

       Gazeteci  Yavuz DONAT yıllar önce yazmıştı, 1973-1974 yıllarında İstanbullu bir iş adamı devamlı olarak Ankara’ya gelerek rahmetli Necmettin ERBAKAN ile görüşmek üzere M.S.P Genel Merkezine geliyor, namazlarını Hacı Bayram camiinde kılıyor, Erbakan çevresi tarafından çok seviliyor.  Özellikle M.S.P.’li Bakanlıklara iş takibi için gidip geliyor. Bir gün gazetelerde Musevi bir iş adamının ölüm ilanı yayınlanıyor, bir de ne görsünler herkesin Hacı bildiği bu kişi meğer Musevi imiş ve ölüm ilanında cenazesi Sinagog’dan kaldırılacak ve Musevi mezarlığında toprağa verilecektir yazıyor.

      Ekranlara sarık ve cübbe ile çıkıp İslamiyet’le ilgisi olmayan konularda yarım  aklına geleni söyleyen , vatandaşlarımızı Dinimizden, Din Adamlarımızdan ve Camilerimizden uzaklaştırmak için hurafelerle, batıl inançlarla saçmalayan,  cahil, yobaz adamlardan şüphe etmeliyiz.  Bu kılıksızları dinleyince aklıma Topal Molla, Cemalettin-i  Efgani, Mustafa Sağir, Muhammed Vehhabi’ler  geliyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.