Bir yıl sonra meraların kiralanma girişimleri Trakya'da yoğunlaşmaya başlıyor...Kırklareli milletvekili Şenol Gürşan köy muhtarları ile ortam hazırlama toplantıları yapmakta bu toplantıların amacı olası tepkilerden önce yumuşatmaya yönelik olarak aynen 2B konusunda olduğu gibi köylüye boş umutlar aşılanarak sakin kalmalarını sağlamak...Milliyet gazetesinin 17 Eylül 2o14 tarihli haberi şöyle;"Gürşan; Meralar konusu önce çok önemli bir konu...Tarım politikası ile meralar konusunda değişikliğe gittik...Meraları biz dedik ki islah etmek şartıyla kiralama hakkı olacak Burada bir istisna getirdik, öncelikle köy muhtarlarının ve köy tüzel kişiliğinin olacak. Tüzel kişilerde meraları ıslah etmek şartıyla alacak...Eğer köy muhtarlığı benim ihtiyacım var, ben merayı ıslah edeceğim kiralayacağım diyorsa muhtarların yasada öncelikli hakkı var dedi"..Açıkça belli olan endişe şu :Aman köylüler topluca huzursuzlanmasın, toplu protesto eylemleri olmasın, protestolar yaygınlaşır ve kalıcı tavır haline dönüşürse yanarız!" Siyasi iktidar sahiplerinin olduğu kadar, küresel patronlarının da en çekindileri şey, geniş insan kitlelerinin topluca harekete geçmeleridir...Bu yüzden konuyu kamuya açıklarken 2B arazilerinde olduğu gibi "meraların kiralanmasında öncelik muhtarların üzerinden köylünündür " diye umutlandırıcı bir söylemi ortaya atıyorlar...Köylü ile yapılan toplantılardaysa köylünün konuyu ne kadar kavradığı köylünün konuyu ne kadar kavradığını, canını ne kadar yanacağını anlayıp anlamadığını karşı harekete seçme dinamiğinin derecesini kestirmeye çalışıyorlar.Dile getirilen "ıslah şartı" ise ne anlama geliyor açık değil...
İkinci dikkat çekilen nokta ise girişimin Trakya'dan başlatılması olması Neden Trakya?...En geniş meralarda Trakya da değil...hayvancılığın, özellikle de küçükbaş hayvancılığın ağırlıklı olduğu bu bölgede meralara yaşamsal bir şart...İstanbul'a oldukça yakın bölge, bu mega şehrin itiyacı olan et ve süt ürünlerine önemli oranda katkıda bulunmakta. hal böyleyken neden meralara el koyarak, bu bölgenin kırsalında yaşayan insanların yaşam kaynağı olan küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini yok etmek isterler...Gazeteci Yusuf Yavuz'un bu konudaki heberi şöyle; "Kırklareli'nin Lüleburgaz İlçesine bağlı Ahmetbey beldesinde köylülerin kullandığı meralar özel şirkete kiralanmak istenince, yöre halkı eylem yaparak girişimi protesto ettiler..."Meralar köylünün şirketlere kiralanamaz" Köylüler, meraların şirketlere kiraya verilmesine karşı oldukları dile getirerek, bunun için mücadele edeceklerinin altını çizdiler...Meralar yalnızca hayvanların besin ihtiyacının karşılandığı alanlar değil, aynı zamanda hayvanların ihtiyaç duyduğu gezinti ve kültürü yapılarak elde edilemeyecek değerdeki yem bitkisi karışımından oluşan doğal bir flora olduğu vurgulanarak şöyle denildi..."Kaba yem ihtiyacı bahanesiyle, islah amacıyla bu yerlerin kiraya verilmesi yıllardır kanunla korunan bu değerin geriye dönüşü olmayacak şekilde yitirilmesi anlamına gelir"....
Şimdilik meralar hakkında vereceğimiz bilgiler bununla sınırlı olmasada bilge bakımından ve bu konu hakkında ülkede ne dolaplar döndüğünün ve küresel gücün topraklarımıza sahip çıkmada sadece toprakla sınırlı kalmadığını ve hayvancılığın can damarı olan meralarıda nesıl ele geçirmek istediğini dile getirmeye çalıştık...Bundan sonraki konumuz sular ile ilgili olacak...Ayni tezgahların suda da nasıl oynandığını ortaya koymaya çalışacağız....Görülüyor ki su bir yaşam kaynağıdır...Canlılar için hayati niteliktedir...Bu konudada küresel sermaye ve yerli ortakları ülkemiz suyunu nasıl kendi çıkarları adına kontrol altına aldıklarını yazmaya çalışacağız...Kısır siyasi çekişmeler yaşarken asıl odaklanmamız gereken noktalarda nasıl kör kaldığımız ortada ...Belkide bu sahte siyasi kavgalar küresel oyunun bir parçası...yani "canbaza bak" oyunu oynanarak ülkemin değerlerini birer birer elimizden almaktalar....
