Pek çok hastalık yediğimiz yemekler ve beslenme tarzımızla alakalıdır. Kışın gelmesiyle birlikte, ev ve kapalı alanlarda geçirdiğimiz vakit artarken bunun bir sonucu olarak fiziksel aktivitemiz azalıyor. Kış aylarında günlerin kısalması ve gecelerin uzaması ile gece beslenmesi önemli bir boyut kazanır. Kışın hayatımızın düzenli olması kilo vermemizi ve sağlıklı kilomuzu korumamızı kolaylaştırırken, hareketin azalması ve gecelerin uzaması ile birlikte yemek yemeye ayrılan sürenin artması da kilo almamızı kolaylaştırabiliyor.  Yaşam tarzımızın yanı sıra, beslenme ve su tüketim alışkanlıklarımız da değişiyor. Kış aylarında hava sıcaklıklarının düşmesiyle hastalıklara yakalanma riski de artıyor. Hele ki soğuk algınlığı ve grip salgınları başlayınca, bağışıklık sistemimizi korumak ve güçlendirmek için hangi besinleri, yiyecek ve içecekleri tüketmemiz gerektiğiyle ilgili telaşımız da tavan yapıyor.

 Sağlığın korunması-sürdürülmesi ve vücudun savunma sistemlerinin çalışması için yeterli ve dengeli beslenmek şart! Bir örnekle açıklayacak olursak, ihtiyacınız olan enerjiyi uzun süre alamazsanız, bağışıklık sisteminin olmazsa olmazı vücut proteinlerinin, vücuda enerji elde etmek için kullanılmasına ve protein depolarınızın azalmasına yol açabilir bunun bir sonucu olarak da hastalıklara karşı daha duyarlı hale gelebilirsiniz!

Uzmanlar, dört besin grubunda bulunan gıdaların 3 ana ve 3 ara öğün ile yeterli miktarlarda tüketilmesi gerekliliğini belirtiyorlar. Savunma sistemimizi kuvvetlendiren A ve C vitaminleri açısından zengin antioksidan gıdalardan olan havuç, brokoli, kabak, lahana, maydanoz yanı sıra portakal, mandalina, elma, greyfurt gibi meyveler mutlaka tüketilmelidir.

 Kış hastalıklarından korunmak, savunma mekanizmamızı güçlendirmek için de A ve C vitamininden yeterli beslenmek gerekir. Kış sebzeleri ve meyveleri de bu konuda bize yeterli oranda A ve C vitamini sağlayacaktır. Narenciye (portakal, mandalina, greyfurt), havuç, kivi, lahanagiller (karnabahar, lahana, brokoli, Brüksel lahanası), yeşil yapraklı sebzeler (maydanoz, tere, ıspanak), A ve C vitamininden zengin besinlerdir. Gerek günlerin kısalması gerekse havaların soğumasıyla birlikte fiziksel aktiviteler azalmaktadır. Lifli besinlerin tüketiminin de azalması sonucu kabızlık sorunu kendini göstermektedir. Bu nedenle kış mevsiminin vazgeçilmez yiyeceklerinden kuru baklagillerin, kepekli tahılların (esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna/pirinç/erişte/un) ve özellikle C vitamininden zengin sebze ve meyvelerin tüketimine ağırlık verilmelidir.

E vitamini bağışıklık sistemini kuvvetlendiren bir vitamindir. Özellikle soğuk algınlığı ve grip için vücudumuza çok gerekli olan E vitamini, A vitaminin okside olmasını engeller. E vitaminin en iyi kaynağı yeşil yapraklı sebzelerdir. Ayrıca fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar da tüketilerek E vitamini alınır.

Özellikle kış aylarında kilo kontrolü ve dengeli beslenme için, şekerli besinlerden uzak durmak, tahıl tüketimini arttırmak gereklidir. Hamur tatlıları ve şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar ve meyve salataları tercih edilmelidir. Ayrıca vücut ısısını sabit tutmak için, bol sıvı tüketilmelidir. Bu nedenle her gün düzenli olarak 10-12 bardak su tüketilmelidir. Su vücudumuzdaki bütün metabolik reaksiyonların temel direğidir. Kışın su kaybımız daha az olduğu için susama hissimiz azalır, ancak su ihtiyacımızı yine de karşılamamız gerekmektedir. Kışın da su alışkanlığını devam ettirmek, vücudumuzu sağlıklı tutabilmemizin en önemli koşulları arasında yer almaktadır. Dolayısıyla kışın susanılmasa bile günde 2-2,5 litre (10-14 bardak) su tüketilmesi gerekmektedir. Soğuk hava nedeniyle kışın favori içecekleri genellikle sıcak içeceklerdir. Sıcak içecek olarak genellikle kafein  yüksek olan çay-kahve tercih edilmektedir. Tabi ki tavsiyem  bitki çaylarının tercih edilmesidir. Kuşburnu çayı C vitamini içerdiği için, rezene çayı gaz sorunlarına iyi geldiği için tercih edilebilir.

    Güzel haftalar

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.