Şehrin tarihi binalarından birinin önünden geçerken, kümbetin enfes özelliklerini defalarca seyretmeme rağmen yeni bir şey görmek ümidiyle dikkatim üzerindeydi. Birden o binanın önündeki alçak duvarda oturur gibi durmuş olan ihtiyar kadın dikkatimi çekti. Elinde iki paket kâğıt mendili uzatmıştı. Yürürken dikkatimi çeken, kendisinden ziyade elindeki kâğıt mendil idi.

     Son zamanlarda, genelde kâğıt mendil satmak ve istenmek moda halini almıştı. Alışılmış bu durum karşısında çok da net görmediğim kadının önünden bir adım kadar geçmiştim ki yumuşak ve hisli bir ses, sanki bütün cihanı kapladı.

“Yardım edin.”

     Bu sese kayıtsız kalamadım dönüp baktım ki beyaz yaşmağıyla, üzerinde ince bir manto olan, yaşı seksene dayanmış gibi görünen ihtiyar kadının asaletli bir yüzü ve maviye çalan gözleri dikkatimi çekti. Hareketli olmamasına rağmen duruşu ve tavrı güngörmüş asil ve ikbalden düşmüş birini andırıyordu.

      Bir çift göz için, ömrünü yoluna adayacak nice kimseler vardır. Sevdalardır yakan gönlümüzü. Hâlbuki seven kimse neler neler yapar derler.  Nice sevdalara düşüp, sonunda, felek eğri doğru neler yapar ki neler gelip geçer, öylece yapayalnız kimsesiz kalınabilir.

    Birden düşünceye daldım. İnsan ömrü hiçbir zaman düz bir çizgi olmamıştır. Sevinç ve acılarıyla, ayakları üzerinde durup temiz bir hayat yaşayabilmek ne büyük saadettir. İnsan ömründe hayatının devamı ve maddi ihtiyaçları için çaba ister, kendisine çoluk çocuğuna yakınlarına olan sorumlulukları karşılamak elzemdir fakat talih her zaman bazılarına yar olmaz. Yeter yetişmez, gücü olmaz bazen de başkalarına muhtaç olur.

     Etrafımıza baktığımızda gördüğümüz, hep kendi ihtiyaçlarımız, dertlerimiz, onlarla başa çıkmak. En yakınımdaki bir iniltiye kulaklarımız niye sağır? Bu en küçük bir üzüntüde bir dostumuzun yakınımızın yanında olabilmek, işte bende yanındayım diye, sessizliğin lisanıyla söyleyebilmek de maddi ihtiyaçlarımızın giderilmesi de, maddi isteklerin yanında manevi diyebileceğimiz gönül işleri sevme sevilme ve de yardımlaşma bu kadar önemli değil mi?

     Konumuz komşumuz yetişebildiğimiz herkes bizim saadetimizin anahtarıdır. Söylemesi kolay olan bu şeyleri ne kadar yapabiliyoruz. İnsanoğlunun mayası, iyiye güzele meyillidir ve gönlü yüksek, çok merdaneler, yiğitler vardır, buna da inanıyoruz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.