25 Mayıs 1920 gecesi Binbaşı Menil’in ismini taşıyan ve Fransız ordusunun en seçkin taburunun Pozantı- Gülek yolunu takip ederek Tekir Yaylasındaki İbrahim Paşa Tabyaları civarında Tekir mevkiine geldikleri Yayla Çukuru köylüleri tarafından duyurulur. Fransız Binbaşı Menil, yanlarına o yolları iyi bilen kılavuzlar ve bir Ermeni tercüman almıştır. Kılavuzların ellerindeki harita ise eski ve hatalıdır, Fransız Birliğinin bölgeye yaklaştığını gören Gülekli Kılavuz Hatice ile Kumcu Veli durumu Yayla Çukuru köylülerine bildirirler. Yayla Çukuru’ndan hareket eden köylüler Tekir’e geldiklerinde, Fransızların Elmalı boğazı yolunu takip ettiklerini anladılar.
Müfreze Komutanı Gülekli Kemal EKİN ve Aydınlı aşiretinden 12 kişi de köylülere katılır. Elmalı boğazında Milli Kuvvetlerin sayısı 44 kişi olmuştu. On kişi gözcük, otuz dört kişi de yamaçları aşarak Boğaz’ı tutacaklardı. Hava yağmurlu ve Boğaz’ı kaplayan bulutlar nedeniyle çok karanlıktı. Kuvva-i Milliyeciler on yedişer kişi olarak boğazın iki yanında mevziye girdiler. 27 Mayıs 1920 günü sabahı Fransızların yaklaştığı görüldü. Geyik avcısı da olan Gülekli’lerin açtıkları ateş sonucu Fransızlar büyük şaşkınlık içinde bozguna uğrarlar. Boğazı geçebilmek için ileriye Yılan Ovası’na doğru koşmaya başlarlar. Fakat önlerinin kapalı olduğunu görüp geri dönmek zorunda kalırlar. Akşam da olmak üzeredir, kurtulamayacaklarını anlayan Fransızlar teslim olurlar. Kılavuzlardan Gülekli Kumcu Veli’nin ve Kılavuz Hatice’nin Fransızların yerinin belirlenmesinde büyük faydaları olmuştur.
Fransız Komutanı Binbaşı Menil ve sağ kalanlar esir alınarak Jandarma Tabur Komutanı Teğmen Hasan Kara Afet’in yanına Yayla Çukuru köyüne götürülür. Teslim protokolü imza edilir, Fransız esirlere Gellez’de su başında etli bulgur pilavı ve ayran ikram edilir. Karboğazı Savaşı sonunda 100 yaralı olmak üzere 650 er, bir Binbaşı ve 23 subay esir alınmıştır. Fransız Kuvvetleri 400’den fazla ölü, 2 top, 8 makineli tüfek, bin kadar çeşitli silah, 13 kadana ve 90 katır bırakmışlardır. Fransız Tabur Komutanı Binbaşı Menil’in Belemedik’te hemşire olarak görev yapan eşi de bulunduğu yerden alınarak eşinin yanına getirilmiştir. Esirler, Kayseri’de bulunan esir kampına götürülmüştür.
Çukurova Bölgesini işgal eden Fransız Ordusu ilk büyük yenilgisini Karboğazı’nda almış, sadece esir sayısı değil aynı zamanda büyük silah kaybına da uğramıştır. Bu zaferden sonra Fransızlar, artık Çukurova Bölgesinde tutunamayacaklarını anlamaya başlamışlardır. Karboğazı Savaşı Çukurova’nın Kurtuluşunda ilk kıvılcım olarak büyük önem taşımaktadır. Ele geçirilen silahlar da Batı Cephesine gönderilmiştir. Toros Dağlarındaki tüm köyler. Bu zaferin kazanılmasında çok önemli rol oynayan Yayla Çukuru ve dedemin köyü olan Gülek tamamen Yörük köyleridir, Yörükler asla esareti kabul etmezler. Gazi Mustafa Kemal Paşa, 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi sonucunda Suriye’den Adana’ya gelince şunları söylemiştir: “ Arkadaşlar! Gidip Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”
Hiçbir askeri eğitimi olmayan ve askerlikle ilgisi bulunmayan 44 köylümüz, Fransa’da” Yenilmez Menil Taburu “ diye ün salmış 1075 kişiden oluşan koca taburu hiçbir yaralı ve şehit vermeden teslim almıştır. Böyle bir zafer Dünya Askerlik Tarihinde pek görülmemiştir.
