1983 yılında M.E.B. Başmüfettişi rahmetli Bedrettin SEVER Bey,  bir seminerde  bizlere Londra’da görevli olduğu yıllarda tanıştığı bir İngiliz komşusunun sözlerini aktarmıştı. İngiliz diyor ki: ” Türkler dünyanın en akıllı milletidir çünkü cennet gibi bir ülkede yaşamaktadırlar. Siz yılın her mevsimi güneş görürken biz güneş görmek için kilometrelerce yol kat etmek zorundayız.” Oysa bizim yaşadığımız ülkemiz, tüm dünyanın göz diktiği petrol, maden, su, yer altı ve yer üstü hazinelerin bulunduğu bir bölgede yer almaktadır. Bu sebeple avantaj  kadar dezavantajlara  da sahibiz, tarih boyunca üç dinin kutsal kabul ettiği topraklar,  aynı zamanda stratejik bir bölge olduğu için düşmanı bol olan, tarih boyunca istilalara, katliamlara, bitmeyen savaşlara sahne olmuştur. Bu bölgede savaşlar, bitmeyecek ve kıyamete kadar devam edecektir. Terör örgütlerinin biri sahneden çekiliyor yerine yenisi  ortaya çıkarılıyor.  

       Semih Nafiz TANSU’nun yayınladığı “ İki Devrin Perde Arkası”  ve Turgut GÜRCAN’ın yazdığı “Dünyanın Gizli Tarihi I” isimli eserlerde”  3. Dünya Savaşının tohumu Ortadoğu’da gömülüdür” denilmektedir. 1918 yılında Osmanlı Devletinin yenik sayılması üzerine Teşkilat-ı Mahsusa Reisi Kuşçubaşı Eşref Bey görevinden ayrılarak yerine Em. Süvari Albay Hüsamettin ERTÜRK görevlendirilir. Albay Hüsamettin ERTÜRK yayınladığı hatıralarında” Ben Teşkilat- Mahsusa’da çalışırken dünyaya hakim olmak isteyen bu Milletlerarası Siyonist Teşkilatının elimize geçen 21 maddelik düsturları vardı ki ne kadar manalıdır. Burada şöyle yazılıdır: 1892 yılında Yahudiler Dünya İhtilali hazırlamaktadırlar. O tarihte tespit edilen ilkeler halen aynen uygulanmaktadır, hepimizin bilmesi gereken ilkeler şunlardır.

       Genç nesilleri, ahlaka aykırı telkinlerle bozmalıdır, aile yapılarını yıkmalıdır, insanlara aşağı sınıflarla tahakküm etmelidir,  sanatı zayıflatmalı, edebiyatı müstehcen ve şehevi bir hale getirmelidir. Mukaddesata hürmeti yıkmalı, hürmetle anılan kimseler hakkında rezil olaylar uydurulmalıdır, hukukun bir lüks, baş döndürücü modalar icat etmeli, çılgınca sarfiyatı teşvik etmelidir. Kalabalıkların vakitleri, eğlenceler ve oyunlarla oyalanmalı, herkes düşünmekten alıkonulmalıdır. Zararlı düşüncelerle fikirler zehirlenmeli, gürültü ve kargaşalıklar yaratılmalı, sosyal sınıflar arasına kin ve güvensizlik sokulmalıdır. Aristokratlara müthiş vergiler koyarak onları bunaltmalı, aralarına kin ve güvensizlik tohumları saçmalıdır. Mal sahipleriyle işçilerin arasını bozmalı, grevler ve sabotajlar tertip ettirmelidir. Yüksek tabakanın manevi kudretini her çareye başvurarak kırmalıdır. Sanayinin, tarımı ezmesine imkan vermeli, böylece köylü sınıfı ortadan kaldırılmalıdır. Saçma düşünceleri ortaya atarak, halkı uygulaması mümkün olmayan fikirlerle dolambaçlı yollara sevk etmelidir. Hayat pahalılığını körüklemeli ve giderleri arttırmalıdır. Beynelmilel sorunlar yaratarak, milletler arasında kin ve nefret tohumları serpmelidir. Milletlerin geleceğini öğrenim ve eğitimden mahrum kimselerin ellerine teslim etmelidir. Bütün hükümet şekillerini değiştirmeli, birçok sırları açıklamalıdır. Meşru hükümet şekillerinden mutlak diktatörlüğe yönelmelidir. Siyasi, ekonomik buhranlar yaratmalı ve servetler mahvedilmelidir. Mali istikrarı bozmalı, ekonomik krizleri çoğaltmalı, spekülasyonlara ve enflasyonlara yol açmalı, altın madenini belirli ellerde toplamalıdır, muazzam sermayeleri felce uğratmalıdır. Hükümetlerin ölümlerini hazırlamalı, insaniyet, elem, ıstırap ve yoksulluk içine atılmalıdır.

       Yukarıda belirtilen ve 1892 yılında gizlice kararlaştırılan ilkeleri okuduktan sonra başımızı iki elimizin arasına alarak düşünelim,  devir değişmesine rağmen günümüzde ne değişti, sadece aktörler ve figüranlar değişti.  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.